Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/502 E. 2022/786 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/502 Esas – 2022/786
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/502
KARAR NO : 2022/786
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVACILAR : 4-
: 5-
6-
7-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
: 2-
3-
4-
5-
6-
VEKİLİ :
: 7-
VEKİLİ :
: 8-
e-imza e-imza e-imza e-imza

VEKİLİ :
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ: 21/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; 11/01/2016 günü mülkiyeti davalı …’e ait sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile mülkiyeti …’na ait sürücüsü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışmasıyla meydana gelen trafik kazası neticesinde … ve … ile … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerilin murisi …’nin hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin murisinin araçta yolcu olması hasebi ile kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, konu ile ilgili olarak Sincan Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma numarası ile soruşturma başlatıldığını ve kazaya karışanların vefat etmeleri nedeniyle dosya hakkında takipsizlik kararı verildiğini, müvekkillerinin murisinin kendi adına kayıtlı erkek kuaförü faaliyetinde bulunan bir işyerinin bulunduğunu ve aylık kazancının 3.000,00-5.000,00 TL civarında olduğunu, müvekkillerinin murisinin aile bağlarının çok kuvvetli olduğunu, onlardan hiçbir zaman ayrılmadığını ve vefat ettiği tarihe kadar ailesi ile beraber yaşadığını, ölümü ile birlikte müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla eşi … adına 50.000,00TL maddi, 100.000,00TL manevi tazminatın, diğer müvekkileri için ise ayrı ayrı 10.000,00’er TL maddi ve 50.000,00’şer TL manevi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar …, … ve … vekili ıslah dilekçesinde; 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporuna istinaden açmış oldukları davada … açısından; 10.000,00 maddi tazminat talebinin 34.392,21TL artırarak toplam 44.392,21TL’ye, … açısından; 10.000,00 maddi tazminat talebinin 19.403,32 TL artırarak toplam 29.403,32TL’ye, … açısından; 10.000,00 maddi tazminat talebinde herhangi bir artırım talebi olmadığını belirtmiştir.
Davacılar …, …, … vekili ıslah dilekçesinde; fazlaya dair talep ve dava açma haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik; müvekkili … için maddi tazminatın 50.000,00TL’den 178.082,99TL’ye, müvekkili … için maddi tazminatın 10.000,00TL’den 11.828,11TL’ye, müvekkili … için maddi tazminatın 10.000,00TL’den 32.355,54TL’ye çıkarılmasını ve kazanın meydana geldiği 11.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … A.Ş. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … poliçe numarası ile müvekkili şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sadece maddi tazminat ile olduğunu, davacının tüm davalıları müşterek ve müteselsil sorumlu göstererek manevi tazminat taleplerini sigorta şirketine karşıda ileri sürmelerinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin manevi tazminatın herhangi bir
e-imza e-imza e-imza e-imza

sorumluluğunun bulunmadığını, olayda hatır taşımasının varlığının söz konusu olduğunu, Yargıtay yerleşik içtihatları gereğince indirim sebebi olduğunu, bu nedenle hesaplanacak tazminattan gerekli indirimin yapılmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin ancak dava dilekçesinin tebliğinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar …, …, …, …, … vekili ile dosyaya ayrı ayrı cevap dilekçesi sunan davalılar … ve … cevap dilekçelerinde özetle; müvekkillerinin murisi …’nun işbu dava konusu kazadaki iddia ettiği hususların tamamen gerçek dışı olduğunu, … yönetimindeki … plakalı aracın sol şeritten ilerleyen … yönetimindeki … aracın aniden sağındaki şeride geçerken orta şeritte ilerleyen … yönetimindeki aracın önüne geçerek çarpıştıklarını, kazanın oluşumunda …’nun kesinlikle kusurunun bulunmadığını, kazayla ilgili olarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarası ile yaptığı soruşturmada şüphelilerin ölmüş olması nedeniyle TCK 64. maddesi gereğince kovuşturma olanağı bulunmadığından müsnet suçtan şüpheliler hakkında kamu adına ayrı ayrı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, Olay Yeri İnceleme Tutanağı, Kaza Tutanağı, Otopsi tutanakları ve diğer tüm evraklar incelendiğinde kazada kusurlu olan tarafın ortaya çıkacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili ön inceleme duruşmasında; davayı kabul etmediklerini, istenen tazminat miktarının yüksek olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. Genel Müdürlüğüne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLER :Ölümlü trafik kazası tespit tutanağı, Ankara Batı C. Başsavcılığının … soruşturma, … karar nolu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, ZMSS poliçeleri, ekonomik ve sosyal durum araştırma cevapları, 07.09.2017 tarihli kusur raporu, 24.11.2017 tarihli aktüerya raporu, 23.02.2018 tarihli ek rapor, 24.04.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi, … plakalı aracın tescil kayıtları, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, İstanbul Anadolu … Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 17/10/2018 tarihli ve 2016/437 esas, 2018/606 sayılı kararı ile; ” Davacılar …, …, …, … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin KABULÜNE, buna göre; … için 178.082,99TL, … için 11.828,11TL, … için 32.355,54TL, … için 29.403,32TL, … için 44.392,21TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan miktarlara davalılardan …, …, …, …, … ve … yönünden olay tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren; diğer davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. Yönünden de dava tarihi olan 09/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, (…), Davacılar … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin reddine, Davalı Sigorta şirketlerinin sorumluluklarının kazaya karışan araçlara ilişkin olarak düzenledikleri ZMSS poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, Davalı sigorta şirketleri aleyhine açılan manevi tazminat istemli davaların reddine, Davacılar tarafından, davalılar …, …, …, …, … ve … aleyhine açılan manevi tazminat isteminin davaların kısmen kabulüne, buna göre; … için 30.000TL, …
e-imza e-imza e-imza e-imza

için 20.000TL, … için 20.000TL, … için 20.000TL, … için 15.000TL, … için 15.000TL ve … için 10.000TL manevi tazminatın bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan miktarlara olay tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf incelemesini yapan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 08/04/2022 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında; “Bir kısım davalıların mirası reddettiği anlaşılmaktadır. TMK’nın 611. maddesinde belirtildiği üzere, mirasın mirasçılardan biri tarafından reddi halinde, mirası reddeden mirasçının payı, miras bırakanın ölümünde hayatta değilmiş gibi hak sahiplerine geçer. Bu halde, yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi varsa altsoyuna, yoksa diğer mirasçılara geçer. Mirasın açılması mirasbırakanın ölüm tarihidir. Murisin mirasçıları olan bir kısım davalılar mirası reddetmekle, mirasın açıldığı andan geçerli olacak şekilde mirasçılık sıfatını kaybetmiş, onun payı mirasbırakanın vefatında kendileri hayatta değilmiş gibi, mirasın açıldığı andan geçerli olacak şekilde (varsa) kendi mirasçılarına (alt soyuna), yoksa diğer mirasçılarına geçer. Diğer taraftan, davalılardan …’in araç maliki olarak işleten sıfatı ile sorumluluğu bulunduğu, sürücünün mirasını reddetmesi halinde kendisinin işleten sıfatıyla sorumluluğunun devam ettiği gözetilmeli, sorumluluğu bu çerçevede değerlendirilmelidir. Davada sıfat, tarafın dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında “hak ilişkisine dayalı bağ”dır.Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde sıfat dava konusu hakka ilişkindir.Mahkeme önünde, maddi hukuka dayalı hakkına dair uyuşmazlığın çözümünü ve himayesini isteyen kişi davacı, kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişi de davalıdır. Davacı, dava konusu hakkın sahibi, davalı ise hakka uymakla yükümlü olan ve bu hakkı ihlal ettiği düşüncesi ile kendisine karşı hakkın himayesi istenen kişidir. Bir davada, davacı ve davalı sıfatının kime ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dava dilekçesinde davacı ve davalı olarak gösterilen kişiler şeklen taraf ise de hakkın sahibi veya kendisine karşı hakkın himayesi istenmesi gereken kişiler olmadıkları belirlenir ise davanın sıfat yokluğundan (husumetten) reddi gerekir. Husumetten red kararı usule ilişkin bir karar olmayıp; davada taraf olarak gösterilenlerden birinin taraf sıfatının bulunmadığını belirleyen esasa ilişkin bir karardır. Husumetten red kararı, davada taraf olarak gösterilenler arasında kesin hüküm teşkil eder. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.Somut olayda, mahkemece, mirası reddeden davalıların mirasçıları tespit edilip, bu kişiler davaya dahil edilerek (davalılardan …’in araç işleteni sıfatıyla sorumluluğunun devam ettiği de gözetilerek); taraf teşkili sağlandıktan sonra, davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme sonucu taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.” denilmek suretiyle kararımız kaldırılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 08/04/2022 tarihli ve … esas, … sayılı ilamında belirtilen eksiklikler giderilerek yeniden inceleme yapılmıştır.
GEREKÇE :Talep, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın dayanağı olan trafik kazası 11.01.2016 tarihinde meydana gelmiştir. Olay tarihinde saat 21:40 sıralarında davacıların desteği (murisi) …’nin de yolcu olarak bulunduğu, davalılardan …’in maliki olduğu, davalılardan … A.Ş.ye ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan ve …’nın kullandığı …/… ilçesi … mahallesindeki … nolu köprü altında seyahat ederken, davalılar …, …, …, …,
e-imza e-imza e-imza e-imza

… murusi sürücü …’nun sevk ve idaresindeki, davalılardan … A.Ş.’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç çarpışmış, kaza neticesinde kazaya karışan araç şoförleri ile davacıların desteği vefat etmiştir. Kazanın oluşumunda … plakalı araç şoförü …, … … nolu köprü altına geldiğinde, en sol şeritten sağa manevra ile yolun sağına geçmek istediği sırada, yolun gerisinde sol ikinci şeritte düz seyreden diğer bir kısım davalıların murisinin sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışarak olayın meydana gelmesine neden olmuştur. Olaya karışan … plakalı araç sürücüsü …’nın sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemesi, yolun solundan sağına geçmek istediği sırada sağ arka gerisinden gelmekte olan aracın uzaklık ve hızını göz önünde bulundurmaması, hızını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamasının sonucu neden olduğu olayda %75 oranında kusurlu bulunmuştur. Bir kısım davalıların murisi olan … plakalı aracın şoförü … sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında yola gereken dikkati vermemesi, ön ilerisinde solundan sağına doğru geçmek isteyen araca karşı herhangi bir tedbir almaması, hızını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamasının sonucu neden olduğu olayda %25 oranında kusurlu bulunmuştur. Davacıların murisi … kazaya karışan … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunmaktadır. Kazanın oluşumunda kusuru bulunmamıştır.
Yukarıda belirtilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesin … Hukuk Dairesinin kaldırma kararı sonrasında kaldırma kararı gibi araştırma yapılmış ve davalılardan …, … ve …’ın kesinleşen mahkeme kararı ile miras bırakan …’ın mirasını reddettikleri anlaşılmıştır. Bu nedenle bu davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Bununla birlikte, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihindeki malikinin … olduğu görülmektedir. Dolayısıyla bu davalının da tazminat sorumluluğunun halen devam ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacıların desteği olan …’nin ekonomik ve sosyal durumu araştırılmıştır.
Aktüerya bilirkişinin sunduğu 23.02.2018 tarihli raporunda davacılardan …’nin 178.082,99TL destek zararının bulunduğunu, davacı …’nin 11.828,11TL destek zararının bulunduğunu, davacı …’nin 32.355,54TL destek zararının bulunduğunu, davacı …’nin 29.403,32TL destek zararının bulunduğunu, davacı …’nin ise 44.392,21TL destek zararının bulunduğunu açıklanmıştır. Raporun dosya kapsamında toplanan delillere uygun düzenlendiği anlaşılmakla, dosyaya sunulan bedel artırım dilekçesi de nazara alınarak davacılar yararına hüküm altına alınmıştır.
Davacılardan … ile … destek zararlarının oluşmadığı belirlenmekle buna yönelik talepleri reddedilmiştir.
Davacıların ve davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları detaylı bir şekilde araştırılmıştır.
Yukarıda açıklandığı biçimde, araç şoförleri …’nın %75 kusurlu, …’nun %25 kusurlu eylemleri sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacılar murisi ve desteği …’nin vefatı neticesinde, davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlıklarındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi ve TBK’un 56/2 maddesi düzenlemesi ihlal sonucu gözetilerek davacıların uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalı gerçek kişilerden alınarak, davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, bu davalıyı ekonomik bir
e-imza e-imza e-imza e-imza

yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre takdiren … için 30.000TL, … için 20.000TL, … için 20.000TL, … için 20.000TL, … için 15.000TL, … için 15.000TL ve … için 10.000TL manevi tazminatın davalılar …, … ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Hüküm altına alınan miktarlara davalılar yönünden ayrı ayrı muacceliyet tarihlerinden itibaren faize hükmedilmiştir. Davalı sigorta şirketlerinden istenilen manevi tazminat talepleri zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında olmadığından reddedilmiştir. Maddi tazminat yönünden de sorumlulukları ZMSS poliçesi limiti ile sınırlı tutulmuştur.
Bu gerekçeye uygun aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davacılar …, …, …, … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin KABULÜNE, buna göre; … için 178.082,99TL, … için 11.828,11TL, … için 32.355,54TL, … için 29.403,32TL, … için 44.392,21TL maddi tazminatın davalılar …, …, …, … AŞ., ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan miktarlara davalılardan …, … ve … yönünden olay tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren; diğer davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. (…) yönünden de dava tarihi olan 09/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, diğer davalılar hakkındaki davanın mirasın reddi nedeniyle reddine,
Davalılar …, … ve … hakkındaki davanın reddine,
b)Davacılar … ve …’nin maddi tazminat istemlerinin reddine,
c)Davalı Sigorta şirketlerinin sorumluluklarının kazaya karışan araçlara ilişkin olarak düzenledikleri ZMSS poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-a)Davalı sigorta şirketleri aleyhine açılan manevi tazminat istemli davaların reddine,
b)Davacılar tarafından, davalılar …, … ve … aleyhine açılan manevi tazminat isteminin davaların kısmen kabulüne, buna göre; … için 30.000TL, … için 20.000TL, … için 20.000TL, … için 20.000TL, … için 15.000TL, … için 15.000TL ve … için 10.000TL manevi tazminatın bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, hüküm altına alınan miktarlara olay tarihi olan 11/01/2016 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine,
c)Davalılar …, … ve … hakkındaki davanın reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 20.224,17TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 375,71TL ve ıslah ile alınan 1.439,06TL harcın mahsubu ile bakiye 18.409,40TL karar ve ilam harcının, davalılar …, …, …, … A.Ş., ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar tarafından yatırılan 375,71TL peşin harç, 1.439,06TL ıslah harcı, 29,20TL başvuru harcı ve 18,10TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.861,47TL harcın davalılar …, …, …, … A.Ş., ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara iadesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza

c)Davacılar …, …, …, … ve …’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen davacı … için 27.712,45TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …, … A.Ş., ve …’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
d)1-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, davası reddedilen davacılardan … ve … için karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen 9.200,00’er TL vekalet ücretinin bu davacılar … ve …’dan ayrı ayrı alınarak davalılara ödenmesine,
2-Davası reddilen … ve …’nın kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, AAÜT’nin 3/2 maddesine göre belirlenen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 8.880,30TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.366,20TL harcın mahsubu ile bakiye 7.514,10TL karar ve ilam harcının, davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacılar tarafından yatırılan 1.366,20TL peşin harcın davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
c)Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL, … için 9.200,00TL ve … için 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
d)Davalılar …, …, …, …, … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen, …’den 9.200,00TL, …’den 9.200,00TL, …’den 9.200,00TL, …’den 9.200,00TL, …’den 9.200,00TL, …’den 9.200,00TL ve …’den 9.200,00TL vekalet ücretinin alınarak, adı geçen davalılara ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 1.350,00TL bilirkişi ücreti ve 1.122,70TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.472,70TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap ve takdir edilen 1.275,36TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, (Davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğunun 886,22TL ile sınırlı tutulmasına) artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili, davalı … ve … vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/09/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza