Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/505 Esas – 2023/663
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/505 Esas
KARAR NO : 2023/663
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/05/2022
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
K. YAZIM TARİHİ: 14/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17.07.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine … numaralı İMM (Kasko) sigorta poliçesiyle sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olarak müvekkiline ait … plakalı aracına çarpmak suretiyle müvekkilinin aracında 38.483,46 TL hasara sebebiyet verdiğini ve bu hasardan dolayı müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, taraflarınca davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonrası müvekkiline 5.782,00 TL lik ödeme yapılmış ise de, bu ödemenin müvekkilinin gerçek değer kaybı zararını karşılamadığını beyan ederek, HMK 107 md. gereğince artırmak üzere şimdilik 100.00 TL bakiye değer kaybı tazminatının, işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kısmi dava açmasında hukuki yararı bulunmadığından başvurunun reddine, dava konusunun ZMMS sigortasından kaynaklanmakta olduğunu, müvekkili şirketin ancak azami tazminat ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, Müvekkili tarafından başvuruya konu hasar ve değer kaybı ödemesi yapılmakla, kaza tarihinde azami teminat limiti olan 43.000,00 TL’nin tükenmiş olduğunu, müvekkili şirketin başka bir hak ve yükümlülüğünün bulunmadığını, avans faizi isteminin doğru olmadığını, olayın haksız fiilden kaynaklandığını ve talep edilecek faizin ancak temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz olabileceğini beyan ederek, teminat limitinin tükenmesi nedeniyle müvekkili şirket acısından iş bu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Trafik tescil kayıtları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, … plakalı araca ait tramer kaydı, 05/12/2022 ve 13/02/2023 tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan bakiye değer kaybı bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
17.07.2021 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Davayı konu trafik kazasındaki kusur oranlarının tespiti ve varsa bakiye değer kaybı alacağının hesaplanması bakımından dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 05/12/2022 tarihli raporda özetle; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, Sürücü …in, %100 (Yüzde yüz) oranında asli kusurlu olduğu, Sürücü …’nun, herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin, hukuki sorumluluğunun bulunduğu, … plakalı araçta trafik kazası nedeniyle meydana gelen araç değer kaybının 8.126,91 TL olarak hesaplandığı, Davalı sigorta şirketince, davacı vekili …’e ödenen 5.782,00 TL araç değer kaybı mahsup edildiğinde, bakiye araç değer kaybının 2,344, 49 TL olduğu, %9 yasal faiz işletilmek suretiyle, 13.05.2022 dava tarihine göre hesaplanan bakiye araç değer kaybı: 2.437,09 TL, 03.12.2022 güncel tarihe göre bakiye araç değer kaybının ise 2.571,99 TL olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Kaza tarihinin 17/07/2021 olduğu, değer kaybı tazminatının belli bir hesaplamaya göre yapılması gerektiğine ilişkin ZMSS genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartların 04/12/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, dolayısıyla değişikliğin kaza tarihinden sonra yürürlüğe girdiği anlaşılmakla AYM iptal kararı gözetilerek reel piyasa koşullarına göre yeniden değer kaybı tazminatının hesaplanması için dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 13/02/2023 tarihli ek raporda özetle; Nihai takdir ve değerlendirme Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davaya konu … adına tescil edilmiş olan … plakalı, … Model … marka aracın, reel piyasa koşullarına göre araç değer kaybının 10.500,00 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 12/04/2023 tarihli dilekçesi ile; 100,00 TL olarak açtığı davasını, HMK 107 md gereğince (bilirkişi tarafından belirlenen 10.500,00 TL değer kaybından davalı sigorta şirketince ödenen 5.782,00 TL düşüldükten sonra bakiye kalan miktar yönünden) 4.618,00 TL artırarak 4.718,00 TL ye yükseltmiştir.
Davalı tarafın ZMSS poliçe limitini (43.000TL) doldurduğu dosya kapsamından anlaşılmış, davalı tarafın kasko poliçesi kapsamında talepte bulunduğu görülmüştür.
Davalı taraf davadışı tam kusurlu sürücünün aracına 22/10/2020-22/10/2021 tarihleri arasında genişletilmiş kasko poliçesi düzenlediği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %100 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan değer kaybı zararından davalı sigorta şirketinin düzenlediği kasko poliçesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşıldığından ıslah dilekçesi ve taleple bağlılık ilkesi gözetilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Her ne kadar temerrüt tarihi kısmi ödeme tarihinden başlatılması gerekli ise de, davacı tarafından 28/4/2022 tarihinden itibaren faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE , 4.718,00 TL bakiye değer kaybı alacağının 28/04/2022 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun düzenlediği kasko poliçesinin İMM limitleriyle sınırlı tutulmasına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 322,28 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harç ile 81,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye kalan 160,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,58 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 80,70TL peşin harç, 81,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 253,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 155,75 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.155,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.718,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 06/06/2023
Katip Hakim
e-imza e-imza