Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/389 E. 2023/319 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/389 Esas – 2023/319
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/389 Esas
KARAR NO : 2023/319

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3-

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/04/2022
KARAR TARİHİ: 14/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 24/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Çatmadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 27.12.2021 tarihinde … yönetimindeki, mülkiyeti …’ye ait olan … plakalı araçla, diğer davalı … yönetimindeki, mülkiyeti müvekkil …’e ait olan … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kaza nedeniyle araçta hasar meydana geldiğini, sürücü …’nin de yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, taraflarınca davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ise de taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında meydana gelen zarar sebebiyle (şimdilik) 10.000,00-TL, aracın tamirde kaldığı süre için araçtan yoksun kalma maliyeti sebebiyle (şimdilik) 1.000,00-TL, araçta meydana gelen değer kaybının telafisi için (şimdilik) 10.000,00-TL maddi tazminat ile müvekkilinin uğradığı manevi acıların tazmini için 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza sonrasında düzenlenen 27.12.2021 tarihli trafik kazası tespit tutanağında kusur dağılımı yapılmadığını, ceza soruşturmasında alınan bilirkişi raporunun da gerçeği yansıtmadığını, kazanın oluş şekline göre müvekkiline ait aracın sürücüsünün kusurunun olmadığının sabit olduğunu bu nedenle yeniden kusur tespiti talep ettiklerini, kazaya karışan, mülkiyeti müvekkiline ait olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde, davalı … A.Ş.’ye ZMMS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketince davacının zararına ilişkin herhangi bir bedelin ödenmesi halinde, müşterek sorumluluk ilkesi gereği müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu kalmayacağını, talep edilen olan manevi tazminatın da çok yüksek olduğunu beyan ederek, Müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, başvurunun değerlendirilebilmesi için gerekli evrakların ulaştırılmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak ZMMS genel şartlarında öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, bu sebeple ileri sürülen tazminat miktarının kabul edilebilir olmadığını, dava konusu aracın daha önce aynı bölgeden hasarlı olması halinde değer kaybı meydana gelmeyeceğinden aracın daha önce kazaya karışıp karışmadığının da araştırılması gerektiğini, manevi tazminat talepleri ile araç mahrumiyet taleplerinin yd poliçe kapsamında olmaması sebebiyle reddi gerektiğini beyan ederek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı CBS’nin … sayılı soruşturma dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, … plakalı araca ait tramer kayıtları, 15/08/2022 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
27.12.2021 tarihinde, davalı şirkete trafik sigorta poliçesi bulunan diğer davalılar …’e ait ve … idaresindeki … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı zarar gören, anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuştur.
Davaya konu trafik kazasındaki kusur oranlarının tespiti ile talep edilebilecek maddi tazminat kalemlerinin hesaplanması bakımından dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 15/08/2022 tarihli raporda özetle; … ptakalı aracın sürücüsü …’ın %75 (Yüzde Yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’nin ise %25 (Yüzde Yirmi Beş) oranında kusurlu olduğu, dava konusu kaza anında hasarlanan … plakalı araçta oluşan toplam hasar bedelinin KDV hariç olmak üzere 31.682,94 TL, KDV dahil olmak üzere ise, 37.385,87 TL (23.632,94 TL yedek parça ve malzeme bedeli + 8.050,00 TL işçilik bedeli + 5.702,93 TL KDV) olduğu, dosya muhteviyatına … plakalı aracın tamiratına ilişkin herhangi bir ödeme belgesi sunulmamış olması itibariyle KDV ödemesinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dava konusu kaza nedeniyle … plakalı araçta oluşan KDV hariç 31.682,94 TL hasar nedeniyle uğrayacağı reel değer kaybı bedelinin kaza tarihi itibariyle 5.000,00 TL olacağı, … plakalı aracın uğramış olduğu hasarın giderilmesi süresi olarak tespit edilen 7 günlük süre içinde oluşacak olan araç mahrumiyet zararının ise yine kaza tarihi itibariyle KDV dahil olmak üzere 2.264,00 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacılar vekili mahkememize sunduğu 18/01/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; 10.000,00-TL olan hasar bedeli tazminatı talebini 37.385,87 TL’ye, 1.000,00-TL olan araç mahrumiyet bedeli talebini 2.264,00 TL’ye yükseltmiş ; araç değer kaybı için 10.000,00-TL maddi tazminat ile uğranılan manevi zararlar için 50.000,00 TL manevi tazminatın her biri için alacağın doğduğu tarihten itibaren işleyecek faizleri ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, gerekçeli ve ayrıntılı olarak düzenlenen bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davalının %75 oranda kusuru ile gerçekleşen kaza nedeniyle, kusur oranına göre hesaplanan ve karşılanmayan hasar bedeli ve değer kaybı zararından tüm davalıların müşterek ve müteselsilen, dolaylı zarar olan araçtan mahrum kalınan süre için belirlenen bedelden ise araç sürücüsü ve malikinin müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları anlaşıldığından ıslah ve dava dilekçesi gözetilerek maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuştur. Kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, kaza saati, davalının ciddi bir kazaya sebebiyet vermesine rağmen olay yerini terk etmesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle davacının gece geç saatte olay yerinde terk edilip gidilmesi, kaza yerinin ıssız bir yer olması, birlikte değerlendirildiğinde söz konusu hususların davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığından bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talepli davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 58/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince sorumluluğu bulunan sürücü ve işleten sıfatlarını haiz davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmedilen manevi tazminata haksız fiil tarihi olan 27/12/2021 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
37.385,87 TL hasar bedeli, 5.000,00 TL değer kaybı alacağı olmak üzere toplam 42.385,87 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 08/04/2022 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 27/12/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) ile davacıya verilmesine,
2.264,00 TL araç mahrumiyeti nedeniyle belirlenen zararın olay tarihi olan 27/12/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27/12/2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 3.391,58 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 1.729,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.662,00 TL’nin, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.418,84 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.328,81 TL’nin, davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 662,07 TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 565,20 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan, 666,74 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.229,58 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı, 500,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.821,78 TL harcın, (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.555,24 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 900,00 TL bilirkişi ücreti, 626,55 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.526,55 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 760,60 TL’sinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 649,32 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 8.733,50 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı … ve … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden;
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2 maddesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/03/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza