Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/534 E. 2022/933 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/534 Esas – 2022/933
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/534 Esas
KARAR NO : 2022/933
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/05/2022
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
K. YAZIM TARİHİ: 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; taraflar arasında … ada, … parsel nolu … Mahallesi, … mevkiinde bulunan inşaatın pvc doğramalarının yapılmasına yönelik, KDV dahil 21.500,00-TL bedelli bir eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkilinin üstlendiği işi tam olarak ve zamanında yapıp davalıya teslim ettiğini, hatta müvekkilinin yaptığı iş sözleşme bedelinden de fazla olup faturada belirtildiği gibi KDV dahil 23.183,00-TL bedelli iş yaptığını, sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte davalının 6.500,00-TL peşin, iş bitiminde ise 15.000,00-TL’yi ödemeyi taahhüt etmişse de iş teslim edilmesine rağmen davalının sadece 10.000,00-TL ödediğini, ancak fatura bedelinden geri kalan 13.183,00-TL borcunu ödemediğini, bu nedenlerle borçlu davalı aleyhine 16.02.2022 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-E. sayılı dosyası ile işlemiş faiziyle beraber 13.541,47-TL bedelli icra takibi başlattıklarını, davalı-borçlunun 14.03.2022 tarihinde borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşılamadığını, tüm bu nedenlerden dolayı, davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, davalının asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davacı arasında müvekkilinin taşaronu olduğu … Ada … Parselde bulunan inşaatın PVC Doğramalarının yapılması için Kdv dahil 21.500.-TL.lık iş sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin, davacı ile imzalanan sözleşme konusu iş bedeline karşılık 21.6.2021 Tarihli … işlem nolu … Bankası … … Şubesine ait dekonttan anlaşılacağı üzere 6.500.-TL:sı,7.7.2021 tarihli … İşlem numaralı … Bankası … … Şubesine ait dekonttan anlaşılacağı üzere 10.000.-TL.sı ,9.7.2021 Tarihli … İşlem numaralı … Bankası … … Şubesine ait dekonttan anlaşılacağı üzere 5.000.-TL.sı olmak üzere TOPLAM:21.500.-TL havaleyi davacının … nolu İbanına eşi …’a ait hesaptan havale ederek ödediğini, davacı tarafından …,… mahallesi … Ada … Parselde bulunan binaya ilişkin yaptığı iş karşılığında inşaat sahibi …’a kesilen 5.7.2021 tarihli ve … sayılı faturadan da açıkça anlaşılacağı üzere dava dilekçelerinde iddia ettiklerinin aksine Kdv dahil 21.500.-TL.lık iş yaptığını ve yaptıkları iş bedelini de yukarıda belirtildiği üzere tahsil ettiklerini, davacı yanın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E.sayısına kayıtlı takip dosyasından müvekkili aleyhine başlattığı icra takibi tamamen haksız ve kötüniyetli bir takip olduğunu, müvekkilinin taşaron olarak imzaladığı sözleşmeden kaynaklı olarak davacı yana hiçbir borcu bulunmadığını, davacı yanın alacak iddiası ile icra takibi başlatması ve müvekkiline ödeme emri göndermesinin kötüniyetinin açık ifadesi olduğunu, haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine, kötüniyetli olarak açıldığı açık ve sabit olduğundan talep edilen alacağın %20’sinde aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemelerine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, fatura alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu m. 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen faturadan kaynaklı alacağın ödenmemesi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın haksız olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davalının mükellefiyet kaydının olduğu, 31/08/2006 tarihi itibariyle terk olduğu, böylelikle dava tarihi itibariyle davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri İlgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi.20/10/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.