Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/507 E. 2023/243 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/507 Esas – 2023/243
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/507 Esas
KARAR NO : 2023/243

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 03/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Davacı … A.Ş.’nin, sıvı azot ve endüstriyel gaz tedariki alanında faaliyet göstermekte olup müşterilerine bu kapsamda hizmet verdiğini, müvekkili Şirket ile … Tic. A.Ş. arasında kurulan ticari ilişki neticesinde müvekkili Şirket tarafından, bu iş için özel üretilen tüpler ile gaz tedariki sağlandığını, karşılığında faturalar düzenlenerek Davalı Şirket’e gönderildiğini, fakat davalı Şirketin cari hesaba konu fatura bedellerini ödemediğini, bu durum üzerine davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile Davalı Şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu takibe borca, yetkiye ve takibin tüm ferilerine olacak şekilde itiraz edildiğini, yetki itirazı üzerine taraflarınca dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini ve bu defa … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile takibe devam edildiğini, davalı Şirketin tekrar takibe, borca ve takibin tüm ferilerine haksız şekilde itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket’in davaya konu faturalara yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine faturaların kesinleştiğini, işbu faturalara ilişkin takibe itiraz etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, ticari defter kayıtlarının incelenmesinin ardından Müvekkili Şirket alacaklarının sabit olduğu ve ödemelerin yapılmadığının görüleceğini, takip konusu alacağın likit bir alacak olup bu alacağa haksız şekilde itiraz eden borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini tüm bu nedenlerle, haklı davanın kabulü ile davalı Şirket tarafından yapılan … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı tarafça haksız ve kötü niyetle yapılmış olan itiraza karşılık alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını ve takibe ve faiz oranına itiraz edildiğini, davacının, itirazın iptali davası açmışsa da, davacının müvekkili şirketten bir alacağı olmadığını, müvekkili ile davacı arasında yazılı bir sözleşme de olmadığını, davacının hesap ekstresi ile müvekkilinin hesap ekstresi arasındaki farkın davacının, satılan ürünün birim fiyatını anlaşmaya aykırı bir şekilde artırması üzerine, müvekkili tarafından fiyat farkı faturası ve iade faturası düzenlemesi ve faturaların davacı tarafından iade edilmesi ve müvekkili tarafından tekrar iade faturası kesilmesi nedeni ile oluştuğunu, yine, davacının, üretimi sürekli olarak devam eden müvekkiline, zamanında enerji sağlayamadığını ve üretimin durmasına neden olduğunu, müvekkili tarafından düzenlenen gecikme bedeli faturalarının, gecikmeden doğan/doğacak zararlara ilişkin düzenlenen faturalar olduğunu, davacının, bu faturalar için iade faturası düzenlediğini, yine, davacının, iade edilmek üzere müvekkiline vermiş olduğu ve ürün satışı için zorunlu ürünler (Tüp vs.) iade edilmesine ve iade faturaları düzenlenmesine rağmen davacının, bu iade faturalarına karşı da iade faturası düzenleyerek, müvekkilini borçlu göstermeye çalıştığını, müvekkilinin düzenlemiş olduğu iade faturaları arasında yer alan 7.136,64 TL’lik fatura ile 7.836,39 TL’lik fatura içinde yer alan 1.228,39 TL’lik kısmın iade edilen tüpler için düzenlenen iade faturalarına ilişkin olduğunu, davacının iade edilmek üzere vermiş olduğu ürünler için fatura düzenlediğini ve bedelini aldığını, bu ürünlerin müvekkili tarafından iade edildiğinde, düzenlenen iade faturasına karşı iade faturası düzenleyerek, aslında iade almış olduğu ürünlerin bedellerini de talep ettiğini, belirtilen ve davacıya karşı düzenlenmiş olan faturalardan dolayı takas/mahsup talepleri olduğunu, bu sebeplere, davacının müvekkilinden bir alacağı olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının takibi kötüniyetli olduğundan, müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS formları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Talimat yolu ile aldırılan 13/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında düzenlenen faturalar nedeniyle ticari bir ilişki olduğu, dava dosyasında yer alan bilgilerden hareketle, tarafların Ticari Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı olan arabulucuk müessesesi ile sulh olmaya yönlenmiş olmalarına rağmen sulh olamadıkları, davacı taraf … A.Ş.’nin 1.nci sınıf tacir olduğu, muhasebe kayıtlarının entegre muhasebe sistemleri aracılığıyla (Davacı Şirkette … programı kullanılmaktadır)yürütüldüğü, e-defter sistemine tabi olduğu ve 01.01.1994 tarihinden itibaren yürürlükte olan Tekdüzen Hesap Planı kapsamında yasal mevzuata uygun olarak tutmakla yükümlü olduğu e-defterleri tuttuğu, bu defterlerin yasal mevzuata uygun şekil ve tarihlerde açılış-kapanış tasdiklerinin (e-defter berat kayıtlarının) yapıldığı, kayıtların yasal mevzuat ile muhasebe ilke ve kurallarına uygun olarak yapıldığı, sahibi lehine delil niteliğine haiz olmakla birlikte bu hususa ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu, satış faturaları ile satış iade faturalarının yasal defter ve belgelerde kayıtlı olduğu, fatura içerikleri dikkate alındığında herhangi bir fiyat farkı ibaresiyle fatura düzenlenmediği, faturaların satışa konu olan ürün ve hizmetlere ilişkin olduğu, davalı tarafça dava konusu olan faturalara kanuni süresi içinde itiraz edilmediği, düzenlenen faturaların kabul edilmediği yönünde de davacı tarafa herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dolayısıyla fatura içerik ve tutarlarını kabul ettiği, dava konusu faturaların davacının tutmakla yükümlü olduğu e-defterlere yasal mevzuata uygun şekilde kaydedilmiş olduğu, dava dosyasına sunulan belgeler ve davacının 2021 hesap yılına ilişkin defter kayıtları incelendiğinde, bu faturalara ilişkin davalı tarafından davacı tarafa yapılan ödemelerin de davacı defter kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın defter kayıtları ve davalı taraf … A.Ş.’nin davacı e-defterlerinde kayıtlı cari hesap ekstreleri dikkate alındığında davacı taraf … A.Ş.’nin davalı taraf … A.Ş.’den 18.311,19 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından yasal mevzuat çerçevesinde düzenlenmesi gereken BS formlarına ilişkin beyanların yasal mevzuata uygun olarak yapıldığı, özetle; davacı tarafından düzenlenen ve davalı tarafça kabul edilen faturalara istinaden, tarafına verilen görev alanıyla kısıtlı olmak üzere davacı tarafın defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, kullanılan muhasebe programından elde edilen bilgiler çerçevesinde davalı taraf … A.Ş.’nin davacı e-defterlerinde kayıtlı cari hesap ekstreleri de dikkate alındığında davacı taraf … A.Ş.nin davalı taraf … A.Ş.’den 18.311,19 TL alacaklı olduğunun kayıt altına alındığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 12/01/2023 havale tarihli tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı firmanın ticari defter kayıtlarına göre, davalı firmanın davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığı, davacı şirketin davalı firmaya fatura düzenlediği, davalı firmanın davacı şirkete iade faturası düzenlediği, dava konusu faturaların Para Cezası Yansıtma Bedeli, fiyat farkı ve mal mukabili düzenlendiği, davacı şirketin davalı firmaya Para Cezası Yansıtma Bedeli, fiyat farkı faturası düzenlemesinin uygunluğu ile alınmış gazın iadeye konu olup olamayacağının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, faturaya yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
BA formuna göre, 2021 yılında … A.Ş. ‘nin Davacı … A.Ş.’den 7 adet belge ile 16.646,00 TL tutarında mal ve hizmet aldığı, BS formuna göre 6 adet belge ile 16.419,00 TL mal ve hizmet satışı yaptığı, Davacı … A.Ş.’nin davalı … A.Ş. ‘ne 7 adet belge ile 16.646,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı yaptığı, 6 adet belge ile 16.419,00 TL mal ve hizmet satın aldığı bu kapsamda davalının Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder ( Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122). İş bu sebeple Faturaya konu hizmetin yerine getirildiğinin karinesi olduğu, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerekmektedir.
İade faturaları ve fiyat farkı faturası yönünden yapılan değerlendirmede; Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.).
Taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile yapılan tespitler ile birlikte yapılan değerlendirmede; Satış faturaları ile satış iade faturalarının davacının yasal defter ve belgelerde kayıtlı olduğu, fatura içerikleri dikkate alındığında herhangi bir fiyat farkı ibaresiyle fatura düzenlenmediği, faturaların satışa konu olan ürün ve hizmetlere ilişkin olduğu, Davalı tarafça dava konusu olan faturalara kanuni süresi içinde itiraz edilmediği, düzenlenen faturaların kabul edilmediği yönünde de davacı tarafa herhangi bir bildirimde bulunmadığı, dolayısıyla fatura içerik ve tutarlarını kabul ettiği değerlendirilmektedir. Nitekim davalı firmanın davacı şirketten özel üretilen tüpler ile gaz temin ettiği, davalı firma ile davacı şirketin yoğun bir ticari ilişkide bulunduğu, davacı şirketin davalı firmaya fatura düzenlediği, davalı firmanın davacı şirkete iade faturası düzenlenmiş ise de (2 kez) bu fatura konusu mal ve hizmetin iade edildiğini ispat yükünün davalıya ait olduğu, iade faturası davacıya tebliğ edilmiş olsa dahi iade faturası sevk irsaliyesine bağlanmamış olup, bu durumda dahi mal ve hizmetin teslim edildiğine karine teşkil etmeyecektedir. İade faturasına konu hizmet ve malın tesliminin davacıya yapıldığının davalı tarafından ispatlanamadığı, davacı şirketin takip konusu ve dava konusu ettiği faturalarda sevk irsaliyesi bilgisinin yer aldığı, davalı şirket tarafından geç ifa edildiği iddia edilen işler sebebi ile fiyat farkı faturası düzenlediğini beyan etmiş olmasına rağmen dosya kapsamında buna ilişkin somut bir delil de bulunmadığı nazara alınarak davacının ticari ilişkiden kaynaklı ifanın teslimin yerine getirildiğini ispatladığı bu kapsamda davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği hususunu ispatlayamadığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının iptali ile takibin devamına,
2-18.311,19 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.250,84TL karar ve ilam harcından peşin alınan 312,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 938,13 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 312,71 TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 404,91TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 100,00 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.100,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.