Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/510 E. 2022/926 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/510 Esas – 2022/926
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/510
KARAR NO : 2022/926

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Şirket Ortaklık Payı Alacağı
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin 3 ortaklı olduğunu ve müvekkilinin şirket hisselerinin 1/3 ‘üne sahip olduğunu, şirket ana sözleşmesi ile şirket idaresi ve temsili görevi, ortak …’ a verildiğini, müvekkiline Ankara … Noterliği’nin 03.12. 2020 tarih, … yevmiye no ‘lu vekaletnamesi ile verilen yetkilerin, şirket müdürü olan ortak … tarafından, Ankara … Noterliği’nin 06.05.2022 tarih … yevmiye no’lu azilnamesi ile alındığını, kendisinin keyfi bir şekilde azledildiğini, bu koşullarda müvekkilinin ortaklık ilişkisini, dürüstlük kuralı açısından sürdüremeyeceğini, ortaklık ilişkisinin kendisi için çekilmez hale gelmiş olduğunu ve bu ilişkiyi sürdürmesinin kendisinden beklenemeyeceğini, bu nedenle ortaklıktan çıkma ve ayrılma akçesinin hesaplanarak kendisine verilmesini talep ettiklerini, ayrıca bilanço değerinin çok üzerinde olan esas sermaye payının hesaplanmasını istediklerini belirterek, TTK madde 637 uyarınca davalı şirket ortaklığından ayrılarak, ayrılma akçesinin hesaplanarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ortaklıktan ayrılma ve ayrılma akçesi talebinin öncesinde arabuluculuğa başvuru dava şartı olduğunu, dava dilekçesi ekinde de arabuluculuk son tutanağı sunulmadığı gibi, zaten arabuluculuk sürecinin de söz konusu olmadığını, bu bağlamda, arabuluculuk dava şartı olduğundan ve dava açmadan arabuluculuğa başvurulmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın da esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacının davalı … Şti. ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi ödenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin TTK madde 637 uyarınca davalı şirket ortaklığından ayrılarak, ayrılma akçesinin hesaplanarak taraflarına ödenmesini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 5. maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesiyle eklenen ve 01/01/2019 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5/A maddesine göre, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. fıkrasında “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan ayrılma akçesinin ödenmesi talebini içeren ticari davadır. Dolayısıyla dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davacının haklı sebeplerle ortaklıktan çıkmaya ilişkin davasının bu dosyadan tefrikine, ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir. Eldeki davada ise; arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın haklı sebeplerle çıkma yönündeki davasının bu dosyadan tefrikine, ayrı esasa kaydedilmesine, taraflara haklı sebeplere ilişkin delillerini sunmak üzere süre verilmesine,
2-Davacı tarafın alacak davası olarak açtığı ortaklık payına ilişkin davanın zorunlu arabuluculuğa tabi olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 853,88TL harçtan mahsubu ile bakiye 773,18TL harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/10/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza