Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/56 E. 2022/780 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/56 Esas – 2022/780
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/56 Esas
KARAR NO : 2022/780
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2022
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
K.YAZIM TARİHİ: 19/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin kiracısı olduğu “…” adresinde bulunan işletmede, 26.03.2019 – 26.03.2020 tarihleri arasında … numaralı Kapsamlı İşyeri Sigorta Poliçesi ile … A.Ş. tarafından sigortalanmış olduğunu, bahsi geçen riziko adresinde 05.05.2019 tarihinde, imalathane kısmında bulunan kağıt masura makinelerinin tutkal haznesinde bulunan rezidanslara gelen elektrik kablolarında meydana gelen kısa devre sonucu kıvılcımların elektrik kablolarını tutuşturduğunu, oradan da etrafta bulunan yanıcı maddelere sirayet ederek yangın hadisesinin gerçekleştiğinin anlaşıldığını, öngörülmesi mümkün olmayan ani ve beklenmedik konu hadise sonrası yalnızca yangının çıkış nedenine ilişkin … Sulh Hukuk Mah.’nin D.İş dosyasından tespit yaptırılmış olup, düzenlenen bilirkişi raporunda “Tavalardaki kabloların üzerindeki PE ve PVC kılıfları eritmesi ve malzemenin yanar vaziyette duvar diplerine akarak buralardaki kağıt ve kraft malzemeyi tutuşturması şeklinde başlamış ve büyümüş olduğunun” tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından gecikmeksizin her türlü önlem alınarak sigorta şirketine rizikonun gerçekleştiği ihbarı yapılmış ve zararlarının karşılanması için talepte bulunulduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin müvekkilinin zararını karşılamaktan çok uzak olduğunu, kısmi ödeme ile gerçek zararın giderilmediğini ve bakiye zararın istenilmesi gerekliliği hasıl olunduğunu, 07.01.2020 tarihinde davalı tarafından yapılan kısmi ödeme ile TBK 154. madde uyarınca zamanaşımı kesilmiş olup iş bu davanın süresi içerisinde ikame edildiğini, sigorta şirketi tarafından müvekkili şirkete iki ödeme yapıldığını, son ödemede şirket yetkilisi tarafından “Size gönderdiğim ibranameyi imzalayarak , ibranamede yazılı olan tutar kadarını ibra ediyor olacaksınız” şeklinde bilgi verilerek müvekkili şirketten “ibraname” adı altında belge temin edildiğini, bahsi geçen belgenin ibraname unsurlarını taşımadığını beyan ederek, öncelikle davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin talep ve dava açma hakları saklı kalmak ve maddi zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere 10.000,00-TL maddi tazminatın (HMK 107. Madde gereğince belirsiz alacak davasındaki geçici talebimizdir.) temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı sigorta şirketi tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
… Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacıya ait riziko adresindeki işletmede 05/05/2019 tarihinde meydana gelen yangın hadisesi sebebiyle davalı sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinden bakiye hasar bedeli kaldığı iddiasına ilişkin bakiye hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davalı yanın süresi içerisinde sunulmuş cevap dilekçesi bulunmadığından 13/06/2022 tarihli dilekçesindeki zamanaşımı defi dikkate alınmamıştır.
Dosyaya sunulu belgelerin incelenmesinde, davacıya ait … adresinde bulunan işyerinin 26/03/2019-26/03/2020 tarihleri arasında davalı sigorta şirketince kapsamlı işyeri sigorta poliçesi kapsamında sigortalı olduğu, sigorta teminatları içerisinde yangın teminatının bulunduğu, uyuşmazlığa konu yangın hadisesinin 05/05/2019 tarihinde meydana geldiği, bu itibarla olay tarihine göre oluşan zararın poliçe kapsamında olduğu, nitekim davalı sigorta şirketinin de olayın poliçe kapsamında olduğunu kabul ederek farklı tarihlerde olmak üzere ödemeler yaptığı ve taraflar arasında ibranameler düzenlendiği, davacının … Sulh Hukuk Mahkemesine başvurduğu ve tespit yaptırdığı, yapılan tespit sonucu 05/07/2019 tanzim tarihli raporun alındığı tespit edilmiştir.
Mal sigortalarında sigortalı ile sigortacı arasında gerek rizikonun niteliği ve gerekse tazminat miktarı bakımından bir uyuşmazlık çıktığı takdirde taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi genel ve özel şart hükümleri, bu hükümlerde de boşluk olması halinde TTK’nun genel hükümlerinden ve devamında TBK hükümlerinden yararlanması gerektiği izahtan varestedir.
Poliçenin hadise tarihinde geçersiz olduğuna dair dosya kapsamında bir iddia yoktur. Aksine poliçe tarafların kabulündedir ve sigortacı tarafından tazminat ödenmiştir. Davadaki öncelikli çekişme ibra nedeniyle bakiye tazminat talebinde bulunup bulunulamayacağı hususundadır. Davalı, yapılan ödeme sonucu alınan ibraname ile sorumluluğunun kalmadığını savunmaktadır.
Davadaki talebin bakiye hasar bedelinin tazminine ilişkin olduğu, 25/09/2019 tanzim tarihli ibraname ve temlikname başlıklı belge incelendiğinde, 05/05/2019 tarihinde meydana gelen yangın hadisesi sonucunda davacı yanın uğradığı zarar bedeli olan 2.393.956,42TL’nin maddi tüm zararlar, munzam zarar, kar kaybı ve tüm teminatlar nezdinde toplam hasar/tazminat bedeli olarak davalı sigorta şirketi tarafından banka kanalı ile davacıya tamamen ödenmesi halinde davalı sigorta şirketinin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olacağı ve davalı sigorta şirketi kendisine yönelen her türlü borçtan ve taahhütlerden kayıtsız şartsız ve kesin olarak gayrikabili rücu ibra etmiş sayılacağının hüküm altına alındığı, davacı ile davalı sigorta şirketince işbu belgenin kayıtsız ve şartsız olarak ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı, ibranameye konu tutarın ibranamede belirtildiği şekilde ödendiği, bu itibarla davacı yanın davalıyı tam ve mutlak suretle ve hür iradesiyle ibra ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı taraf ibranameye ihtirazi kayıt konulmak istendiği ancak sigorta şirketi yetkilisinin “ibranamede yazılı olan tutar kadarını ibra ediyor olacaksınız” şeklindeki bilgilendirmesi sebebiyle ihtirazi kayıt konulmadığını iddia etmişse de, davacının basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği ve düzenlenen ibranamenin hüküm ve sonuçlarının bilinmesi gerektiği, davacının basiretli tacir olarak ihtirazi kayıt koymak istiyorsa bu iradesini ibranameye açıkça yansıtması gerektiği değerlendirilerek yerinde görülmeyen davacı iddiasına itibar edilmemiştir. Bu suretle söz konusu ibraname TBK’nın 132. maddesi uyarınca tam bir ibradır. Davacı tarafça eldeki davada TBK’nın 28. maddesinde düzenlenen aşırı yararlanma hükümlerine dayanılmamış, zor durumda kalınarak ibranamenin imzalanıldığından bahsedilmemiş, zararın tamamının karşılanmadığından bahisle bakiye tazminat talebinde bulunulmuştur. Davacının gerek yaptırdığı tespit ile gerekse sigorta şirketince alınan eksper raporuyla zararı öğrendiği, bundan sonra ibranamenin düzenlendiği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu itibarla borcu söndüren sebeplerden olan ödeme ve ibraname uyarınca davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile artan 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/09/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı