Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/404 E. 2023/807 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/404 Esas – 2023/807
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/404 Esas
KARAR NO : 2023/807

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ: 06/07/2023
K. YAZIM TARİHİ: 26/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.12.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı olan ve diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında müvekkilinin ciddi derecede yaralandığını ve malul kaldığını, davalı sürücünün kaza esnasında hem ehliyetinin olmadığını hem de yüksek promil alkollü olması nedeniyle %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise hiçbir kusuru olmadığını, ancak kazanın davalının kast ve kusuru ile meydana gelmiş olmasına rağmen kaza tespit tutanağının hatalı şekilde tesis edildiğini ve taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Müvekkilinin, davalının kusuru ile gerçekleşen trafik kazası nedeniyle ciddi derecede yaralandığını ve halen de tam olarak iyileşemediğini, dolayısıyla kaza sonrasında, şu an ve kaza nedeniyle gelecekte de devam eden tedavi giderlerinin davalılarca müşterek ve müteselsilen karşılanması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin safra kesesinin alınma ihtimali olduğunu ve bu durumda yaşanacak hem maddi hem manevi masraf ve yıpranmaların da davalılarca karşılanması gerektiğini, müvekkilinin kaza sonrasında kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını ve yardıma ihtiyaç duyduğunu, müvekkilinin kaza öncesinde aylık 10.000,00 TL gelirle formen olarak çalıştığını ancak kaza nedeniyle uzun süre çalışamadığını ve kazanç kaybına uğradığını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; Maddi tazminata ilişkin olarak şimdilik 10,00 TL tedavi gideri, 10,00 TL bakıcı gideri, 10,00 Estetik gideri, 10,00 TL kazanç kaybı, 10,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıp, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 150,00 TL maddi tazminat ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava öncesi müvekkili şirkete KTK 97 md.uygun bir başvuru bulunmadığından davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacının talep ettiği alacak kalemlerinden müvekkili şirketin poliçe kapsamında herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, ayrıca Kaza Tespit Tutanağında davacının kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunun belirlendiğini, kazadaki kusur durumlarının tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, davacının, sigortalı araç sürücüsünün emniyet kemerini takmadığı, ehliyetsiz olduğu ve alkollü olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu iddiların ispat külfetinin davacıya ait olduğunu ve buna ilişkin herhangi bir delil sunulmadığını, ZMMS Genel Şartları uyarınca mevzuat hükümleri doğrultusunda kaza ile zararların arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, maluliyete ilişkin olarak ATK 3.İhtisas Kurulundan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının kazanç kaybı talebinin poliçe kapsamında yer almadığını, geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri, yönünden de müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, sorumluluğun SGK ya ait olduğunu, talep edilen bakıcı giderlerine ilişkin olarak da davacı tarafından dosya kapsamında hiç bir belge ise sunulmadığından reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket aleyhine bir tazminata hükmedilecek ise, müterafik kusur durumunun araştırılması gerektiğini, taraflarına yapılmış geçerli bir başvuru bulunmadığından, eksik evrak tamamlanmadığından ve temerrüt gerçekleşmediğinden, faiz talebinin de doğru olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf, ticari davalarda zorunlu arabuluculuk şartı gereği dava açmadan arabuluculuk yoluna başvurmuş ise de, müvekkilinin arabuluculuk toplantısından haberi dahi olmadığını, bu sebeple müvekkili yönünden dava şartı olan arabuluculuğun gerçekleşmediğini, kaza sonrası polisler tarafından tutulan kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda davacının %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacının kusuruyla meydana gelen kaza nedeniyle müvekkilinin vücudunda ciddi derecede hasarlar oluştuğunu, buna ilişkin tüm haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları, tedavi evrakları, tanık anlatımları, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 29/05/2023 tarihli kusur raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan bedensel zararlara ilişkin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
24.12.2021 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalı … idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur. Anılan hükümler gereğince sorumluluğun belirlenmesi için kusur incelemesi yapılması gerekmektedir.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti amacıyla dosya Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 29/05/2023 tarihli raporda özetle; davacı sürücü …’nun %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın ise kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş, iş bu raporun kaza tespit tutanağı ve ceza soruşturması kapsamında alınan bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu görüldüğünden hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nu ve sigorta genel şartlarına göre olayda kusuru olmayan sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan talepler yönünden, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 102,98 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 76,92 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/07/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza