Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/454 E. 2022/911 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/454 Esas – 2022/911
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/454 Esas
KARAR NO : 2022/911
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
K. YAZIM TARİHİ: 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;19.11.2021 günü sürücü …’in yaptığı kendi sevk ve idaresindeki … plakalı … marka otomobili seyir ettiği esnada krokide belirtilen mevkiye geldiğinde yolun virajlı bölümünde havanın yağışlı, yolun ıslak ve nemli olmasından dolayı dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesinde aracının kontrolünü kaybederek oto korkuluğuna çarptığı, devamında aracın yol üzerinde sağa doğru dönerek yoldan çıkması ve yolun sağında bulunan yaklaşık dört metrelik alana aracınnın sırt üstü düşmesi sonucunda ölümlü yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazasında müvekkilinin desteği … ve …’in hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 sayılı KTK 52/1-a maddesi gereğince kusurlu bulunduğunu, kazaya konu araçta yolcu olarak bulunan … ve …’in gerçekleşen trafik kazasında herhangi bir kural ihlali bulunmadığını. kaza sonrasında Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma, … karar numaralı dosya ile soruşturma başlatılıp kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kaza yapan … plakalı araç, davalı … A.Ş. tarafından KTK zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalandığını, destekten yoksun kalan müvekkillerinin zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesinde sorumlu bulunduğunu, sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, müteveffa …’in ölümü ile müvekkili …’in destekten yoksun kaldığını, davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğünü ve dava açılmasına sebebiyet verdiğini, trafik kazası nedeniyle hayatını kaybeden …’ın desteğinden yoksun kalan (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik) … için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden teminat limitleri dâhilinde temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 423.824,47-TL’nin davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren, işleyecek avans faiziyle tahsiline, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile kazanın meydana gelmesinde …’in kusurlu olup, müteveffanın üst soy gösterir nüfus kaydının dosyaya kazandırılmasının ardından hesaplama yapılması gerekmekle hesaplamanın sigorta genel şartlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığı tespit edilmekle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, araç aile içi taşıma için kullanılmakla ve hususi olmakla avans faizi talebinin kabul edilmediğini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Trafik kazası tespit tutanağı, sigorta poliçesi ve ekleri, nüfus kayıt örnekleri, mirasçılık belgesi, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası içeriği, SGK kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, araç trafik kayıtları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti 12/09/2022 tarihli raporu ile özetle; … plakalı otomobilin sürücüsü …’in %100 (Yüzde Yüz) oranında tamamen kusurlu olduğu, kaza esnasında … plakalı otomobilde yolcu olarak bulundukları anda gerçekleşen kaza esnasında yaralanan …, …, … ve …’in ise kendi yaralanmaları ve ölümleri ile sonuçlanan dava konusu kazanın oluşumunda her biri kendi nam ve hesabına olmak üzere ayrı ayrı “tamamen kusursuz” olduklarını, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve ölen şahıs başına azami teminat limitinin 430.000,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketinin 10.03.2022 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, müteveffa …’in hak sahibi eşi ;…’in 423.824,47-TL destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi (destekten yoksun kalma) tazminatı talebine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Müteveffanın eşi olan davacının zarar gören olarak anılan yasa hükümleri gereği davalıdan talepte bulunmuştur.
Kusur yönünden yapılan değerlendirme ile 19/11/2021 tarihinde dava dışı sürücü …’in yönetimindeki davalı sigorta şirketine ZMSS sigortalı … plakalı aracı ile … ili … ilçesi … Mahallesinde … kontrol kesim numaralı bölünmüş yol olan … bandında seyrini sürdürdüğü esnada havanın yağmurlu, yolun ıslak ve nemli, kaza mahallinin tehlikeli viraj olduğu kesimde seyir halinde iken savrularak seyir yönü istikameti itibariyle yol bandının sol kenarında bulunan otokorkuluklara sürtmesi sonrasında yolun sağ tarafından yol dışına çıkarak aracın devrilmesi sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının eşi …’in vefat ettiği olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir. Davalı sigortalı araç sürücüsü …’in yönetimindeki aracın hızını ortam ve yol koşullarına göre ayarlamaması ile süreçte gereken önleyici tedbirleri de tam ve zamanında almaması sebebiyle KTK 52.maddesini ihlal ettiği anlaşıldığından asli ve tam kusurlu kabul edilmiştir. Müteveffa …’in hak sahibi eşi ; …’in 423.824,47-TL destekten yoksun kalma nedeniyle oluşan maddi zararının bulunduğu başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda, 10/03/2022 tarihinde temerrüde düşürüldükleri kabul edilerek temerrüt tarihi olan 10/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine karar verildiği, Her ne kadar emniyet kemerinin takılı olmadığından müterafik kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de; dosya kapsamında ve kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir tespitte bulunulmadığı, bunun aksini ispat eden bir delil dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından müterafik kusur indiriminde bulunulmamıştır aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 423.824,47 TL’nin 10/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde tutulmasına)
2-Alınması gereken 28.951,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL peşin harç ile ıslah ile alınan 1.447,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 27.423,52 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı ile 1.447,23 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.620,13 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 68,00 TL tebligat ve posta gideri ile 1.600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.668,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 62.335,43TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/10/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.