Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/619 E. 2022/554 K. 10.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/619 Esas – 2022/554
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/619 Esas
KARAR NO : 2022/554
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2022
KARAR TARİHİ: 10/06/2022
K.YAZIM TARİHİ: 24/06/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 28.04.2016 tarihli bir kira sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket kira sözleşmesinden doğmuş olan 2021 yılına ait Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ait kira borçlarını ödemediğini, bu sebeple taraflarınca Davalı Şirkete karşı icra takibi başlatıldığını, davalı Şirket ise Müvekkil Şirket ile aralarında bir kira sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz ettiğini, davalı Şirket itirazında borcun varlığını ve takip konusu kira bedelini inkar etmediğini, fatura kesilmediği ve kira tutarı belli olmadığı için ödeme yapılmadığını, taraflar arasındaki borç ilişkisi kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Borçlar Kanununa tabi olduğunu, davalı tarafın fatura kesilmediği gerekçesiyle ödeme yapmadığı iddiasının hukuki dayanağı bulunmadığını, aynı zamanda davalı taraf itirazında taraflar arasında kira artışı konusunda anlaşma sağlanamadığı ve yeni sözleşme imzalanmadığı gerekçesinin de hiçbir hukuki dayanağı yoktur. Şöyle ki Borçlar Kanunu 347. Maddesinde “Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır.” hükmü yer aldığını, Sözleşmenin 15.maddesinde “ÖDEME” başlığı altında kira artış oranı her yıl için %10 olarak kararlaştırıldığını, Bu nedenle Borçlar Kanunu gereği sözleşmedeki artışa ilişkin madde taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde uygulanması gerektiğini, yapılan icra takibinde söz konusu sözleşmede son yıla ait olarak belirlenen 43.923 TL(KDV hariç) üzerine %10 zam yapılarak başlatıldığını, icra takibinin konusu sözleşmede kararlaştırılmış olan kira bedeline ilişkin olduğu için likit alacak olduğunu, Borçlu sırf icra takibini durdurmak ve müvekkil şirketin alacağını tahsil etmesini engellemek amacıyla icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, yapılan itirazda görüleceği üzere itirazda borcun varlığı inkar edilmediğini, Bu nedenle haksız itiraz nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, icra takibine itiraz edildiği ve takip durduğu için Müvekkil Şirketin Davalı Şirketten alacağı kira bedeli güvence altında olmadığını, Davalı Şirket 04.11.2021 tarihli tahliye taahhütnamesi ile taşınmazı tahliye edeceğini kabul etmesine rağmen bu güne kadar halen kira bedeli ödememeye devam ettiğini, Davalı Şirketin bu süreçte mallarını kaçırmasını ve Müvekkil Şirketin bu sebeple hak kaybına uğramasını engellemek için TBK m.336:”Taşınmaz kiralarında kiraya veren, işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan altı aylık kira bedelinin güvencesi olmak üzere, kiralananda bulunan ve kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan taşınırlar üzerinde hapis hakkına sahiptir.” ve TBK m. 338: “Kiracı, taşınmak veya kiralananda bulunan taşınırları başka bir yere taşımak istediği takdirde, kiraya veren, alacağını güvence altına almasını sağlayacak miktardaki taşınırı, sulh hâkiminin veya icra müdürünün kararıyla alıkoyabilir.” hükümleri gereğince kiralayana ait taşınırlar üzerinde hapis hakkı kurulmasına ve bu hususta icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi kapsamında doğan kira alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin 10/01/2022 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dosya mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılmıştır.
Mevcut dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 23/11/2021 tarihinde açılmıştır. Öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6100 Sayılı HMK.nun 4/1-a maddesinde, Sulh Hukuk Mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı şirket ile davalı arasında 28/04/2016 tarihli kira sözleşmesi tanzim edildiği, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi kapsamında doğan kira alacağının davalıdan tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı dosya kapsamından sabittir. Uyuşmazlığın temeli kira sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davanın açıldığı 06/01/2022 tarihinde yürürlükte olan HMK.nun 4/1-a maddesi gereğince dava değerine, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. Buna göre, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin … Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna,
2-Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde mahkememiz ile … Sulh Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görevli mahkemenin belirlenmesi (merci tayini) için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/06/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı