Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/377 E. 2022/1114 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/377 Esas – 2022/1114
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/377 Esas
KARAR NO : 2022/1114

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
K.YAZIM TARİHİ: 21/12/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından … A.Ş. firmasına düzenlenen “… Termik Sanrali Çevresel Birleştirme Ve Yakıt Tankı Temel Topraklaması Yapılması” proje kapsamında 01.12.2021 tarih ve … numaralı 54.073,50-TL bedelli fatura kesildiğini, faturada belirtilen projeleri anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirdiğini, davalı şirketin, müvekkili şirkete 54.073,50 TL bakiye borcu bulunduğunu, Borca konu faturanın davalı şirkete tebliğ edildiği halde sonuç alınamadığını, faturanın 09.12.2021 tarihinde iade edildiğini, Davalı şirket aleyhine Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, 27.12.2021 tarihinde icra takibine ve icra borcuna itiraz ettiğini, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini beyan ederek, davanın kabulü ile ilgili icra dosyasındaki kısmi itirazın iptaline ve icranın takibinin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı yan süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, süresi geçtikten sonra cevap dilekçesi sunmuştur. Süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından cevap dilekçesine itibar edilmemiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 10/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, davacı şirketin davalı firmaya 10/11/2021 tarihli 54.073,50TL tutarlı hizmet faturası düzenlediği, davalı firmanın bahse konu hizmet faturasına karşılık iade faturası düzenlediği, davacı şirketin davalı firmanın iade faturası düzenlemesine karşın aynı hizmet için ikinci kez davalı firmaya 01/12/2021 tarihli 54.073,50TL tutarlı fatura düzenlediği, davalı firmanın bahse konu hizmet faturasına karşılık ikinci kez iade faturası düzenlediği, davacı … Şti.’nin davalı … A.Ş.’den ilamsız icra takibi başlattığı 10.12.2021 tarih itibariyle 54.073,50TL alacağı bulunduğu, 31.12.2021 tarih itibariyle alacağı bulunmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.12.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından süresinden sonra sunulan cevap dilekçesine itibar edilmemiş ancak borca itiraz dilekçesinden davacı yana borcunun bulunmadığını savunduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 45.825,00TL mal alış, 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 45.825,00TL, mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça ise, davacı adına 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 45.825,00TL mal satış, 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 45.825,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık konusu faturanın KDV hariç 45.825,00TL, KDV dahil 54.073,50TL olduğu bu itibarla davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı tarafça BA formuyla bildirildiği, davacı tarafça da BS formuyla bildirildiği, ardından davalının aynı tutarlı faturayı BS formuyla bildirdiği, davacının da buna ilişkin BA formuyla bildirimde bulunduğu tespit edilmiştir.
Deliller toplanarak tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi seçilirken davacı yanın mali müşavir bilirkişi yanında ticaret mevzuatından kaynaklı nitelikli hesap uzmanının da bilirkişi olarak atanmasını talep ettiği görülmekle talep kabul edilerek bir adet mali müşavir bir adet ticaret mevzuatından kaynaklı nitelikli hesap uzmanından 10/10/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda davacı … Şti.’nin davalı … A.Ş.’den ilamsız icra takibi başlattığı 10.12.2021 tarih itibariyle 54.073,50TL alacağı bulunduğu, 31.12.2021 tarih itibariyle alacağı bulunmadığı rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır. Her ne kadar davacı yan rapora karşı itiraz ederek bilirkişi heyetinin usule uygun teşekkül etmediğini savunmuşsa da, mahkememizce davacı vekilinin ön inceleme duruşmasındaki beyanı gözetilerek ve farklı uzmanlık alanlarından bilirkişi seçilerek heyetin oluşturulduğu, heyete elektrik mühendisi eklenmesinin dosyaya katkı sağlamayacağı anlaşılmakla davacı vekilinin rapora itirazları yerinde görülmeyerek itirazı reddedilmiştir.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani hizmet ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir hizmet ilişkisinde davacı taraf hizmetin ifasını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu, dosyaya kazandırılan taraflara ait BA-BS formları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı adına tanzim edilen 10/11/2021 tarihli 54.073,50TL bedelli faturanın davalı tarafça 24/11/2022 tarihinde davacı yana iade edildiği, ardından davacı yanın yeniden 01/12/2022 tarihli 54.073,50TL bedelli bir fatura tanzim ettiği, bu faturanın da davalı tarafça 24/12/2022 tarihinde davacı yana iade edildiği, bu faturalara ilişkin her iki tarafça da vergi dairesine bildirimde bulunulduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık konusu faturanın davalı tarafça kabul edilmeyerek iade edilmesi ve bu durumun BA-BS bildirimlerine yansıması karşısında davacı yanın taraflar arasındaki hizmet ilişkisini ve buna göre davalıdan alacaklı olduğu iddiasını ispat edemediği değerlendirilmiştir. Davacı yanın dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmadığı görüldüğünden ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiştir. Davalı yan süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından davalı lehine kötüniyet tazminatı takdiri konusunda karar verilmesine yer olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 923,73TL harçtan mahsubu ile artan 843,03TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/11/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı