Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/345 E. 2022/546 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/345 Esas – 2022/546
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/345 Esas
KARAR NO : 2022/546
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 05/07/2017
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
K. YAZIM TARİHİ: 16/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;kooperatifin hukuki konularda temsili amacıyla verdiği vekaletlerin nasıl kullanıldığı, gerekli özenin gösterilmediğini, kullandığı yerlerde ehliyetini kaybettiğini, kanunun koyduğu adlandırma ile “sona eren vekaletleri” kullanmaya devam ettiğini, hukuk mezunu bir kişi olarak bulunduğu konumu kullanarak meslektaşı olan savcı ve hakimleri ciddi hatalara yönlendirdiği, meslek hatası yapmalarına neden olduklarını, ihtisas sahibi “asliye ticaret” mahkemesinin 4 defa sona eren vekaletler ile aldatılmasına neden olunduğunu, mahkemenin durumu tespit ettiği halde suç duyurusu bulunamaz hale geldiğini,TBK 513 vekaletlerin hangi şartlarda “sona ereceğini” düzenlendiğini, konunun hukuki yorum yapılabilecek bir durumunun olmadığını, bunu avukatların kendi beyanları ile mahkemelerde yazılı olarak kabul ettiklerini, buna rağmen mahkemelerin vekaleti inceleme kusurlarına ortak olduklarını, ayak diretmekte ve ciddi adli hatalar yapılmasına neden olduğunu, mahkemenin … davada sahte vekalet kullanıldığını tespit ettiğini, buna rağmen vekalet ücretine hükmettiğni, bu hükümü sahte vekaleti kullanan kooperatif avukatının maaşına haciz koydurmak suretiyle tahsil etme cesaretini gösterdiğini, sona eren vekaletler ile kamu davası açıldığını, adalet komisyonu başkanı olan ağır cezadaki davada iddianame incelemesi yeterli yapılmadığından ticaret mahkemesi eylimine girerek yetkisini kullanarak zamana yaymayı tercih ettiğini, CMK 222 duruşma tutanaklarına “sahteciliğin iddiasında” bulunulabileceği hükmünün mevcut olduğunu, mahkemelerin bunu bildiği için vekaletlerin hangi tarihte ehliyetlerin bittiğini tespit etmeyerek hataların ortaya çıkmasına ayak dirediklerini, bu tespit davası ile vekaletlerin hangi tarihte “sona erdiğini” mahkeme kararı haline getirilerek, sorumluları hakkında ileride açacağını belirterek kooperatifçe çeşitli zamanlarda verilen iki adet vekaletin hangi tarihlerde sona erdiğinin, sahte belge olduğunun ve aynı zamanda üyesi olması nedeniyle tarafını temsil eder olduklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkememizin … esas, … esas ve … esas sayılı dosyaları incelenmiştir.
Dava, davacı kooperatif üyesi tarafından davalı kooperatifin devam eden davalarda usulsüz temsil edildiğinin ve mevcut vekaletnamelerin sona erdiğinin tespitine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesine göre”Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır.
HMK’nun 115/2 maddesinde ise :” Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” denmiştir.
Davacı taraf, kooperatif tarafından verilen vekaletnamelerin geçerlilik tarihlerini, hangi tarihten itibaren sahte sayılacaklarını ve tarafını temsil eder nitelikte olup olmadıklarının tespitine yönelik dava açmış ise de vekaletnamenin resmi bir belge olduğu vekaletnameyi resmi belge haline getirenin davalı noter olduğu resmi belge niteliğindeki vekaletnamenin niteliği ve geçerlilik koşullarının Borçlar Kanunu ve ilgili diğer mevzuat gereğince açık olduğu, HMK’nın 114/1-f maddesi uyarınca vekil aracılığıyla takip edilen dosyalarda, vekilin davaya vekalet ehline sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamenin bulunmasının dava şartı olarak düzenlendiği ve resmi belgenin geçerliliği hususunda herhangi bir sorgulama yükümlülüğü bulunmadığı bununda ancak yargılamanın yapıldığı mahkeme tarafından değerlendirilebileceği anlaşılmıştır. Sonuç olarak davacı tarafın tespiti talep ettiği hususlar yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 115/2 maddesi uyarınca 114/1-h maddesinde belirtilen dava açmakta hukuki yarar yokluğundan davanın reddine,
2-Dava nedeniyle alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 49,30TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının davacıya iadesine,
4-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/06/2022

Katip Hakim
e-imzalıdır. e-imzalıdır.