Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2022/1113 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/374 Esas – 2022/1113
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/374 Esas
KARAR NO : 2022/1113

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
K.YAZIM TARİHİ: 21/12/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen Projeler kapsamında 30.07.2021 tarih ve … numaralı 17.700,00-TL bedelli fatura ve 01.09.2021 tarih ve … numaralı 5.900,00-TL bedelli fatura olmak üzere toplam 23.600,00-TL Faturalar düzenlendiği, müvekkili şirketin faturalarda da belirtilmiş olan projeleri anlaşmaya uygun bir şekilde yerine getirdiğini, davalı şirketin, müvekkili şirkete 23.600,00-TL bakiye borcu bulunduğunu, ancak tahsil edilemediğini, davalı şirket aleyhine icra takibinin başlatıldığını, borçlu şirketin icra takibine ve icra borcuna itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, davalı borçlunun yaptığı itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olduğunu, davalı şirkete yapılan proje kapakları incelendiğinde borcun sarih ve net olduğunun anlaşılacağını beyan ederek, davalının itirazında kötü niyetli olması ve alacağımızın likit olması sebebiyle alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı yan süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış, süresi geçtikten sonra cevap dilekçesi sunmuştur. Süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından cevap dilekçesine itibar edilmemiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları, 10/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi heyeti raporunda, davacı … A.Ş.’nin 2021 yılında davalı … A.Ş.’ne 45.430,00TL tutarında mal ve hizmet sattığı, buna karşılık 21.830,00TL tutarında mal ve hizmeti iade aldığı, ilamsız icra takibi itibariyle (10.12.2021) davalı firmadan 23.600,00TL alacaklı olduğu, davalı … A.Ş.’nin Davacı … A.Ş.’nden 45.430,00TL tutarında hizmet aldığı, buna karşılık 21.830,00TL tutarında hizmeti iade ettiği, ilamsız icra takibi itibariyle (10.12.2021) davalı firmaya 23.600,00TL borçlu olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen iki adet faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 22.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.12.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki hizmet ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından süresinden sonra sunulan cevap dilekçesine itibar edilmemiş ancak borca itiraz dilekçesinden davacı yana borcunun bulunmadığını savunduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 18.500,00TL mal alış, 2021 yılına ilişkin 3 adet belge karşılığında KDV hariç 38.500,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça ise, davacı adına 2021 yılına ilişkin 1 adet belge karşılığında KDV hariç 18.500,00TL mal satış, 2021 yılına ilişkin 3 adet belge karşılığında KDV hariç 38.500,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık konusu iki adet faturanın KDV hariç 18.500,00TL, KDV dahil 23.600,00TL olduğu, bu itibarla tarafların bildirimlerinin örtüştüğü tespit edilmiştir.
Deliller toplanarak tarafların defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 10/10/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, davacı … A.Ş.’nin 2021 yılında davalı … A.Ş.’ne 45.430,00TL tutarında mal ve hizmet sattığı, buna karşılık 21.830,00TL tutarında mal ve hizmeti iade aldığı, ilamsız icra takibi itibariyle (10.12.2021) davalı firmadan 23.600,00TL alacaklı olduğu, davalı … A.Ş.’nin Davacı … A.Ş.’nden 45.430,00TL tutarında hizmet aldığı, buna karşılık 21.830,00TL tutarında hizmeti iade ettiği, ilamsız icra takibi itibariyle (10.12.2021) davalı firmaya 23.600,00TL borçlu olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani hizmet ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir hizmet ilişkisinde davacı taraf hizmetin ifasını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimler gözetildiğinde taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve hizmet teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır. İncelenen her iki tarafın da defter ve kayıtlarında takip çıkışı kadar davacının alacağının kayıtlı bulunduğu görülmekle davacının alacağının varlığını da kanıtladığı kabul edilmiştir. Davacının, alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 23.600,00TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı yanın takip talebinde işlemiş faiz talebi de bulunduğu görülmüştür. Faturaların davalı defterlerine işlenmiş olduğu ve vergi dairesine bildirilmiş olduğu görülmekle faturaya konu hizmetin, davalı defterlerine faturaların işlendiği tarihte davalı yana teslim edilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla TTK madde 1530/4 uyarınca faturaların deftere işlendiği tarihten itibaren 30 günlük sürenin sonunda davalı yanın temerrüte düştüğü kabul edilmiştir. Buna göre davacı yanın takip talebinde, 30 günlük ödeme süresinden sonra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilmeke bilirkişi raporunda işlemiş faiz yönünden bir hesaplama yapılmamışsa da mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereğince ek rapor alınmaksızın hesaplanmıştır.
30/07/2021 tarihli 17.700,00TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 30/08/2021 tarihi olduğu, 01/09/2021 tarihli 5.900,00TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 01/10/2021 tarihi olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. Maddesinin 7. Fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde geç ödemelerde uygulanacak temerrüt faiz oranının 2021 yılı için %18,25 olduğu, bu orana göre mahkememizce yapılan hesaplamalar gözetildiğinde talep edilen işlemiş faiz tutarları kadar davacının talebinin yerinde olduğu kabul edilmiştir. (Mahkememizce kısa karar kurulurken işlemiş faiz hesabında temerrüt tarihi olarak sehven fatura tarihleri esas alındığından 30/07/2021 tarihli fatura için 1.072,18TL, 01/09/2021 tarihli fatura için 268,05TL faiz hesaplandığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak gerekçeli karar yazım aşamasında hesaptaki hata fark edilmiş olup buna göre 30/07/2021 tarihli fatura için talep edilebilecek işlemiş faizin 893,85TL olacağı, 01/09/2021 tarihli fatura için 203,55TL olacağı anlaşılmışsa da kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratmamak için düzeltme yapılmaksızın bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.) Bu itibarla davalının takibe itirazında haksız olduğu ve itirazının iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 4.720,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 4.720,00TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1.702,92TL karar ve ilam harcından peşin alınan 426,02TL harcın mahsubu ile bakiye 1.276,90TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 426,02TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 518,22TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 91,00TL tebligat ve posta gideri ile 1.600,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.691,00TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/11/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı