Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/468 E. 2022/624 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/468 Esas – 2022/624
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/468 Esas
KARAR NO : 2022/624
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davalı … Kooperatifinin, 25.01.2015 tarihli genel kurul kararı ile kooperatif yönetim kurulu üyeliklerine …, … ve … seçildiğini, seçilen yönetim kuruluna … İli … İlçesinde imarın … ada … nolu parselini teşkil eden taşınmazın ortaklara mesken temini amacıyla kat karşılığı olarak müteahhide verilmesine karar verildiğini, davalı kooperatif genel kurulunca, yönetim kuruluna … ilçesi … ada … nolu parsel taşınmaza ilişkin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasına ilişkin yetki verilmesi üzerine davalı kooperatif ile müvekkil şirket arasında 16.02.2015 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi İçerikli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” akdedildiğini,bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin edimlerini yerine getirmeye başladığını ve bu kapsamda üçüncü kişiler ile sözleşmeler imzalayarak harcama ve masraflar yaptığını ancak sözleşmenin davalı kooperatif tarafından haksız ve kötüniyetli olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğradığını beyan ederek, taraflar arasında akdedilen 16/02/2015 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi içerikli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve kötüniyetli olarak feshedilmesi nedeni ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkili şirketin yapmış olduğu masraflara ilişkin 5.000,00 TL ‘nin davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesi ile müvekkili şirketin uğramış olduğu 5.000,00 TL kar kaybının davalıdan alınarak müvekkili şirkete verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; kat karşılığı inşaaat sözleşmesinin noterde yapılması gerektiğini, taraflar arasında resmi bir sözleşme yapılmadığını, davacı yanca yapıldığı iddia edilen bir takım masraflar nedeniyle talep edilen bedelin tarafları bağlayıcı olmayan geçersiz bir sözleşme gereğince yapıldığını, ileri ürülen proje ve zemin etüdü işleri sebebiyle davalının bu işlerden haklı bir neden olmaksızın yararlanmış olduğunun davacı tarafça ispatlanması gerektiğini bildirmiş açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı, davalı kooperatife ait 25/01/2015 tarihli genel kurul tutanağı, dava konusu taşınmazın imar planı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, mahallinde yapılan keşif, vergi dairesi kayıtları, 11/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haksız olarak tek yanlı feshedildiği iddiasıyla davacının uğradığı zararların(yapılan masraflar karşılığı şimdilik 5.000,00TL ve kar kaybı sebebiyle şimdilik 5.000,00TL) tazmini istemine ilişkindir.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 30/11/2021 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/10/2020 tarih ve … esas … karar sayılı kararının görevsizlik nedeniyle kaldırılarak dosyanın mahkemesine iade edildiği, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E-..K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı vererek dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında iddia olunduğu şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve bulunması halinde sözleşme kapsamında yapılan masrafların ve sözleşmenin haksız feshi sebebiyle uğranılan kar kaybının tahsilinin gerekip gerekmediği hususlarındadır.
Uyuşmazlık konusuna göre emsal mahiyetteki Yargıtay …H.D.’nin … Esas … Karar sayılı kararı “Arsa payı karşılığı inşaat yapım ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri bedel olarak arsa payı devri ve satış vaadini de içerdiğinden, karma nitelikli sözleşmelerdendir. Gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri tapuda arsa payı devrini de içerdiğinden sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu’nun 706/I, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60. Maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılması zorunlu olup, resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur. Noterde düzenleme şeklinde yapılması gereken sözleşme, noterde yapılmakla birlikte kanunun aradığı şekle uygun olmaksızın onaylama şeklinde yapılmışsa bu sözleşme de geçerli olmayacaktır. Ancak adi yazılı şekilde yapılmış olmakla birlikte bu sözleşmeye dayalı olarak tapuda pay devrinin yapılması ya da edimlerin büyük oranda tamamlanmış olması halinde şekil eksikliğini ileri sürmek Türk Medeni Kanununun 2. Maddesi gereğince hakkın kötüye kullanılması sayılacağından, sözleşmenin geçersizliği iddia veya savunmasına değer verilmeyerek sözleşme geçerli kabul edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekecektir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.06.2003 gün 2003/875 Esas, 2003/3092 Karar, 12.05.2009 gün 2008/2733 Esas, 2009/2766 Karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.01.2013 gün 2012/13-592 Esas, 2013/65 Karar sayılı ilamları).Somut olayda yanlar arasında imzalanan sözleşme adi yazılı olarak düzenlendiği gibi getirtilen tapu kayıtları ve taraf beyanlarına göre davacıya tapuda pay devri de yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 16.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda “Mecurun radye temelleri atılmış, dört tarafa hem koruyucu hem de taşıyıcı perdeler yapılmış ve inşaatın devamı için demir filizlerinin bırakılmış olduğu” tespit edilmiş olup bu haliyle edimin önemli oranda tamamlandığından ve bunun sonucu olarak sözleşmenin geçerli hale geldiğinden bahsedilemez. Bu durumda da sözleşmenin şekle aykırılık sebebiyle geçersizliğini ileri sürmek hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilemez. Bir sözleşmenin geçerli olup olmadığının re’sen hakim tarafından incelenmesi ve buna göre karar verilmesi gerekir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 11.07.2017 gün, 2017/1135 Esas, 2017/2835 Karar). Hal böyle olunca taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi geçersiz olup, davalı arsa sahibi belediyenin sözleşmeyi sonlandırıp tasfiye etmesi sebebiyle geçersiz sözleşmenin haksız feshi söz konusu olamayacağından davacı yüklenicinin kazanç kaybı nedeniyle zarar ve tazminat istemesi mümkün değildir. Mahkemece açıklanan nedenlerle davacının kazanç kaybı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.” şeklinde olup dava konusu somut olayda; davacı … Tic. Ltd. Şti ile davalı … arasında noterde resmi ve düzenleme şeklinde yapılan gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapı sözleşmesi bulunmadığı gibi adi yazılı bir inşaat sözleşmesi de bulunmadığı, davalı tarafından davacı şirkete yapılan herhangi bir pay devrinin olmadığı ve taşınmaz üzerinde herhangi bir inşaatın da yapılmadığı, buna göre taraflar arasında usulüne uygun bir şekilde yapılmış bir Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi bulunmadığı, bu itibarla geçersiz sözleşme kapsamında kar kaybı talep edilemeyeceği, davacı tarafça ayrıca sözleşme uyarınca yaptığını iddia ettiği masrafların tahsilinin de talep edildiği, ortada geçerli şekilde yapılmış bir sözleşme bulunmadığından yapılan masrafların da talep edilemeyeceği, kaldı ki dosya kapsamında davacının, davalı iş sahibi yararına yaptığı herhangi bir masrafın da tespit edilemediği, belediyeye sunulan herhangi bir proje, çap, etüd raporu, ruhsat başvurusu vs bulunmadığı, bu başvuruların dava dışı … – … Tic. Ltd. Şti tarafından yapıldığı, masrafların onun tarafından yatırıldığı ve yapı ruhsatının da bu şirket tarafından alındığı, buna göre davacının yaptığını iddia ettiği masraflara ilişkin olarak da herhangi bir bedel talep edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78TL harçtan mahsubu ile bakiye 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.23/06/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı