Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/421 E. 2023/180 K. 09.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/421 Esas – 2023/180
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/421 Esas
KARAR NO : 2023/180

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/04/2022
KARAR TARİHİ: 09/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 18.06.2020 tarihli sözleşme uyarınca, yapılacak olan iş ortaklığı çerçevesinde doktor ve yardımcı sağlık personeli hastanenin kadrolu elemanı olmakla birlikte bahse konu olan personelin temininin müvekkili tarafından sağlanacağını, davalının ise hizmetin etkin yürütülebilmesi için malzeme, yer temini ve otelcilik hizmetlerini sağlayacağını, sağlık hizmetinin cirosunun ise gelir paylaşım yöntemi ile iş ortaklığı kapsamında sözleşmede belirtilen şekilde taraflar arasında paylaşılacağını, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davalı-borçlu tarafından faturalara rağmen, sözleşmeye aykırı hareketle herhangi bir neden gösterilmeksizin ödemelerin müvekkiline gerçekleştirilmediğini, bu nedenle taraflarınca davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı dosyası ile Cari Hesap Ekstresi Bakiye Alacağı’na ilişkin ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı yanca yapılan kötü niyetli itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek, davalı-borçlu tarafından, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı dosyasına yapılan vaki itirazının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak avans faizi ile birlikte tahsili olarak devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz edilmiş olması, alacağın likit (bilinebilir) olması ve takibin durmuş olması da dikkate alınarak davalı borçlunun asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili … A.Ş. ile davacı arasında, gelir paylaşım yöntemi ile iş ortaklığı ilişkisi bulunmakta olup, müvekkili şirketin davacıya tüm hakedişlerini ödediğini, davacı tarafından davaya konu edilen e-serbest makbuzuna konu hizmetin verilmediği halde makbuz düzenlendiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, e-serbest meslek makbuzunun muhataba elden teslim edilmediği veya bildirilmediği sürece, muhatabın sistemde görülmediğini, davaya konu 140.452,00-TL bedelli e-serbest meslek makbuzunun da hiç bir suretle müvekkili şirkete iletilmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, ayrıca davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını ve dilekçe ekinde sunulan faturalardan sadece biri hakkında icra takibi başlatıldığı hususlarına da dikkat çekmek istediklerini, kısacası davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan evrakların delil niteliği taşımadığını, tüm bu açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerektiğini beyan ederek, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan ve görevsizlik nedeniyle usulden reddine, sayın mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı hakkında takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, taraflar arasında imzalanan 18/06/2020 tarihli sözleşme, faturalar, tarafların ticari defter ve belgeleri, … Vergi Dairesinin 11/05/2022 tarihli cevabi yazısı, BA-BS formları, 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, cari hesap ekstresine dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 21/06/2021 tarihli ödeme emri ile 140.452,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliği üzerine, davalı vekilinin 25/06/2021 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 18/04/2022 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesinin 11/05/2022 tarihli cevabi yazısından, davacının 02/03/2021 tarihinden itibaren ortağı, 01/03/2021 tarihinden itibaren genel müdürü olduğu … Şti’nde “Özel sağlık kurumları tarafından sağlanan diş hekimliği uygulama faaliyetleri” ile iştigal ettiği, 27/08/2020 tarihinden itibaren mükellefiyet kaydı bulunduğu, bilanço esasına göre defter tuttuğu anlaşılmıştır.
Davacı, icra takibine de konu ettiği cari hesaptan kaynaklanan toplam 140.452,00 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosyaya kazandırılan 05/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı … ile davalı … A.Ş. arasında gelir paylaşım yöntemi ile iş ortaklığı ilişkisi bulunduğunun her iki tarafında da kabulünde olduğu, Ortaklık ilişkisi kapsamında ödenmediği iddia edilen 10.06.2021 tarihli … nolu 140.452,00 TL tutarındaki serbest meslek makbuzu tutarına eşit olan tutarda 21.06.2021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, taraflar arasında iş ortaklığı ilişkisi bulunduğu ve davacı tarafından davalıya hizmet verildiği, bunun karşılığında serbest hizmet makbuzları düzenlendiği sabit olmakla birlikte, dava dosyasına sunulan 18.06.2020 tarihli sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı ve söz konusu sözleşmenin davalının kabulünde olmadığı hususu da göz önünde bulundurulduğunda, mevcut bilgi ve belgeler kapsamında hastalara verilen hizmet karşılığında taraflar arasındaki gelir paylaşımının hangi oranda ve ne şekilde yapıldığının tespit edilme olanağının bulunmadığı, davacı vekili tarafından dava dosyasına hasta adlarını ve yapılan tedavilere ilişkin bilgisayar kayıtları olan excel dosyası çıktıları sunulmuş olmakla birlikte söz konusu çıktıların oldukça karmaşık olması ve borç-alacak ilişkisinin tespitine elverişli olmaması ve özellikle taraflara ait ticari defter kayıtlarının incelenememesi nedeniyle anılan kayıtlardan hareketle taraflar arasındaki nihai borç/alacak tutarına ilişkin bir tespit yapılamadığı, hal böyle olmakla, taraflara ait uyuşmazlık konusu döneme ilişkin ticari defterlerin dosyaya sunulması halinde (yerinde inceleme söz konusu olamadığından) taraf defterlerinde ticari ilişkinin yer alıp almadığı ve bu çerçevede taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin tespitinin yapılabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı … ile davalı … A.Ş. arasında gelir paylaşım yöntemi ile iş ortaklığı ilişkisi bulunduğunun her iki tarafında da kabulünde olduğu, söz konusu ortaklık ilişkisi kapsamında ödenme 10.06.2021 tarihli … nolu 140.452,00 TL tutarındaki serbest meslek makbuzu tutarına eşit olan tutarda 21.06.2021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan ve … ile … Muayenehanesi arasındaki 18.06.2020 tarihli sözleşmenin konusu, hastanenin Kliniğine ait tıbbi işlemlerin sunulması hususunda hastane ile şirket arasında yapılacak olan iş ortaklığı kapsamında tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin ve uygulama esaslarının tayin ve tespitidir. Sözleşmenin Gelir Paylaşımı başlıklı 6. maddesi: “…Bölümde verilecek her türlü hizmet karşılığı elde edilecek tüm gelirler, bölüm hastalarının laboratuvar ve radyoloji gelirleri ve anlaşmalı diş hekimlerin özel ameliyat/işlemlerinden elde edilecek gelirlerin aylık toplamı, aylık ciroyu oluşturur. Aylık ciro hesabı KDV’siz tutarlar üzerinden hesaplanır. …Kliniğin ilgili aylık toplam cirodan,bölümünde çalışan tüm personelin (tam zamanlı hekim, kısmi zamanlı hekim, dış hekim, sağlık personeli, tıbbi sekreter, hasta danışmanı vb.) maaş, prim, sigorta, vergi, sosyal hak, ek ücret, her türlü tazminat giderleri, kullanılan özellikli sarf malzemeleri (ilgili ayın satın alma faturalarına göre) laboratuvar ve radyoloji giderleri, diş laboratuvarı giderleri ve ortak giderler düşüldükten sonra, kalan gelir hastane %55, şirket %45 oranında paylaşılacaktır.” şeklindedir.
Ancak yukarıda yer alan sözleşmede davacının imzasının bulunmasına rağmen …’ni temsilen imza bulunmamaktadır. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde, müvekkili şirket ile davacı arasında gelir paylaşımı yöntemi ile iş ortaklığı ilişkisi bulunduğunu ve müvekkili şirketin davacıya tüm hakkedişlerini ödediğini, ayrıca davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşmede müvekkilin imzasının bulunmadığını beyan etmiştir.
Ancak davalı taraf cevap dilekçesinde taraflar arasında gelir paylaşım yöntemi ile iş ortaklığı bulunduğunu beyan ettiğinden ve sözleşmeyi kabul etmese de taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmaksızın gelir paylaşım yöntemi ile iş ortaklığı bulunduğu mahkememizce kabul edilmiştir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi amacıyla davacı vekilinin 27.04.2022 tarihli dilekçesi ekinde bildirmiş olduğu SMMM … ile bilirkişi tarafından iletişime geçilmiş olup, sadece dava konusu serbest meslek makbuzları temin edilmiştir. Ancak, adı geçen SMMM … tarafından, davacıya ait ticari defterlerin bulunmadığı belirtilmiştir. Dava dosyasını havi belgelerin ve icra takibi Ödeme Emrinin tetkikinden, davacı …’un hem … Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu ve hem de … şahsı adına şirketten bağımsız olarak faaliyete bulunduğu tespit edilmiş olup davacı …’un, icra takibini ortağı olduğu … Şti. adına ve bu şirket adına tanzim edilen faturaya dayalı olarak değil … şahsı adına tanzim edilen Serbest Meslek Makbuzuna dayalı olarak yaptığı tespit edilmiştir. Hal böyle olmakla, davacı mali müşaviri SMMM … tarafından, davacının şahıs olması nedeniyle defter tutmasının söz konusu olmadığı ve sadece serbest meslek makbuzlarının söz konusu olduğunu ifade edildiğinden sadece davacı tarafından tanzim edilen serbest meslek makbuzları incelenebilmiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde iletişim bilgileri bildirilen … ile davalı ticari defterlerinin incelenebilmesi amacıyla bilirkişi tarafından irtibata geçilmiş, bilirkişi tarafından uyuşmazlık konularına ilişkin talep edilen defter ve belgeleri hazırlanacağının ifade edildiği fakat geri dönüş yapılmaması üzerine kendisi tekrar ve birkaç defa telefonla bilirkişi tarafından aranmasına rağmen daha sonra adı geçen … tarafından bilirkişi tarafından yapılan aramalara ve mesajlara cevap verilmemiştir. Davacı vekiline bu hususun bilirkişi tarafından telefon ile bildirilmesi üzerine davacı vekilince …’a durumun iletildiği belirtilmiş fakat uzun süre beklenmesine ve …’ın telefonlara cevap vermemesi üzerine, raporda bu şekilde belirtildiği üzere davalı ticari defterleri incelenememiş, mahkememizce tensip zaptı 4 nolu ara kararında HMK 222.maddesine göre yapılan ihtarın davacı tarafa usulüne uygun olarak ihtar edildiği de gözetilerek ara kararın gereğinin yerine getirilmediğine karar verilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Sayın Mahkemeyi muhatap 20.04.2022 tarihli,… sayılı yazısı ekinde davacı …’a ait 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin BA-BS analiz formları gönderilmiş olup, söz konusu formların tetkikinden davacı … ve davalı … A.Ş. arasında mal ve hizmet alım satımına ilişkin bir kayda rastlanmamıştır. … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün Sayın Mahkemeyi muhatap 21.04.2022 tarihli … sayılı yazısı ekinde davalı … A.Ş.’ye ait 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin BA-BS formları gönderilmiş olup, söz konusu formların tetkikinden davalı … A.Ş. ve davacı … arasında mal ve hizmet alım satımına ilişkin bir kayda rastlanmamıştır.
Yine her ne kadar davacı vekili tarafından dava dosyasına hasta adlarını ve yapılan tedavilere ilişkin bilgisayar kayıtları olan excel dosyası çıktıları sunulmuş olmakla birlikte söz konusu çıktıların oldukça karmaşık olması ve borç-alacak ilişkisinin tespitine elverişli olmaması ve özellikle taraflara ait ticari defter kayıtlarının incelenememesi nedeniyle anılan kayıtlardan hareketle taraflar arasındaki nihai borç/alacak tutarına ilişkin bir tespit hem mahkememizce hem de bilirkişi tarafından yapılamamıştır.
Dava konusu alacak, serbest meslek makbuzuna dayalı alacağa dayanmaktadır. Fatura veya makbuz düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Taraflar arasındaki ilişki kapsamında davacının dava konusu hizmeti davalıya ifa etmiş olduğunu ispatı gerekli olup (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nin 2019/65 E 2019/4829 K sayılı ilamı); davacı tarafça ifaya dair yazılı delil sunulmamış, dosya kapsamında ifaya dair davalı tarafın imza kaşesinin bulunduğu yazılı bir delile rastlanılamamış, yemin deliline de davacı vekilinin 09/02/2023 tarihli duruşmada beyan ettiği üzere dayanılmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalı tarafın HMK 222. Maddesi gözetilerek defterlerini ihtarata rağmen sunmadığı, davalı tarafın yukarıda açıklanan gerekçelerle incelenecek bir defterinin bulunmadığı, tarafların her ikisinin de davaya konu 2020 ve 2021 yıllarına ait aralarında mal ve hizmet alım/satımına ilişkin vergi dairelerine bir bildirimde bulunmadığı, dava konusu sözleşmede davalının imzasının bulunmadığı, dava konusu borcu inkar ettiği gözetilerek davacının davasını ve dava konusu serbest meslek makbuzlarından ötürü alacağının bulunduğunu ispat edemediği gözetilerek ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, davacının kötüniyetli takip başlattığına ilişkin dosyada herhangi somut bir emare bulunmadığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.096,27 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza