Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/634 E. 2022/790 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/634 Esas – 2022/790
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/634
KARAR NO : 2022/790
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURU:
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/12/2021
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 18/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olağan Genel Kurul toplantısının yapılabilmesi için on beş gün önceden çağrı yapılması gerektiğini, toplantı çağrısını yapan tasfiye memurunun bu çağrıyı müvekkiline diğer ortaklara toplantıdan 8 gün önce yaptığını, diğer yandan, toplantı davetinde bir gündem belirlenmemiş olması karşısında 617. Maddenin dördüncü fıkrasında belirlendiği şekilde toplantı sırasında oluşturulan gündemin ortakların yazılı onayına tabi olduğunu, aynı maddenin üçüncü maddesi gereğince toplantıya çağırı yetkisiz katılma konularında kanunun anonim şirketlere ilişkin kuralları uygulanması gerektiğini, tasfiye memurunun e-posta yoluyla gönderdiği çağrı madde de belirtilen usule uygun olmayıp, çağrı içreğinden de görüleceği üzere 8 gün sonra genel kurul yapılmak üzere yapılmış bir çağrı olduğunu, bu hususun TTK 414 maddesine aykırı olduğunu, gene kanunun 417. Maddesi gereğince toplantıda hazır bulunanaların listesinin yapılmasının bir zorunluluk olup, bu zorunluluğa riayet edilmediğini, gıyabında yapılan tutanağa soy ismimin açık bir şekilde hatalı yazılmasından anlaşılacağını, genel kurul toplantıları ve komiserler hakkında yönetmelik kuralları gereği 21.maddesi gereğince genel kurul toplantılarındaki temsil vekâlet verenin imzasının noterlikçe onaylandığı yönetmelik ek 3 uygun bir vekâletname ile mümkün olacağını, nitekim tasfiye karanının alındığı genel kurulda bu usule uygun düzenlemiş bir vekâletname ili katıldığını, bu hususu da sadece bir görüşme zannıyla tasfiye memurunun bürosuna gittiğinde açıkça ifade ettiğini belirterek, davalı şirketin 28/09/2021 tarihli olağan genel kurulunun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

CEVAP :Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Dava şartlarının bulunmadığı ve davanın süresinde açılmadığı itirazıyla davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı şirket ortaklarının 14/09/2020 tarihli kararı ile şirketin tasfiyesine ve davacının muhalefeti ile tasfiye memuru olarak atanmama karar verildiğini, şirketin tasfiye kararının Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce ilan edilmiş ve böylece şirketin tasfiyeye girdiğini, toplantı daveti, telefon kanalıyla ve mail yoluyla davacı dahil tüm ortaklara bildirildiğini, finansal tabloların ortaklara mail ortamından gönderildiğini, davacının toplantıya vekili aracılığıyla katılacağını, gerek telefonla ve gerekse mail ortamından haber verdiğini, hal böyle iken, toplantının usulüne uygun yapılmadığı yönündeki davacı iddialarının doğru olmadığını, bir pay sahibinin ancak dayandığı usulsüzlüğün kararın alınmasında etkili olduğunu ispatlayabilirse ve diğer şartlar mevcutsa genel kurul kararının iptalini talep edebileceğini, somut olayda davacı tarafından genel kurul toplantısına vekili aracılığıyla katılım sağlandığı için, alınan kararların usulsüz çağrı iddiası ile iptali mümkün olamayacağı gibi, davacı tarafından toplantıdan önce toplantı çağrısından haberdar olunduğu ve hatta davacının toplantıya vekili aracılığıyla katılacağını bildirdiği nazara alındığında, iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:Dava, davalı şirketin 28/09/2021 tarihli genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas, … karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; davacı tarafın iptal sebebi olarak çağrının usule uygun yapılmadığı hukuki sebebine dayandığı anlaşılmaktadır. Ancak dosyada bulunan bilgi ve belgelerden toplantıya çağrının yapıldığı, çağrının e-mail aracılığıyla yapıldığı, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtildiği gibi bütün bilgilendirmelerin bu şekilde yapıldığının anlaşıldığı, aksi düşünülse bile davacının hissesi dikkate alındığında etki kuralı gereğince toplantıya katılsa dahi alınan kararların değişmeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket tasfiye memurunun yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza