Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/432 E. 2022/381 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/432 Esas – 2022/381
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/432
KARAR NO : 2022/381
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
KARAR TARİHİ: 26/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, … perakendeciliği ile iştigal etmekte iken ödeme güçlüğü yaşamaya başladığı 2017 yılının son çeyreğinde konkordato ilan ettiğini, Ankara ….İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile konkordato projesinin kabul edildiğini ve tasdik yargılaması yapan Ankara …. Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosyası ile projenin tasdik edildiğini, ancak konkordato tasdik kararını inceleyen Ankara BAM …. Hukuk Dairesi … esas sayılı dosya kapsamında tasdik talebinin reddine, davalı şirketin tüm malvarlığının ihtiyaten haczine ve komiserlerin görevlerinin sona ermesine karar
e-imza e-imza e-imza e-imza

verdiğini ve işbu red kararının Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini, davalı şirketin, yargılama sürecinde tüm mağazalarını kapattığını, taşınmazlarının büyük bir bölümünü elden çıkarttığını ve faaliyetine son verdiğini, tasdik yargılaması aşamasında teminat olarak kabul edilen … (mağazaların satışından gelen) ödemeleri ile alacaklılara bir takım ödemeler yapıldığını, ancak gelinen nokta itibariyle borca batık olan davalı şirketin mevcut borçlarını ödeme imkanı bulunmadığını, davalı şirket yönetimi, komiserler, mali müşavirler tarafından yönetilen konkordato sürecinde mahkemeden izin alınarak ifa edilen taşınmaz satışlarında birçok usulsüzlük yapıldığını, borçlu şirketin fiilen iflas etmiş olduğunu, müvekkili şirketlerin alacağına kavuşamadığını belirterek, tamamen kötü niyetli hareket eden borçlu şirket hakkında doğrudan iflas kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :Dava, davalı şirketin doğrudan doğruya iflası istemine ilişkindir.
Mahkememizce Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası gerekçeli kararı ve dosya içerisinde bulunan Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi kararı gereği yapılan ilana ilişkin gazete nüshası, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 06/11/2022 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 01/12/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı, davalı şirkete ait ticaret sicil gazetesi suretleri iflas davasının niteliği ve resen araştırma ilkesi gözönüne alınarak, doğrudan açılan iflas davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı şirket hakkında, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun (istem tarihinde yürürlükte bulunan 4949 sayılı Yasa ile değiştirilmiş) 285 ve izleyen maddeleri düzenlenen iflas dışı adi konkordatonun tasdikine ilişkin Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında açılan davada konkordato projesi kabul edilmiş, tasdik yargılamasını yapan Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/04/2008 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile borçlu … A.Ş.’nin konkordato teklifinin tasdikine karar verilmiştir.
Tasdik kararını inceleyen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 06/11/2022 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamında; “Talep tarihinde yürürlükte bulunan 4949 sayılı kanunun 80. Maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 301/1 maddesi uyarınca talep eden borçlu … A.Ş.’nin konkordato tasdik talebinin reddine, İcra İflas Kanunun 301/2 maddesi uyarınca teminat aranmaksızın borçlu … A.Ş.’nin haczi kabil tüm mallarının ihtiyaten haczine, İcra ve İflas Kanunun 4949 sayılı yasa ile değişik 7101 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki dönemde yürürlükte bulunan 300’üncü maddesi uyarınca hüküm kesinleşince mühlet kararının yayınlandığı gazetede ilanına, aynı hükümdeki ilgili yerlere hükmen tebliğine” şeklinde karar verilmiş, verilen karar Yargıtay … Hukuk Dairesinin 01/12/2021 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamı ile onanarak dosya kesinleşmiştir.
Davacılar, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 7101 Sayılı Kanun ile değişik 308. ve 177. maddeleri uyarınca davalı şirketin doğrudan doğruya iflasını talep etmiş iseler de; eldeki dosyada uygulanacak İcra ve İflas Kanunun konkordatoya ilişkin hükümleri, 4949 sayılı yasa ile değiştirilen fakat henüz 7101 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten önceki dönemde yürürlükte bulunan hükümlerdir. Bu durum, yukarıda belirtilen Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas ve … karar sayılı ilamında da belirtilmiştir. Dolayısıyla, bu dönemde yürürlükte bulunan İcra ve İflas Kanunun 301’inci maddesine göre; konkordato tasdik olunmazsa, borçlu iflasa tabi kişilerden olmasa bile, alacaklılardan birinin 300’üncü maddeye göre yapılacak ilandan itibaren on gün içinde vuku bulacak istemi üzerine borçlunun derhal iflasına karar verileceği kabul edilmelidir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Anılan her iki düzenlemenin birlikte değerlendirilmesinden; eldeki davanın 21/04/2022 tarihinde açıldığı, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 06/11/2022 tarihli ve … esas, … karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; yapılan ilanın 07/01/2022 tarihinde yapıldığı, bu itibarla, davalı tarafça konkordato mühleti talep edildiği ve mühlet kararı verildiği tarih gözetilerek İcra İflas Kanunu’nun konkordatoya ilişkin hükümleri 4949 sayılı Kanun’la değiştirilen fakat henüz 7101 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki dönemde yürürlükte olan İİK’nun 301/1 maddesine göre hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, hak düşürücü sürenin hakim tarafından yargılamanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirileceği açık olduğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davalı tarafça konkordato mühleti talep edildiği ve mühlet kararı verildiği tarih gözetilerek İcra İflas Kanunu’nun konkordatoya ilişkin hükümleri 4949 sayılı Kanun’la değiştirilen fakat henüz 7101 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki dönemde yürürlükte olan İİK’nun 301/1 maddesine göre hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşıldığından USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcı peşin alındığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/04/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza