Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/406 E. 2022/365 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/406 Esas – 2022/365
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/406 Esas
KARAR NO : 2022/365
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ: 18/04/2022
K.YAZIM TARİHİ: 13/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 03/06/2017 tarihinde, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … istikametinden … istikametine seyir halinde iken kaza mahalli … kavşağına geldiğinde, kamyonetinin sağ yan kısımlarıyla gidiş istikametine göre sağından … istikametin … istikametine seyir halinde olan …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kaza sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkili …’nun ağır şekilde yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezliğe ve bakım ihtiyacına maruz kaldığını, dolayısıyla işbu trafik kazasının meydana gelmesinde yolcu konumunda bulunan müvekkiline atfedilebilecek kusur oranının kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu kaza sebebiyle Kırıkkale …Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına intikale eden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raparda; araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğu, …’nun alt düzeyde tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, meydana gelen kaza sebebi müvekkili adına … Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen … tarihli raporunda, şahsın mevcut yaralanması ile 03/06/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası arasında illiyet bağı bulunduğu, 20/02/2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çocuklar için Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Yönetmelik kapsamında, kişinin vücut fonksiyon kaybı (engel) oranının %6 olduğu görüş ve kanaati bildirildiğini, ayrıca işbu kazada kusurlu olan … plakalı aracın kaza tarihindeki uzun dönem kiralayıcısı olan işleten sıfatıyla … A.Ş. olup 2918 sayılı KTK’nın 85.md “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir üin zarara uğramasına sebep olursa, matorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işlerme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” gereği … plakalı araç maliki sıfatıyla uzun dönem kiralayıcısı olan işleten sıfatıyla … A.Ş. araç sürücüsü gibi verilen zararlardan dolayı işleten sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ederek, meydana gelen trafik kazası sonucunda müvekkili …’nun ağır şekilde yaralanması geçici ve sürekli iş göremezliğe ve bakım ihtiyacına maruz kalması nedeniyle duyduğu acı, elem ve keder sebebiyle 30.000,00 TL manevi tazminatırı kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar tarafından müvekkilinin hakkını elde etmesini engellemek amacıyla dava konusu araçları ve adına kayıtlı malyarlığını 3. kişilere devri söz konusu olabileceğinden, … plakalı araç üzerine ve uyap kanalı ile tespit edilecek davalılar adma kayıtlı taşınmaz ve araçların uygun görülecek sürede 3. kişilere devrinin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve kayıtlarına şerh edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Eldeki dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra, 14/04/2022 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
Eldeki davada uyuşmazlık, temelinde haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkin olup, davanın taraflarından davacı ve davalı … tacir değildir, ayrıca zorunlu mali sorumluluk sigortasına bağlı bir talep de söz konusu değildir. Bu durumda ihtilafın TBK’da düzenlenen hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerekir.
Tüm dosya kapsamı, yukarıda açıklanan yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay uygulamaları birlikte değerlendirilerek; taraflar arasındaki temel ihtilafın haksız fiilden kaynaklandığı, davanın taraflarından davacı ve davalı …’in gerçek kişi olduğu, tacir olmadığı, sigorta şirketine husumet de yöneltilmediği, bu itibarla 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesi hükmünce davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmenin mümkün olmadığı, ihtilafın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gerektiği, görev hususunun davanın her aşamasında dikkate alınabileceği sonuç ve kanaatiyle göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.18/04/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı