Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2023/1201 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/538 Esas – 2023/1201
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/538 Esas
KARAR NO : 2023/1201

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
K.YAZIM TARİHİ: 11/12/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili olan … Şirketi ile karşı taraf olan … Şirketi arasında, 150.000 USD karşılığında … Ön Ocaklı Buhar kazanı siparişi verildiğini, davalı tarafından müvekkiline teslim edilen kazan ile sözleşme konusu olan kazanın aynı olmadığını, kazan montajı ve ilk buhar üretim tarihi sözleşmede 10 Haziran olmasına rağmen davalı şirketin ilk buharı 26 Haziran tarihinde sözleşmede kararlaştırılan tarihten 16 gün sonra teslim etiğini, ayrıca sözleşmede “Skoç 3 geçişli” olmasına rağmen, teslim edilen kazanın 2 geçişli olduğunu, yine sözleşme gereğince kazanda 2 adet tam otomatik kül helezonu olması gerekirken, teslim edilen kazanda helezonun bulunmadığını, eksiklik ve ayıpların davalıya bildirildiğini davalının ayıp ve eksiklikleri gidereceği konusunda garantiler verdiğini, davalının 27 Ekim 2021 tarihinde bir adet kül helezonu gönderdiğini, ancak gönedilen helezonun tam manuel, kazan dışına montajlı ve kesinlikle sözleşme ile alakası olmayan bir ürün olduğunu, müvekkilinin ürünü beğenmemesine rağmen davalının ürünü zorla bıraktığını beyan ederek, davaya konu buhar kazanının sözleşmedeki şartlara uygun olmaması, ayıplı olması, buhar kazanının ayıbının niteliği ve oranı ile işletme maliyetlerinin arttığı, dikate alınarak, satış bedelinden indirim yapılmasına ve müvekkilince kazanın kulanılmaması nedeniyle doğan müspet ve menfi zararlarının temerüt tarihinden itibaren uygulanacak ticari temerüt faizi ve diğer tüm ferileriyle tazminine karar verilemesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/10/2022 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesi ile talep edilen 1.000 USD nin 900 USD sinin satış bedelinden indirim yapılması talebine, 90 USD sinin müspet zarar talebine ve 10 USD sinin menfi zarar talebine ilişkin olduğu beyan etmiştir.
Davacı vekili 31/07/2023 tarihli dilekçe ile talep artırım talebinde bulunmuş ve satış bedelinden indirim yapılması talebini 35.000 USD’ye artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı yanın, müvekkilinin satış sözleşmesinde kararlaştırılan teslim tarihine uymadığını iddia ettiğini, 14/04/2021 tarihli satış sözleşmesinin Ödeme Şekli başlıklı maddesinde sipariş ile birlikte 40.000,00 USD nakit, 50.000,00 USD ise çek ile ödeneceği ve ürünlerin sevke hazır olduğu zaman sevk öncesi de 60.000,00 USD nakit ödeneceği ve teslim tarihinin 10/06/2021 olduğu kararlaştırıldığını, davacı yanın, sözleşmede belirtilen ön avansı 16/04/2021 tarihinde ödemesi nedeniyle işe 17/04/2021 tarihinde başlandığını, davaya konu kazan dört parçadan oluşmakta olup birinci parça 07.06.2021 tarihinde, ikinci parça 08.06.2021 tarihinde, üçüncü parça 11.06.2021 tarihinde ve dördüncü parça ise 16/06/2021 tarihinde teslim edildiğini, son parçanın kararlaştırılan tarihten sonraki bir zaman diliminde teslim edilmesi ise davacı yanın kusurundan kaynaklandığını, zira; davacı yanın müvekkili şirkete davaya konu kazanı kurabileceği bir yerin bulunmadığını iletmiş bu nedenle dördüncü parça, davacı yanın uygun olduğu bir tarih olan 16/06/2021 tarihinde teslim edildiğini, davaya konu satış sözleşmesi taşınır satışına ilişkin olup taşınır satış sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme niteliğinde olduğunu, TTK’nın 23/1 maddesinin atfi gereğince TBK’nın 232. Maddesi uyarınca alıcı, satış sözleşmesinde kararlaştırılmış olduğu biçimde satış bedelini ödemek ve kendisine sunulan satılanı devralmakla yükümlü olduğunu, davacı yanın, sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmemiş, edimi ifaya hazır olmaması nedeniyle ürün, sözleşmede belirtilen tarihten sonraki bir tarihte teslim edildiğini, davacı yanın, davaya konu buhar kazanının ısıtma yüzeyinin müvekkili ile aralarında bulunan sözleşme uyarınca skoç üç geçişli olması gerekirken iki geçişli olduğunu ve kazanda kül helezonunun bulunmadığını belirttiğini, karşı tarafın iddia ettiği ayıbı kesinlikle kabul etmemekle birlikte, müvekkilinin iddia edilen ayıptan sorumlu tutulabilmesi için birtakım maddi koşulların gerçekleşmesi gerektiğini, şöyle ki; müvekkili ile davacı taraf tacir olup davaya konu kazanın satımı her iki tarafin da ticari işletmesini ilgilendirmekte olduğunu, bu nedenle; TTK’nın 3. Maddesi uyarınca (Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.) müvekkili ile davacı taraflar arasında bulunan satış sözleşmesi, ticari bir iş olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 23. Maddesinde ticari satış ve mal değişimi düzenlenmiş olup tacirler arasında yapılan ticari satışlarda TBK’nın ilgili hükümlerinin uygulanacağının belirtildiğini, iddia edilen ayıpların da ayıp olarak nitelendirilebilmesi mümkün olmadığını, ayıbın varlığının kabul edilebilmesi için ayıbın satılanın verimliliğini etkileyecek ölçüde önemli olması gerektiğini, davacı yanın iddia ettiği üzere kazanda kül helezonunun bulunmaması veya kazanın iki geçişli olması hususlarının söz konusu olması halinde dahi kazanın verimliliğinin azalmadığını, sözleşmeye uygun bir şekilde kazan teslim edildiğini, davacı yanın menfi zarar tazmini talep edebilmesi için sözleşmeden dönmesi gerektiğini, ancak; dava dilekçesi ile satış bedelinde indirim talep edilmiş olup davacı yan sözleşmeden dönmediğini, sözleşmeyi devam ettirme gayreti içerisine girdiğini, bu nedenle davacı yanın, sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan menfi zararların tazmini talebinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini zamanında ve gereği gibi ifa etmesi nedeniyle davacı yanın herhangi bir müspet zararının olmadığından bahisle müspet zarar tazmini talebinin de reddi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Tarsus … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, ihtarname, davacı yanın ticari defter ve kayıtları, 26/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu, 11/07/2023 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, incelenen yevmiye ve kebir defterleri fotokopilerinde açılış tasdiklerinin yapıldığı görülmüş olup, yevmiye defteri kapanış tasdikine ilişkin herhangi bir fotokopinin mevcut olmadığı ve envanter defterine ait fotokopilerinde bulunmadığı, incelenen fotokopilerde, davaya konu buhar kazanının davacı tarafça davalı taraftan 150.000USD karşılığı 1.298.895,00TL Karşılığında alındığı ve bedelinin ödendiğinin kayıtlı olduğu, tespit konusu 10 ton/h 12 bar kapasiteli ön ocaklı buhar kazanı ve ekipmanlarının, davalı tarafın teklif belgesinde, 3 geçişli olacağı yazılı olduğu halde, kazanın 2 geçişli olarak tesis edildiği, teklif belgesinde kül helezonunun 2 adet tesis edilmek suretiyle yakılan malzemeye ait külün ön ocak yanlarından otomatik alınarak ana kül helezonuna transfer edileceği yazılı olduğu halde, söz konusu helezonların ve bu helezonları çalıştıracak redüktör sisteminin kurulmadığı, bunların yerine külün manuel (işçi görevlendirilerek) olarak helezona çekilmesi şeklinde tesis edildiği, bu haliyle sistemin teklif belgesinde yazılı olan nitelikleri karşılamadığından ayıplı olduğu, sistemin ayıpları nedeniyle satış bedelinde indirilmesi gereken bedel için, piyasa koşularında yapılan araştırmadan elde edilen verilerden, davaya konu kazanın ayıpları nedeniyle satış bedelinden indirilmesi gereken bedelin 20.000,00 USD olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda, kök bilirkişi raporundaki kanaatlerini aynen tekrarladıklarını, tespit konusu 10 ton/h 12 Bar Kapasiteli Ön Ocaklı Buhar Kazanı ve Ekipmanlarının, davalı tarafın teklif belgesinde, 3 geçişli olacağı yazılı olduğu halde, kazanın 2 geçişli olarak tesis edildiği, teklif belgesinde kül helezonunun 2 adet tesis edilmek suretiyle yakılan malzemeye ait külün ön ocak yanlarından otomatik alınarak ana kül helezonuna transfer edileceği yazılı olduğu halde, söz konusu helezonların ve bu helezonları çalıştıracak redüktör sisteminin kurulmadığı, bunların yerine külün manuel (işçi görevlendirilerek) olarak helezona çekilmesi şeklinde tesis edildiği, bu haliyle sistemin teklif belgesinde yazılı olan nitelikleri karşılamadığından kazanın ayıplı olduğu, bu ayıbın kazanın teslim alınması esnasında normal bir gözden geçirme ile tespit edilebilecek nitelikte olmaması nedeniyle gizli ayıplı olduığu, sistemin ayıpları nedeniyle satış bedelinde indirilmesi gereken bedel için, piyasa koşularında yapılan araştırmadan elde edilen verilerden, davaya konu kazanın ayıpları nedeniyle satış bedelinden indirilmesi gereken bedelin 35.000,00 USD olduğu, davacının davaya konu sistemin kurulumu, nakliyesi ve diğer işlemleri için yapılan masraflarının; Vinç çalışma bedeli, … Vinç İşletmesi 30.06.2021 Tarihli … nolu fatura ile 54.870,00TL, Vinç çalışma bedeli, … Vinç İşletmesi 30.06.2021 Tarihli … nolu fatura ile 21.240,00TL akış metre laser emniyet valfi, separatör conta bedeli, … Tic. A.Ş. 25.06.2021 Tarihli … nolu fatura ile 69.080,33TL, 26.10.2022 Lesing Devir işlem bedeli 500,00TL, 6 inç, 8 inç dirsek bedeli … Boru Sanayi Ürünleri, 01.07.2021 tarihili … nolu fatura ile 2.124,00 TL, Ç. Çekme boru bedeli, bedeli … Boru Sanayi Ürünleri, 01.07.2021 tarihili … nolu fatura ile 18.160,20 TL, Düz Flanş bedeli, bedeli … Mühendislik, 25.06.2021 tarihili … nolu fatura ile 2.950,00TL, Conta, Konsantrik redüksiyon bedeli, … Mühendislik, 03.07.2021 tarihili … nolu fatura ile 1.321,60TL, Vana, kondestop, Pyrometre, Konsantrik redüksiyon bedeli, … Merkezi, 16.06.2021 tarihili … nolu fatura ile 29.770,52TL, … … nakil bedeli, …, 09.06.2021 tarihli ve … NOLU FATURA ile 10.868,00TL, … … nakil bedeli, …, 18.06.2021 tarihli ve … NOLU FATURA ile 1.890,00TL, olmak üzere Toplam 212.774,65TL olduğu, uyuşmazlığa konu kazanı satın aldığı tarihte başka bir firmadan istediği şartlarda başka bir kazanı sağlam bir şekilde satın alabileck iken, davacının bugün tarihli olarak sağlam ve istediği şartlarda başka bir kazanı almak istediğinde, piyasa koşullarında yapılan araştırmaya göre ödeyeceği farktan doğan zararının 20.000,00 USD olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında satışa konu buhar kazanının sözleşmedeki şartlara uygun olmaması, ayıplı olması nedeniyle terditli olarak buhar kazanına ayıbın niteliği ve oranı ile işletme maliyetlerinin arttığı dikkate alınarak satış bedelinden indirim yapılması ve kazanın kullanılmaması nedeniyle doğan müspet ve menfi zararlarının tazmini istemi, olmadığı takdirde kazanın onarım bedeli ile menfi ve müsbet zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı yanın 14/04/2021 tarihli teklif belgesi ile davacıya 10.000 kg/h -12 bar kapasiteli … Ön Ocaklı Buhar Kazanı ve Ekipmanlarına ilişkin fiyat teklifinde bulunduğu, teklifte kazan ısıtma yönteminin … geçişli Skoç Buhar Kazanı 275 m2 olarak belirtildiği, işletme basıncının 12 bar, tasarım basıncının 13 bar ve test basıncının 18 bar olduğu, kapasitenin 10.000 Kg/h (Ön ocak dahil), 6.000.000 Kcal/h(Ön ocak dahil) olduğu, kül helezonunun 2 adet ve otomatik olduğu, kömür yükleme helezonunun 1 grup ve otomatik olduğu, bu fiyat teklifinin icap niteliğinde olduğu, davacının fiyat teklifini kabul ederek taraflar arasında 14/04/2021 tarihli satış sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmede malın cinsinin 10.000 kg/h 12 bar kapasiteli … Ön Ocaklı Buhar Kazanı ve Ekipmanları olduğu, sözleşme bedelinin 150.000,00 USD + %18 KDV(27.000,00 USD) = 177.000,00 USD olduğu, ödeme şeklinin sipariş ile birlikte avans ödemesi olarak 40.000,00 USD’nin nakit ve 50.000,00 USD(yarısı 30/06/2021 vadeli, yarısı 15/07/2021 vadeli) çeklerle, ürün sevke hazır olduğunda ise sevk öncesi 60.000,00 USD nakit olacak şekilde ödeneceği, teslim tarihinin 10/06/2021 tarihi olduğu ve teslim yerinin … olduğu, sözleşmenin bu koşullarda taraflarca imzalandığı, sözleşmeye konu buhar kazanı ve ekipmanlarının davacıya teslim edildiği, ancak sözleşmede yer alan özellikleri taşımadığının davacı tarafça tespit edildiği ve davalıya Adana … Noterliği’nin 10/12/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği, bu ihtarnamenin davalıya 15/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede … D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı ve 15/03/2022 tanzim tarihli raporun düzenlendiği, davacı yanın işbu dava ile teslim edilen buhar kazanının ayıplı olması sebebiyle satış bedelinden indirim, kazanın ayıplı olması ve kullanılamaması sebebiyle müspet zararlar ve menfi zararların davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının ise geç teslimin davacıdan kaynaklandığını, buhar kazanında belirtilen şekilde ayıp bulunmadığını, ayıbın varlığı kabul edilse dahi açık ayıp niteliğinde olduğu ve davacı tarafça bu ayıpla kazanın kabul edildiğini, menfi zarar talebinin sözleşmeden dönülmesi halinde talep edilebileceğini savunarak davanın reddini talep ettiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacının her bir alacak kalemi için talebini kuruşlandırması için davacıya süre verilmiş, davacı vekilince 27/10/2022 tarihli dilekçe sunularak talep edilen 1.000 USD’nin 900 USD’sinin satış bedelinden indirim yapılması talebine, 90 USD’sinin müspet zarar talebine ve 10 USD’sinin menfi zarar talebine ilişkin olduğu beyan edilmiştir.
Mahkememizce ayıp hususunda buhar kazanı üzerinde yerinde teknik inceleme yapılması için kazanın bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılmış ve 26/12/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Raporda, kazanın sözleşmede 3 geçişli olarak anlaşılmasına rağmen 2 geçişli olduğu, kül helezonunun 2 adet olmak üzere yakılan malzemeye ait külün ön ocak yanlarından otomatik olarak alınacağı ve ana kül helezonuna transfer edeceğinin yazılı olmasına rağmen söz konusu helezonların ve bu helezonları çalıştıracak redüktör sisteminin kurulmadığı, bunların yerine manuel olarak helezona çekilmesi şeklinde tesis edildiği, bu itibarla kazanın sözleşmedeki özellikleri taşımadığı ve ayıplı olduğu, ayıp sebebiyle 20.000,00 USD satış bedelinden indirim yapılması gerektiği tespit edilmiştir. Davacı vekili 16/01/2023 tarihli dilekçesiyle rapora itirazlarını sunarken bir kısım delillerini de dilekçe ekinde sunmuştur. Davalı vekili 07/03/2023 tarihli duruşmadaki beyanında süresinde sunulmayan delillere muvafakat etmediklerini beyan etmiştir.
Davacı vekiline menfi ve müspet zararlarının neler olduğunu açıklamak üzere süre verilmiş, davacı vekili 03/04/2023 tarihli dilekçesiyle müspet ve menfi zararlarının dayanağını açıklamıştır.
Kök raporda ayıbın niteliği (açık/gizli) yönünde bir değerlendirme yer almadığından ve dosya kapsamında davacının defter kapanış tasdikinin bulunmaması sebebiyle bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek raporda taraflarca yapılan itirazların da değerlendirilmesine karar verilmiştir. 11/07/2023 tanzim tarihli ek bilirkişi raporunda, kazandaki ayıbın gizli ayıp mahiyetinde olduğu, ayıp nedeniyle satış bedelinden 35.000 USD indirim yapılması gerektiği, davacının davaya konu sistemin kurulumu, nakliyesi ve diğer işlemleri için 212.774,65TL masraf yaptığı, davacının sağlam ve istediği şartlarda yeni bir kazan alması halinde 20.000 USD fark ödeyeceği rapor edilmiştir. Düzenlenen ek raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilerek itirazlar yerinde görülmeyerek rapor hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı TBK.’nun 219. Maddesinde “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile, onlardan sorumludur.” şeklinde yasal düzenleme olup, malın ayıplı olması halinde alıcıya tanınan haklar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 227. maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 227: “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme,
3-Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
4-İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme,
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak, sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.”
Yasal düzenleme açıklanan şekilde olup dosya kapsamına göre, davacının seçimlik hakkını satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme olarak kullandığı sabittir. Alınan bilirkişi raporuyla satılanın gizli ayıplı olduğu ve satış bedelinden 35.000 USD indirim yapılabileceği tespit edildiğinden davacının bu yöndeki talebinin kabulüne, satıştan indirim bedeli olan 35.000 USD’nin temerrüt tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının işletilmesi suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Menfi zarar, alacaklının sözleşmenin hüküm ifade etmemesiyle uğradığı zarardır. Alacaklı sözleşmenin geçerliliğine duyduğu güvenle uğradığı zararı talep edebilir. Menfi zararın istenebilmesi için sözleşmeden dönülmesi ve taraflar arasında hüküm ifade eden bir sözleşmenin olmaması gerekir. Somut olay bakımından, davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmadığı, satış bedelinde indirim isteme seçimlik hakkını kullandığı, bu itibarla sözleşmenin geçerli ve ayakta olduğu, sözleşmenin geçerli olması sebebiyle menfi zararın talep edilemeyeceği anlaşılmakla davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının müspet zararı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davacı vekiline tensip zaptının 29/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, böylelikle davacı yanın tensip zaptındaki ihtarlardan haberdar edildiği, yine ön inceleme duruşmasına davet için çıkartılan davetiyenin davacı vekiline 20/06/2022 tarihinde tebliği edildiği, HMK’nın 139. Maddesinin 1. Fıkrasının (ç) bendi uyarınca davacı yana dava dilekçesinde dayandığı ancak sunmadığı delillerini sunmak için iki haftalık kesin süre verildiği ve sonuçlarının ihtar edildiği, ancak davacı vekilince bu süreden çok sonra 16/01/2023 tarihli dilekçesi ekinde müspet zararına ilişkin delillerini sunduğu,süresinden sonra sunulan delillere davalı yanın muvafakatinin bulunmadığı, bu itibarla bu delillere itibar edilemeyeceği, bu delillere itibar edilmemesi halinde dosya kapsamında davacı yanın müspet zararını ispata yarar başkaca delil bulanmadığından bu talebinin ispatlanamadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE,
1-Davacı yanın satış bedelinden indirim talebinin kabulü ile, satıştan indirim bedeli olan 35.000 USD’nin temerrüt tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının dolar ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranının işletilmesi suretiyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı yanın müspet zarar talebinin reddine,
3-Davacı yanın menfi zarar talebinin reddine,
4-Alınması gereken 68.306,58TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harç, 192,15TL peşin harç ile 16.000,00TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 52.033,73TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.291,89TL’sinin davalıdan, 3,70TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı, 192,15TL peşin harç ile 16.000,00TL tamamlama harcı ile Tarsus … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespit nedeniyle davacı tarafından yatırılan 133,00TL peşin harç, 37,00TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 16.546,55TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 91,00TL tebligat ve posta gideri ile 3.500,00TL bilirkişi ücreti ile Tarsus … Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyasında yapılan tespit nedeniyle davacı tarafından sarf edilen 9,00 TL tebligat ve posta gideri, 571,90 TL keşif harcı, 1.150,00TL bilirkişi ücreti ve 400,00TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 5.721,90TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 5.705,59 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 139.994,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.857,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/11/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı