Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/557 E. 2023/221 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/557 Esas – 2023/221
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/557 Esas
KARAR NO : 2023/221

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/05/2022
KARAR TARİHİ: 21/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;müvekkili …’ın yüklenici olduğu cam montajı işi sebebi ile karşı taraf olan … ile cam alımı için anlaştıklarını bu anlaşma karşılığı 05.09.2018 tarihinde 62.500,00 TL ödediğini, karşı tarafın bu anlaşmanın karşılığı teslim etmesi gereken malı teslim etmediği gibi 44.500,00 TL … hesabına iade ettiğini, ödemiş olduğu 62.500,00 TL’nin 05.09.2018 tarihinde karşılığı 1250 m2 camın verilmemesi sebebi ile müvekkili yüklenici olduğu işi yapamadığını, müvekkilinin ödemiş olduğu paranın iade edildiği zaman yeniden farklı firmalardan cam almak istemiş ise de cam fiyatlarının arttığını, camların fiyat artışı sebebi ile karşı taraf ile anlaşma zamanında 66.250,00 TL’ye alınan camlar sonrasında yerine almış olduğu yeni camlar sebebi ile ciddi zarar ettiğini, karşı tarafın zamanında edimini ifa etmemesinden dolayı müvekkilinin çok büyük maddi zarar altına girdiğini, tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile, müvekkili tarafından, sözleşmede belirtilen edimi yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafça ediminin ifa edilmemesinden kaynaklı olarak müvekkilinin doğmuş olan maddi zararların tamamının tahsili için fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere; Müvekkili için 50.000,00TL maddi tazminatın, ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek taraflarına ödenmesini, yargı gideri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; davacı tatafından dava dilekçesinde ileri sürülen hiç bir hususun gerçeği yansıtmadığını, tarafı ve … arasında davacının iddia ettiği gibi herhangi bir sözleşme bulunmadığını, tarafı ile … arasında cam satışına ilişkin 2018 yılında görüşme olduğunu iş bu görüşme akabinde de 2018 yılında ortalama 159.500 TL’lik ileri vade tarihli çek karşılığında(dava edilen bedel bunun içerisinde olmakla) tarafınca 114.925 TL’lik özel sipariş üzerine hazırlanan cam/ürünün davalı …’a 2018-2019 yılında davacı tatafından belirlenen tarihlerde parça parça teslim edildiğini, söz konusu ürünlerin parça parça şipariş edilmesinin nedeninin ise davacının o tarihteki özel siparişleri olduğunu, ancak daha sanra tarafınca sipariş üzerine özel cam üretimi yapılmasına rağmen tarafına herhangi bir siparişte bulunulmadığını, tarafınca pek çok kez …’ın arandığını, ancak geri dönüş olmadığını, bunun üzerine sipariş edilen ve taraflarına teslim edilen ürün bedeli dışında kalan 44,500-TL davacıya iade edildiğini, davacı yan tarafından dilekçesinde eklenen sipariş formlarının kabulü mümkün olmadığı gibi tek taraflı olarak hazırlandığı ve taraflarına bildirilmediğini, taraflarınca pek çok kez sipariş olup olmadığı sorulduğunu, ancak davacının herhangi bir siparişte bulunmamış ve para iadesi için 28.10.2021 tarihinde … hesabına ödeme yapılmasını istediğinden tarafınca 44.500-TL ödeme yapıldığını, tarafınca ticari kaydı kapanmış olsa da o tarihlerde kendisinin ve karşı yan tacir olup tacirlerin TTK Kanunu çerçevesinde basiretli olması gerektiği düzenlendiğini, ürün teslimine yönelik davacı tarafından tarafına herhangi bit talepte bulunulmadığını, davacının tacir olduğundan tarafına yazılı olarak bildirim yapması gerektiğini, hiç bir bildirim yapılmadan hatta ürün siparişinde bulunulmadan açılan iş bu davanın yerinde olmadığının sabit olduğunu, yukarıda ifade edilenlerin dışında aradan uzun süre geçmesine rağmen ve tarafından herhangi bir ürün istenmediği hatta bedel iadesi talebinde bulunulmasına rağmen iş bu davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu, aynı zamanda karşı yan beyanlarını kabul etmemekle beraber zamanaşımı itirazında da bulunduklarını, tüm bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarafların ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, makbuz ve faturalar ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, ticari ilişki kapsamında teslim edilmesi gereken malın teslim edilmemesinden kaynaklanan menfi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Asıl uyuşmazlık konusu 1250m2 cam teslimine ilişkin taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığının tespiti ve akdi ilişkinin bulunduğunun kabulü halinde müsbet zararın tazmini talebine ilişkindir.
Sözleşmenin ifa edileceğine güvenmekten doğan zarar olarak tanımlanabilecek olumsuz zarar kavramına, sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan masraflar ile daha elverişli koşullarda sözleşme yapma fırsatının kaçırılmış olmasından doğan zararlar girer. Dolayısıyla davacının eldeki davada Davacı …’ın yüklenici olduğu cam montajı işi sebebi ile davalı … ile cam alımı için anlaştıklarını bu anlaşma karşılığı 05.09.2018 tarihinde 62.500,00 TL ödediğini, karşı tarafın bu anlaşmanın karşılığı teslim etmesi gereken malı teslim etmediği gibi 44.500,00 TL … hesabına iade ettiğini, ödemiş olduğu 62.500,00 TL’nin 05.09.2018 tarihinde karşılığı 1250 m2 camın verilmemesi sebebi ile müvekkili yüklenici olduğu işi yapamadığını, davacının ödemiş olduğu paranın iade edildiği zaman yeniden farklı firmalardan cam almak istemiş ise de cam fiyatlarının arttığını, camların fiyat artışı sebebi ile karşı taraf ile anlaşma zamanında 66.250,00 TL’ye alınan camlar sonrasında yerine almış olduğu yeni camlar sebebi ile fiyat artışından kaynaklı müsbet zararın tazmini talebinde bulunmuştur.
Uyuşmazlığın çözümü için taraflar arasında 1250m2 lik cam işi yönünden anlaşma olup olamadığı yönünden taraf beyanları, sipariş listeleri, sipariş teyid formu ili akdi ilişkinin tespitine yönelik değerlendirmede öncelikle İrade beyanları açık (sarih) olabileceği gibi, örtülü (zımnî) de olabilir. Beyanın anlam ve konusu hiçbir yoruma ve karışıklığa meydan vermeyecek şekilde beyan vasıtalarından, yani kullanılan söz, yazı veya işaretlerden anlaşılıyorsa, bu, açık bir irade beyanıdır. Zımnî irade beyanı ise, iradenin varlığını gösteren davranışı ifade eder. Bu anlamda, açık olmayan her türlü irade beyanı, zımnî irade beyanıdır. İrade beyanının anlamının, yani sonuç iradesinin doğrudan doğruya söz veya işaretlerden çıkmaması, anlaşılmaması hâlinde, zımnî irade beyanı söz konusu olur. Başka bir deyişle, zımnî irade beyanlarında beyan sahibinin davranışı, işlem iradesini dolaylı bir şekilde ifade eder; onun davranışından, dolaylı olarak işlem iradesine sahip olduğu sonucu çıkar (Eren, Fikret: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 11. Baskı, İstanbul 2009, s. 124) İcap, bir akdi meydana getirmek amacı ile bir şahsın teklifini ihtiva eden ve karşı tarafa yöneltilen bir irade beyanıdır. Kabul ise, yapılan bir öneriye karşılık karşı tarafça önerene yöneltilen ve sözleşmeyi öneriye uygun olarak meydana getirme arzusunu kesin olarak ifade eden irade beyanıdır. Kanunun veya tarafların anlaşması ile, yapılacak sözleşme için bir şekil öngörülmüş olmadıkça ya da önerene kabul için bir şekle uyulmasını şart kılmış olmadıkça, kabul beyanı bir şekle bağlı değildir; sözle, yazı ile veya kanaat verici bir davranışla yapılabilir (Oğuzman, Kemal/Öz, Turgut: Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, İstanbul 2012, s. 51, 66).
Davacının dosyaya sunmuş olduğu tahsilat makbuzlarının altına yazılan “… 1250m2 cam teslim edilmedi.” şeklinde belirtilen not ile ilgili davalının isticvabına karar verilerek “.. Bizim davacı ile aramızda herhangi bir sözleşme yoktur. Başta anlaşılan bir m2 toplam tutarı yoktur. Sadece birim başına m2 fiyatı ile bir anlaşma yapıldı ve bunun karşılığında biz camı teslim etmeden bize parasını toplu olarak 159.500,00 TL’Lik ileri tarihli düzenlemeli çekleri verdi. Bize parça parça özel sipariş verdi. Biz parça parça teslim ettik. Çünkü ölçü olmadan imalat yapamayız ve teslimi de yapamayız. Özel olarak 1250 m2’lik Rams işini biz almadık. Tarafıma göstermiş olduğunuz yazılar da zaten bana ait değildir. Bende bulunan tahsilat makbuzlarının altında bana gösterdiğiniz yazılar yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu kapsamda Davacının taraflar arasında 1250m2 lik cam siparişinden kaynaklı anlaşma olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Dosya arasında bulunan sipariş listesi ve tahsilat makbuzu incelendiğinde taraflar arasında teslim edilmesi gereken toplam m2 miktarının net belli olmadığı, davacının dosyaya sunmuş olduğu 159.500 TL tutarında çek tahsilat makbuzunun tarihinin 24/04/2018 olduğu , tahsilat makbuzuna dayanak çek suretlerinin ise ileri tarihli düzenlendiği, sipariş edilen ve teslim edilen ürün bedeli dışında kalan 44,500-TL davacıya iade edildiği, davacı yan tarafından dilekçesinde eklenen sipariş formlarının tek taraflı düzenlendiği kaldı ki sipariş teyid formunda1250m2 lik cam siparişinin belirtilmediği 1250m2 lik cam siparişine yönelik icap ve kabulün oluşmadığı, bu kapsamda Son olarak Mahkememizce davacı yana yemin delili hatırlatılmış, ancak davacı yan verilen kesin sürede yemin metnini sunmamıştır. Davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 673,98 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davalının yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.