Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/382 E. 2023/925 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/382 Esas – 2023/925
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/382 Esas
KARAR NO : 2023/925

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
8-
9-
10-
11-
12-
13-
14-
15-
16-
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
25-
26-
27-
28-
29-
30-
31-
32-
33-
34-
35-
36-
37-
38-
39-
40-
41-
42-
43-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ: 19/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 25/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyaları ile birlikte, … Sitesinin eski yönetim tarafından borçlandırıldığını, borçlandırıcı işlemin kambiyo senedi ile yaptırılmış olup, senet üzerinde eski yönetici …’ın imzası bulunduğunu, takibin yönetim adına yapıldıktan sonra site maliklerinin tamamının dosyaya borçlu olarak kaydedildiğini, eski yönetici …’a böyle bir borçlandırmaya ilişkin site karar defterinde yetki verilmeksizin sitenin borç altına sokulduğunu ve site yönetiminin mağdur edildiğini, müvekkillerinin dosyaya hukuksuz bir şekilde borçlu olarak eklendiğini, müvekkillerinin bazılarından tahsilat yapıldığını, bazılarının evlerine ve arabalarına haciz işlemi yapıldığını, eski yöneticiler ve denetçiler hakkında Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını ve …’ın cezalandırıldığını ifade ederek Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarında müvekkillerinin borçlu olarak rastgele eklenip çıkarıldığı için borçlu olmadıklarının tespitine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İşbu davanın bir kısım davacılar bakımından temeli istirdat talebine ilişkin olup, istirdat davaları 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğundan işbu davanın süresi içerisinde açılmamış olduğunu, davacılar tarafından “Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarında müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ve haksız açılan takibin iptali” talepli açılan bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın açılmasında herhangi bir hukuki yararın da bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, davacıların icra dosyasında borçlu gözükmediğini, icra dosyasında borçlu gözükmeyen davacıların mahkeme kararıyla borçlu olmadıklarının tespit edilmesi talebinin hukuki yarar ve mantıktan uzak olduğunu, davacılar vekili dava dilekçesinde işlemlerin yolsuz olduğunu iddia etmişse de bu durumun gerçeğe aykırı olduğunu, zira Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/664 E. sayılı dosyası ile açılan davanın gerekçeli kararı dayanak gösterilerek borçlu kayıtlarının silinmesi için iyi niyetle icra dosyasına talepte bulunulduğunu ve icra müdürlüğü tarafından emsal karar sebebiyle taleplerinin kabulüne karar verilerek davacıların borçlu kayıtlarının silinmiş olduğunu, aslında bir kısım maliklerin haksız olmalarına rağmen Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/664 E. sayılı dosyası ile açılan davanın gerekçeli kararında yöneticinin bina malikleri adına senet düzenleme yetkisi olmadığı için davanın kabul edildiğini, zira esasen kat maliklerinin borçlu olduğunu, çünkü binalarının mantolama işlemi nedeniyle menfaat elde etmiş olduklarını, ancak usule uygun olmadığı için borçlu olmadıklarına karar verildiğini, bu yönüyle işbu davanın açılmasının iyi niyet kurallarıyla da bağdaşmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizin 2021/757 esas ve 2018/664 esas sayılı dava dosyaları, Ankara … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyaları, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, icra takibine konulan kambiyo senetleri bakımından borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 34.maddesinin 1.fıkrasında “Kat malikleri, ana gayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışarıdan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), Kurula da (Yönetim Kurulu) denir.” Hükmü yer almakta, aynı Kanunun 35.maddesinde de Yöneticinin görevleri sayılmaktadır. Aynı Kanunun 38. maddesinde yöneticinin sorumluluğuna ilişkin genel kural “Yönetici, kat maliklerine karşı aynen bir vekil gibi sorumludur.” Şeklinde ortaya konularak 39.maddesinde ise Yöneticinin Hesap verme yükümlülüğü düzenlenmekte; 40.maddenin 1.fıkrasında ise Yöneticinin Hakları “Yönetici kaide olarak vekilin haklarına sahiptir.” şeklinde ifade edilmektedir. Vekil özel bir yetkiye sahip olmadıkça dava açamayacağı gibi, kambiyo taahhüdünde de bulunamaz. Yöneticinin kambiyo taahhüdünde bulunabilmesi için Kat Mülkiyeti Kanunu’nda sayılan görev ve yetkilerinden ayrı ve özel olarak, kat maliklerince açıkça “Kambiyo taahhüdünde bulunmak üzere” yetkilendirilmiş olması gerekir. Şayet bu açık yetki verilmemişse 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun kambiyo senetlerinden sorumluluğa ilişkin hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Buna göre; vekil özel yetki gerektirdiği ve bu konuda özel olarak açıkça yetki verilmediği halde kambiyo taahhüdünde bulunmuşsa bu taahhüdünden bizzat ve şahsen sorumlu olur ve burada artık asilin sorumluluğundan söz edilemez (Yargıtay HGK nın 2006/12-682 E, 2006/682 K sayılı ilamı).
Dosyaya kazandırılan 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Kat malikleri kurulu tarafından …’a kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi (bono düzenleme yetkisi) verilmediği için, söz konusu senetler nedeniyle davacıların borçlu olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava değerinin 61.920,00 TL, menfi tespit istenen icra dosyalarının takip çıkış miktarlarının toplamının 111.081,41 TL olduğu anlaşıldığından ve menfi tespit davasının kısmi olarak açılması usulen mümkün olmadığından, mahkememizce davacı vekiline menfi tespiti istenen icra takiplerinin değeri olan miktar üzerinden eksik kalan peşin karar ve ilam harcını ikmal etmesi için HK 30 ve 32 md. uyarınca kesin süre verilmiş, davacı vekilince verilen süre içerisinde harç tamamlanarak, makbuzu dosyaya ibraz edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; Ankara … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyalarına konu senetlerin, dava dışı … tarafından … Sitesi Yönetimi kaşesi kullanılarak keşide edildiği, 5.000,00 er TL bedelli toplam 13 adet senet nedeniyle kat maliklerine başvurulduğu ancak, …’ın kambiyo taahhüdünde bulunması için özel yetkisinin olmadığı anlaşıldığından davacı olan kat maliklerinin senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığı, dava dışı …’ın şahsen sorumlu bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne, şartları oluşmadığından ve kötüniyetle takip başlatıldığı ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ; Davacıların, Ankara … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı dosyaları kapsamında davalıya ayrı ayrı icra takip çıkış miktarları kadar borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.587,97 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.057,44 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 179,90 TL ile 839,55 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.511,08 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 1.057,44TL peşin harç ile tamamlama harcı olarak 179,90 TL barvurma harcı, 179,90 TL peşin harç ve 839,55 TL bakiye karar harcı olmak üzere toplam 2.348,99 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 87,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.087,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 17.662,21 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza