Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2023/1020 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/564 Esas – 2023/1020
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/564 Esas
KARAR NO : 2023/1020

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2022
KARAR TARİHİ: 05/10/2023
K. YAZIM TARİHİ: 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davacı …’ın davalı …’dan 18.04.2022 tarihinde vekili … aracılığıyla … (Şasi No: …) plakalı … aracı satın aldığını, aracı satın alırken davacı vekili ile şüpheli arasında düzenlenen protokolde aracın genel durumunun; aracın bel altı altı parça boyalı olduğu ve bu durumun eksper raporuyla alıcıya gösterildiğinin belirtildiğini, bu doğrultuda da müvekkili vekiline bir adet eksper raporunun davalı tarafından verildiğini, bu eksper raporuna göre aracın motor durumunun %87 olduğu belirlilmişse de aracın … ilinden … iline getirilirken motor arızası verdiğini ve çekici yardımı ile getirildiğini, davacının aracı … iline getirdikten sonra aracın hareket halindeyken stabilizasyon ve rotasyonunda sıkıntılar görmesi üzerine durumdan şüphelendiğini ve aracı …’te tekrar ekspere soktuğunu, alınan eksper raporuna göre aracın kesilerek iki ayrı hurda araçtan bir araya gelirme sonucu oluşturulduğu ve komple boyalı olduğunu anladığını, bunun üzerine davacının … ilinden alınmış ve müvekkilinin vekiline şüpheli tarafından teslim edilmiş ekspertiz raporunda adı geçen … isimli ekspertiz firmasını aradığını, ekspertiz firmasınca kendisine, ilgili rapor no da kayıtlı aracın başka bir araç olduğu(… plakalı … araç) böyle bir raporun kendilerince düzenlenmediğini ve raporun sahte olduğunu ilettiklerini davacının bu aracı 105.000 TL ödeyerek satın aldığını, devamında da 13.357.01 TL aracın tamiri için para harcadığını, fakat aracın sahte ekspertiz raporuyla davacıdan gizlenen hali hazırdaki değerinin 50.000 TL civarında olduğunu, davalının sahte ekspertiz raporu hazırladığını hile ve desiselerle davacıyı aldattığını ve lehine haksız kazanç sağladığını, tüm bu nedenlerle bilirkişi marifetiyle ortaya çıkacak aracın hali hazırdaki değeri ile müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu bedel arasındaki farkın ve yine müvekkilinden gizlenen ayıplar sonucu müvekkilinin araca yapmış olduğu masrafların satış tarihinden itibaren işleyccek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile özetle; davayı belirsiz alacak davası (HMK 107) olarak 14.357,01 TL üzerinden harçlandırdıkların yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkilinin zararının 45,925,01 TL olduğu hesaplandığı, davayı bu değer üzerinden belirlediklerini beyan etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamış, davalı asil katıldığı duruşmada; davanın reddini talep ettiğini, davacı ile aralarında sözleşme yaptıklarını, aşamalardaki beyanları ile davayı kabul etmediklerini, davacının aracı almadan önce her türlü araştırmayı yapması gerektiğini, aracı aldıktan sonra eksper raporu aldırıp çıkan durumdan müvekkilini sorumlu tutmasının kabul edilemeyeceğini, hakkın kötüye kullanıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :
Araç trafik tescil kayıtları, tramer kayıtları, araç satış sözleşmesi, bilirkişi rapor ve ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi 16/11/2022 tarihli raporu ile özetle; davacının … Plakalı araç için ödediği banka dekontları göz önüne alınarak 91.000,00 + 14.000,00 = 105.000,00 TL olduğunu, davacının aracı aldıktan sonra motor tamiri ile ilgili yaptığı masrafların fatura toplamlarının 13.357,01 TL olduğunu, davacı tarafından satın alınan aracın davalıya maliyetinin 105.000,00 TL + 13.357,01 = 118.375,01 TL olduğunu, araç üzerinde tarafınca yapılan inceleme sonucunda aracın ağır hasar gördüğünü, aracın, ön kaput ve tavan ve arka 2 çamurluğunun değiştiği diğer kısımların boyalı olduğu, aracın ön kapı direklerinin üst kısmından ve arka kapı döşemesinin alt kısmında kesilerek arka kısmına aynı tipte başka bir aracın arka gövdesinin kaynakla monte edildiği, aracın kaynak yapılan kısımlarında boya çatlaklarının olduğu, mevcut hali ile aracın motorunun sesli çalıştığı ve eksozdan siyah duman attığı, Turboşarj ve enjektör bakımı gerektirdiği, aracın döşemesinin yıpranmış ve lastiklerinin % 40 oranında iyi durumda olduğu yapılan piyasa araştırmaları ve konusunda uzman galericilerle yapılan şifai görüşmede bu durumdaki bir aracın emsal hasarsız araçlar ile piyasa değerinin % 50 ile % 60 arasında değer kaybının olduğu, bu nedenle aracın değer kaybının ortalama % 55 olarak tespit edildiğini, yapılan piyasa araştırmalarında … Model 300.000 km ve üstü emsal hasarsız aracın güncel serbest piyasa bedelinin 240.000,00- 250.000 TL arasında değiştiği, dolayısıyla aracın Güncel fiyatının 245.000,00 TL olarak belirlendiği, bu rakamın aracın satın alındığı tarih olan 18.04.2022 tarihi itibarı ile … sitesi üzerinde güncelleştirilmesi sonucu aracın satın alındığı tarihteki emsal hasarsız bedelinin 161.000.00 TL olarak hesaplandığını, buna göre aracın mevcut hali ile satın alındığı tarihteki bedel kaybı 161.000 X 0,55 = 88.550,00 TL olduğu, buna göre aracın satın alındığı tarihteki değerinin 161.000,00 – 88.550,00=72.450 TL olduğu, mevcut aracın satış tarihindeki ayıplı 2. el piyasa Gerçek Değerinin 72.450,00 TL olduğu, ayıplı değer oranı=gerçek ayıplı değer/aracın emsal değerinin 72.450,00/161.000,00= % 45 olduğu, davacının ödemesi gereken bedelin =Satış bedeli x ayıplı değer/ayıpsız değer=160.000,00 X72.450.00/160.000,00= 72.450,00 TL (YetmişİkiBinDörtYüzElliTL) olduğu, 18.04.2022 tarihinde davacı tarafından satın alınan araca ödenmesi gereken bedelin 72.450,00 TL olduğu, buna göre indirim bedelinin; (davacının zararı) davacının bu aracı satın aldığı tarihte ödediği bedelin 118.375,01 TL olduğu göz önüne alınırsa;118.375,01-72.450,00 TL =45.925,01 TL (KırkBeşBinDokuzyüzYirmişbeşTLBirKRŞ) olduğu, bu rakam aracın satın alındığı 18.04.2022 tarih itibari ile geçerli olan rakam olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi 18/01/2023 tarihli ek raporu ile özetle; davacı vekilinin itirazı üzerine satış sözleşmesinde yer alan araç değeri 91.000,00 TL rakamı göz önüne alınarak bu ek raporda yapılan hesaplamada; davacının aracı aldıktan sonra motor tamiri ile ilgili yaptığı masrafların fatura toplamları 13.357,01 TL olduğu, davacı tarafından satın alınan aracın davalıya maliyetinin 91.000,00 TL+13.357,01 =104.375,01 TL olduğu, noter satış sözleşmesine göre davacının bu aracı satın aldığı tarihte ödediği bedel ve sonrasında yaptığı tamirat harcamalarının toplam bedeli 104.375,01 TL olduğu göz önüne alınırsa; davacının bu araç için zararı hesaplandığında 104.375,01-72.450,00TL=31.925,01TL (OtuzBirBinDokuzyüzYirmişbeşTLBirKRŞ) olduğu, davacının zararının hesaplanmasında dosyadaki satış sözleşmesindeki rakamın göz önüne alınarak yapılan hesaplamada davacı zararı olan 31.925,01 TL’nin veya dosyada davacı tarafından araç için ödeme yapıldığı belirtilen dekontların göz önüne alınarak yapılan hesaplamada davacı zararının 45.925,01 TL’nin dikkate alınacağının mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle değer kaybı talebi ve araçta gizli ayıp bulunduğu iddiası ile yapılan masrafların tazminine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 219. maddesinde, “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü bulunmaktadır. Aynı Kanunun 227. maddesi gereğince alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Aynı madde gereğince, alıcının genel hükümlere göre, uğramış olduğu zararlar nedeniyle ayrıca tazminat talep etme hakkı da mevcuttur. Somut olayda, tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime ve somut olayın özelliklerine uygun olması, aracın kesilerek başka bir aracın arka gövdesinin kaynakla birleştirildiği, Dolayısıyla davalı tarafından aracın hem motor arızasının hem de kaporta ve gövdedeki değişikliklerin davacıdan gizlenmiş olduğunun anlaşıldığı, bunun da ayıplı bir durum oluşturduğu, bu durumun aracı satın alan kişi tarafından gözle görülen bir durum olmadığı bu nedenle söz konusu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, dosyaya sunulan faturaların bilirkişi tarafından değerlendirilerek yapılan harcamalar olduğunun ve parasal değerlerinin uygun bulunduğunun saptanması, davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu nedeniyle davacı alıcıya karşı ayıpların varlığını bilmese dahi sorumlu tutulması dikkate alındığında … plakalı aracın satın alındığı tarihteki emsalsiz hasarsız bedeli 161.000,00 TL olduğu, banka dekontları gözetilerek araca ödenen bedelin 105.000,00 TL olduğu 105.000,00-72.450,00=45.907,01 TL yapılan masraflar çıkartıldığında 32.097,19 TL ayıptan kaynaklı zarar ve 13.357,01 TL yapılan masraf olmak üzere toplam 45.454,02 TL’nin 18/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 32.097,19 TL ayıptan kaynaklı zarar ve 13.357,01 TL yapılan masraf olmak üzere toplam 45.454,02 TL’nin 18/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
2-a)Alınması gereken 3.104,96TL karar ve ilam harcından peşin alınan 245,19 TL harcın ve tamamlama harcı olarak yatırılan 539,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.320,67 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
b)Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,58TL’nin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderinden sayıldığından ve davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafından yatırılan 245,19 TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı ve 539,10 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 876,49TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 440,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.440,50TL yargılama giderinin Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 17.900,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirmişse de Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesinin 11. Bendi uyarınca davalı ilk oturuma katılmadığından reddedilen tutar yönünden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı