Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/473 E. 2022/679 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/473 Esas – 2022/679
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/473 Esas
KARAR NO : 2022/679
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ: 19/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin (…) ile davalı … arasında yapılan 22.01.2021 tarihli sözleşme uyarınca davalı, müvekkilin sahip olduğu …, …, …, …, …, … plakalı araçların tamiri ve dizaynı işini üstlendiğini, davalı, işi üstlenmiş olmasına karşılık yapmış olduğu işlerin ayıplı olması ve ayıpların düzeltilmesi için tekrar tekrar işleme ihtiyaç duyulması sebebiyle; müvekkil şirketin araçlarında hem talep edilen işlemler ayıpsız olarak yapılamamış hem de müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, taraflar arasında yapılan sözleşme her ne kadar yazılı olmasa da dilekçede bilgilerini belirtmiş oldukları tanıkların beyanları ve ticari örf ve adet kuralları göz önüne alındığında sözleşmenin; taraflar arasında davacının araçlarının dizaynı ve tamiri için yapılmış olduğu anlaşılacağını, sözleşmenin yazılı yapılması şartı bulunmadığı da izahtan vareste olduğunu, taraflar arasındaki ödeme sözleşmesi uyarınca yapılacak ödemeler için 10.09.2021 keşide tarihli … numaralı 30.000,00 TL, 20.09.2021 keşide tarihli … numaralı 30.000,00 TL ve 30.09.2021 keşide tarihli … numaralı 40.000,00 TL değerindeki üç adet çek keşide edilmiş olduğunu ve davalı tarafa teslim edildiğini, anlaşılmış olan hizmetlerin ayıpsız olarak yerine getirilememesi sebebiyle; çekleri iade etmesi için davalı tarafa Antalya … Noterliği 20.08.2021 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, bu süreçte davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen çekler müvekkile iade edilmemiş ve davalı tarafından çeklerin vadesi gelmesi sebebi ile davalı tarafa banka tarafından ödeme yapıldığını, ödeme dekontlarını mahkemeye sunduklarını, teslim edilen ve ödenen çekler haricinde davalı tarafa ekte sunduğumuz dekontlarda görülebileceği üzere ödemelerin yapıldığını, bu ödemeler 22.01.2021 tarihinde 19.997,00 TL, 22.01.2021 tarihinde 20.000,00 TL, 22.01.2021 tarihinde 9.999,00 TL, 22.01.2021 tarihinde 30.000,00 TL, 23.01.2021 tarihinde 20.000,00 TL, 25.02.2021 tarihinde 20.000,00 TL, 19.03.2021 tarihinde 50.000,00 TL, 12.02.2021 tarihinde 50.000,00 TL, 12.02.2021 tarihinde 10.000,00 TL, 19.02.2021 tarihinde 20.000,00 TL, 10.06.2021 tarihinde 10.000,00 TL ve 22.06.2021 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere yapıldığını, yapılan ödemeler davalının akrabalarına yapılmış olup dekontlarda görülebileceği üzere araç tamir ve dizayn sözleşmesi kapsamında yapılmış ödemeler olduğunu, Davalının kendi talebi neticesinde ödemeler davalı tarafından müvekkile bildirilen akrabalarının banka hesaplarına yapılmış olduğunu, müvekkilin bu süreçte zarara uğradığı izahtan vareste olduğunu, davalı ile yapılan sözlü eser sözleşmesi kapsamında araçların tamiri davalı tarafından tam ve eksiksiz yapılamamış, araçlar müvekkile ayıplı olarak teslim edilmiş olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun 475. Maddesine göre iş sahibi yüklenici tarafından kendisine teslim edilen ayıplı ifada Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme ve aynı anda da genel hükümler kapsamında tazminat isteme hakkında sahip olduğunu, Araçlardaki ayıp oranında bedel iadesi ve kazanç kaybı talep edilecek olup araçlardaki ayıbın ve kazanç kaybının tespit edilmesini talep etmekte olduğunu, davalıya teslim edilmiş ve ödenmiş çekler ve yapılmış olan ödemeler ile müvekkil sözleşmenin şartlarını yerine getirmesine karşılık davalının ayıplı hizmet vermesi sebebi ile ödenilen bedelin belirlenecek ayıp oranındaki kısmının iadesini ve araçların ayıplı tesliminden doğan kazanç kaybını talep etme zorunluluğu doğduğunu bildirerek şimdilik 10.000,00 TL’ nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtları, Vergi dairesi kayıtları, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında ayıplı hizmet sunulması sebebiyle bedel iadesi ve kazanç kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Eldeki davada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada, davacı davalı şirketin yaptığı hizmet sözleşmesi kapsamında ayıplı hizmet sunulmasından doğan bedelin iadesi ve kazanç kaybı bedelinin tazminini talep etmektedir. Davalı ticari faaliyetini terk ettiği, dava tarihinden önce işletme hesabı esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür. Şu halde, dava tarihi itibariyle davalının ticareti terk ettiği ve tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla davanın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
GEREKÇE :
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/07/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza