Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/575 E. 2022/816 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/575 Esas – 2022/816
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/575 Esas
KARAR NO : 2022/816
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2022
KARAR TARİHİ: 27/09/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında düzenlenen 22/04/2021 tarihli sözleşme uyarınca … A.Ş. firmasının ürünlerini … ve … illerinde tek yetkili bayii olarak satmak üzere sözleşme yapıldığını, daha sonra bu sözleşmenin eki olarak 09/12/2021 tarihinde Ek Sözleşme yapıldığını, sözleşmeler uyarınca davalının müvekkiline tanınan tek yetkili bayii hakkını ihlal etmesi, başka bayiilerin müvekkilinin satış bölgesindeki resmi ve özel hastanelere mal satmasına izin verilmesi, sürekli bayiliğinin iptal edilmesi ve diğer başka sebeplerle yazılı ihtar ile sözleşmeden dönmesi ve verilen çeklerin iadesi talep edilmesine rağmen iade edilmemesi üzerine (şimdilik diğer çekler hakkında dava hakları saklı kalmak kaydı ile … 10/06/2022 tarih ve 250.000TL tutarlı … seri Nolu çek için) borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan bayiilik sözleşmesi kapsamında davacı … A.Ş. ürünlerinin satışı konusunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin, … firmasının … çapında yetkili beş distribütöründen birisi olup bayilik vermek de dahil olmak üzere bu ürünlerin satışı konusunda pek çok imtiyaza sahip olduğunu, davaya konu ticari ilişkinin kurulması öncesinde de devamında da başka distribütörler olduğu ve üretici firmanın da pazarda olduğunun davacı tarafından bilindiğini, medikal ve ecza sektöründe çalışan hiçbir firmanın piyasada tek el olarak çalışmasının mümkün olmadığını, işbu sözleşmenin “haksız rekabet ve gizlilik ilkeleri” başlıklı 9. Maddesinin 1. Bölümü -Bayi’nin satması için sağlanan ürünlerin, pazarlama ve satış hak sahipliği daima üretici firmaya aittir- cümlesi ile üretici … firmasının hakları konusunda da taraflarca anlaşmaya varıldığını, taraflar arasında 22/04/2021 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşmenin 09/12/2021 tarihli ek sözleşme ile revize edildiğini, anılan sözleşmede tarafların edimleri açıkça yazılmış olup müvekkilinin davaya konu çek karşılığı mal göndermeyi taahhüt ettiğini, davacı …’in ise ileri tarihte alacağı malların ödemesi amacıyla ileri tarihli çek tanzim ettiğini, davacının bayiiliğinin bilgisi dışında kapatıldığı iddiasının asılsız olduğunu, davacının bayiiliğinin halihazırda açık olduğunu, geçmişte kısa bir süre kapanıp açılmasının sebebinin ise taraflarca anlaşılarak …, … ve … bayiiliklerinin de davacıya verilmesi sebebiyle sisteme eklenmesi amacıyla olduğunu, üretici …’in davacıyı herhangi bir taahhüt vermeye zorladığı iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davacının beyanlarının aksine müvekkili firmanın davacı şirketin çalışma bölgesindeki haklarını korumak amacıyla üretici … firmasından bölgedeki hastanelere davacının tek yetkili olduğunu gösterir bilgilendirme yazıları göndermesini sağladığını, sözleşmenin haklı Feshine ilişkin şartların oluşmadığını, sözleşmenin 3. Maddesi : ” …Bölgedeki tüm satış faturaları BAYİ’den çıkacak olup BAYİ önceden yazılı olarak bildirmediği takdirde söz konusu bölgelerde satış yapacak başka bir bayi atanmayacaktır.” hükmünün ihlal edildiği iddiasının mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin söz konusu bölgede kimseye bayilik vermediğini, dava dilekçesinde bahsi geçen diğer bayiliklerin söz konusu sözleşme tarihinden önce bölgede faaliyet gösterir durumda olduğunu veya distirbütör … tarafından verildiğini, Sözleşmenin 4.3 Maddesi : ” …ŞİRKET, … tarafından BAYİ’ye ihale izni verilmemesi, ya da başka firmaların BAYİ bölgesinde ihaleye girmesine izin verilmesine bizzat engel olacağını, BAYİ’nin bu tür bir işlem sebebiyle zarar görmeyeceğini, …’in bu taahhütnamesi sebebiyle BAYİ’nin elindeki stoklarını satamaması sebebiyle zarar görmesi halinde göreceği zararın bizzat kendisi tarafından giderileceğini taahhüt eder.” Hükmünün ihlal edilmediğini, anılan hükmün, Müvekkilinin, başka şirketlerin anılan bölgede ihaleye girmesini fiili olarak engellemek şeklinde yorumlanmasının akıl ve ve mantık kurallarına aykırı olduğunu, söz konusu hüküm ile müvekkilinin taahhüdünün, Bayi’nin bu bağlamda göreceği zararların giderilmesinden ibaret olduğunu, Davacının, müvekkiline yaşadığı zararların giderilmesi konusunda bir talepte bulunmadığını, bu sebeple sözleşmenin feshi başlıklı madde 11.3: “Taraflardan birinin bu sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmede temerrüde düşmesi ve karşı tarafça kendisine yazılı olarak yapılan ihtara rağmen, 30 (otuz) gün içerisinde bu durumu düzeltmemesi halinde ihtarı yapan taraf sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir.” Hükmüne dayanarak sözleşmenin feshedilmesinin mümkün olmadığını, Davacının müvekkiline yaptığı ihtarda mal satılamamasından dolayı yaşadığı zararların giderilmesi değil, sözleşmenin karşı edimi olan çeklerin geri iade edilmesinin talep edildiğini, bu bağlamda müvekkilinin temerrüde düştüğü iddiasını kabul etmediklerini, aynı başlıklı madde 11.2:” Sözleşmede yer alan şartlardan en az birini gerçekleşmemesi halinde taraflar bu sözleşmeyi tek taraflı olarak ve herhangi bir tazminat ödemeksizin feshedebilirler” Hükmüne dayanarak sözleşmenin feshinin mümkün olmadığını, Müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerinin tamamını yerine getirdiğini, davacının usulüne uygun bir talebi de bulunmadığını, 09/12/2021 tarihli ek sözleşmenin 3.1.2. Maddesine göre: ” Siparişler, BAYİ kaşesi ve onayıyla birlikte, faks veya e-mail yoluyla yapılmalıdır. Diğer yollarla yapılan siparişler geçerli sayılmayacaktır.” Bu hükme göre, sözleşmenin karşı edimi olan malların ifası açısından muacceliyet ihbarında bulunma hakkının bayi’ye ait olduğunu, Müvekkilinin çekler karşılığındaki edim yükümlülüğü olan malları ifaya hazır olduğunu, davacının siparişte bulunmamış olmasının, sözleşmenin karşı edimi olan çekleri geri isteyebileceğini göstermeyeceğini beyan ederek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi kapsamında tanzim edilen 10/06/2022 tarih ve 250.000,00TL bedelli … seri numaralı çek sebebiyle menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 166. maddesinin 1. fıkrasında “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.” hükmüne yer verilmiş, 4. fıkrasında ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının var sayılacağı düzenlenmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacısının iş bu dosyanın davacısı olduğu, davalısının da iş bu dosyanın davalısı olduğu, dava konusu sözleşmenin aynı olduğu, uyuşmazlık konusunun aynı olduğu, yalnızca menfi tespit talep edilen çekin farklı olduğu, delillerin usul ekonomisi açısından birlikte değerlendirilmesi gerektiği, her iki dosya arasında HMK’nun 166. maddesi kapsamında bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında dava dosyasının 6100 Sayılı HMK’nun 166/1 maddesi gereğince Mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aradaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle dava dosyasının mahkememizin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, mütakip işlemlerin üzerinde birleştirme kararı verilen mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine, dosyamızın esasının da bu suretle kapatılmasına,
2-Harç, masraf ve vekalet ücreti hususlarının … Esas sayılı dosyasında takdir edilmesine,
3-Birleştirme kararının taraflara tebliğine, masrafın davacının gider avansından karşılanmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza