Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/344 E. 2022/1081 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/344 Esas – 2022/1081
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/344 Esas
KARAR NO : 2022/1081

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2022
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
K. YAZIM TARİHİ: 07/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında iki adet çimento bağlantı sözleşmesi akdedildiğini, Birinci bağlantı sözleşmesi kapsamında; çimento satımı konusunda tonu 325,00 TL+KDV olmak üzere 5.215 ton karşılığı 2.000.000,00 TL olarak anlaşıldığını, bu anlaşmaya istinaden 07.10.2021 tarihinde müvekkili tarafından banka kanalı ile davalı şirkete 325+KDV çimento bağlantı bedeli açıklamasıyla 2.000.000,00 TL havale edildiğini, akabinde davalı tarafından müvekkilinin …/…’da bulunan hazır beton tesisine dökme suretiyle çimento sevkiyatına/sözleşmenin ifasına başlandığını, bu sözleşme kapsamında müvekkilinin davalıdan 903 ton çimento alacağı kalmış iken çimento fiyatlarına gelen zamlar ve döviz kurundaki artışlar bahane edilerek davalı şirket tarafından müvekkiline anlaşılan fiyattan çimento verilemeyeceği ifade edilerek birinci bağlantı sözleşmesine istinaden müvekkilinin ödediği tutarın 340.115,72 TL’sinin 02.12.2021 tarihinde (ödeme tarihinden yaklaşık olarak 2 ay sonra) müvekkili şirkete iade edildiğini, İkinci bağlantı sözleşmesi kapsamında; çimento satımı konusunda tonu 345,00 TL+KDV olmak üzere 4.913 ton karşılığı 2.000.000,00 TL bedelle anlaşıldığını, anılan tutarın 01.11.2021 tarihinde müvekkili tarafından davalı şirketin banka hesabına 345+KDV 4.913 ton çimento bedeli açıklaması ile aktarıldığını, kasım ayı ortalarında çimento fiyatlarına gelen zamlar ve döviz kurundaki artışlar bahane edilerek davalı şirket tarafından anlaşılan fiyatlardan verilemeyeceği belirtilerek ikinci sözleşmeye istinaden müvekkilinin ödediği tutarın 1.500,000,00 TL’si (2.000.000,00 TL’nin tamamı değil) 11.11.2021 tarihinde (ödeme tarihinden 10 gün sonra) müvekkili şirkete iade edildiğini, akabinde her iki şirket yetkilisinin görüşmesi neticesinde davalı şirket tarafından iade edilen tutarın müvekkili tarafından tekrar davalının banka hesabına gönderildiğini, sonrasında çimento fiyatlarına gelen zamlar ve döviz kurundaki artışlar tekrar bahane edilerek davalı tarafından müvekkiline anlaşılan fiyatlardan verilemeyeceği belirtilerek müvekkilinin ikinci bağlantı sözleşmesine istinaden ödediği tutarın 1.500.000,00 TL’si (ödeme tarihinden 14 gün sonra) ve 500.000,00 TL’si (ödeme tarihinden 24 gün sonra) olmak üzere iki parça halinde 25.11.2021 tarihinde müvekkili şirkete iade edildiğini, Müvekkili şirketin davalı şirketten birinci bağlantı sözleşmesine istinaden 903 ton çimento alacağı, ikinci bağlantı sözleşmesine istinaden 4.913 ton çimento alacağı bulunmakta iken müvekkili ile yapılan çimento bağlantı sözleşmelerinin ticari örf adet ve teamüller ile akde vefa/basiretli tacir ilkelerine aykırı şekilde davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini, davalının haksız feshi nedeni ile müvekkilinin çimento temini hususunda başka firmalardan teklifler aldığını, bu tekliflerde de oldukça yüksek fiyat bildirildiğini, piyasa fiyatı araştırması yapılması halinde de anılan hususun görüleceğini, haksız fesih nedeniyle davalının müvekkilini mağdur ettiğini ve zarara uğramasına sebep olduğunu, müvekkilinin Ankara … Noterliğinin … yevmiye numaralı 03.12.2021 tarihli ihtarnamesinin 08.12.2021 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını, HMK madde 107’ye göre huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, dosya kapsamında yapılacak piyasa fiyatı araştırması ve bilirkişi incelemesi neticesinde zarar miktarının tespiti akabinde dava değerini artırma haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek müvekkilinin uğramış olduğu zararlara karşılık; Birinci bağlantı sözleşmesine istinaden: 325+KDV sözleşme fiyatı üzerinden hesaplanacak 903 ton çimento bedeli ile güncel piyasa çimento fiyatı+KDV üzerinden hesaplanacak 903 ton çimento bedeli arasındaki fark, ikinci bağlantı sözleşmesine istinaden: 345,00 TL+KDV sözleşme fiyatı üzerinden hesaplanacak 4.913 ton çimento bedeli ile güncel piyasa çimento fiyatı + KDV üzerinden hesaplanacak 4.913,00 ton çimento bedeli arasındaki farkın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin merkezinin …’de olması nedeniyle yetkiye itiraz ettiklerini, taraflar arasında sadece çimento ticareti olmadığını, davacının hem çimento hem de kül aldığını, bu satımlardan kaynaklanan borçları davacının büyük ölçüde müşteri çekleri ile çok az bir kısmını da havale ile ödediğini, taraflar arasında ne çimento ne de kül satış fiyatının belli bir dönem veya miktar için sabitlendiği bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme, yazışma veya müvekkili tarafından herhangi bir yolla yapılan bir icap olmaksızın davacının müvekkiline yüklü havaleler göndererek kendince havale açıklamalarına birim fiyat yazarak çimento için sabit fiyatlı bağlantı sözleşmesi yaptığını iddia etmekte olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2021 yılı Şubat ayında başladığını, Şubat ve Ekim ayına kadar davacının muhtelif müşteri çekleri ve bir kısım havale ödemeleri ile müvekkilinden hem çimento ve hem kül aldığını, davacının bağlantı yapıldığını iddia ederek 2.000.000,00 TL havale gönderdiği Ekim ayına kadar 9 ay boyunca davacı tarafından 100.000,00 TL’nin üzerinde yapılan bir ödeme bulunmadığını, davacının birinci bağlantı sözleşmesi yapıldığını iddia ettiği ve çimento birim fiyatımın 225+KDV olduğunu banka havale dekontuna açıklama yazdığı 07.10.2021 tarihinde müvekkili şirkete cari hesapta 269.495,23 TL borçlu olduğunu, bu borcun bir kısmının çimento satışından bir kısmının da kül satışından kaynaklandığını, davacının 07.10.2021 tarihine kadar müvekkilinden toplam 2.632.440,59 TL mal aldığını, bu malların 2.222.467,78 TL’sinin çimento, 409.972,81 TL’sinin kül olduğunu, davacının 325+KDV den çimento bağlantısı yaptım dediği 07.10.2021 tarihinden sonra da müvekkilinden çimento yanında kül almaya devam ettiğini, bu tarihten sonra davacının 1.557.412,71 TL çimento, 230.565,74 TL kül aldığını, davacının çimento bağlantısı yaptım bu nedenle havale gönderdim dediği andan sonra da müvekkili şirketten sadece çimento değil kül almaya da devam ettiğini, Davacının çimento fiyatlarının iyice yükseldiğini görünce 07.10.2021 tarihinden yaklaşık bir ay sonra 01.11.2021 tarihinde kendince belirlediği birim fiyat olan 345+KDV ile bağlantı yaptığını iddia ederek müvekkiline 2.000.000,00 TL daha gönderdiğini, davacı ile böyle bir sözleşme de kurulmadığını, müvekkilinin davacı tarafından gönderilen sözde bağlantı bedellerinden çimento ve kül satışından kaynaklanan alacaklarını mahsup ettiğini ve bakiyesini iade ettiğini, çimento gibi emtia piyasalarında ve ticari teamülde kesinlikle böyle bir örf, adet veya uygulamanın bulunmadığını, fiyat sabitleme ve bağlantının ancak yazılı belge ile yapılabileceğini, bu hususa ilişkin olarak müvekkilinin hiçbir beyanının, BK uyarınca yapılmış bir icabı/önerisinin bulunmadığını, Davacının 1-2 ay gibi kısa bir zamanda 1.000 TL’yi bulan çimentoyu 325-345 TL’ye satın almaya çalışarak haksız kazanç sağlama gayesi içinde olduğunu, davacının bir yılda aldığı çimento tutarı kadar bedeli bir ay zarfında müvekkilinin hesaplarına bağlantı bedeli açıklaması ile göndermiş olmasının hayatın olağan akışına ve taraflar arasındaki ticari teamüle aykırı olduğunu, davacının çimento bağlantı sözleşmesi yapıldığı iddiasını müvekkilinden sadır olan yazılı bir belge ile ispatlamak zorunda olduğunu, davacı ile akdedilen bir sözleşmenin bulunmadığını, akdedilmeyen sözleşmenin de feshinin söz konusu olmayacağını, dava safhasından önce davacının haksız talep ve iddialarına 09.12.2021 tarihli ihtarname ile de cevap verildiğini, usul yönünden davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, davacının basiretli bir tacir olarak iddia ettiği ticari mal alım satım sözleşmesi nedeni ile ne kadar zarar ettiğini herhangi bir bilirkişi incelemesine gerek duymaksızın bilecek durumda olduğunu, iddia edilen sadece bir çimento alımından kaynaklanan birim fiyatı ile piyasa birim fiyatı arasındaki farkın tahsiline yönelik olduğunu, kaldı ki dava dilekçesine fiyat teklifi de ekleyerek esasen zararının ne olduğunu kendisinin de basitçe hesaplayabileceğini gösterdiğini, bu nedenle davacının fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasının mümkün olmadığını, davacının talep sonucunu değiştirmesine ve iddiasımı genişletmesine kesinlikle muvafakat etmediklerini beyan ederek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA/BS formları, 18/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, çimento sözleşmesinin fesh edilmesi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları ile celp edilen BA/BS formları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 18/07/2022 tarihli raporda özetle; Davacı, davalı ile iki adet yazılı olmayan sözleşme akdettiğini, bu sözleşmeler kapsamında belirlenen fiyatla belirlenen tutarda çimento satımı konusunda tarafların anlaştığını, ancak davalının edimini tam olarak yerine getirmediğini, bu kapsamda uğramış olduğu zararlara karşılık; Birinci bağlantı sözleşmesine istinaden 325+KDV sözleşme fiyatı üzerinden hesaplanacak 903 ton çimento bedeli ile güncel piyasa çimento fiyatı+KDV üzerinden hesaplanacak 903 ton çimento bedeli arasındaki fark, İkinci bağlantı sözleşmesine istinaden 345,00 TL+KDV sözleşme fiyatı üzerinden hesaplanacak 4.913 ton çimento bedeli ile güncel piyasa çimento fiyatı+KDV üzerinden hesaplanacak 4.913,90 ton çimento bedeli arasındaki farkın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL olarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte davalı yandan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, davalının ise davanın yetki yönünden reddine ve … mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği, dosya kapsamındaki taraflara ait BA-BS formlarına göre, davacının 87 adet faturasını BA formu ile beyan ettiği, davalının ise davacı adına düzenlediği 86 adet faturayı BS formu ile beyan ettiği, davalı kayıtlarında olmayan ancak davacı kayıtlarında yer alan 1 adet 16.881,79 TL tutarlı faturanın davacı tarafından “… Virman” açıklaması ile kayıt yapılarak davalıya olan borçtan düşüldüğü, dolayısıyla tarafların beyan ettiği faturaların birbiriyle uyumlu olduğu, davacının 2021 yılı kayıtlarına göre; ayrıntısı ile rapor içerisinde tespit edildiği üzere taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin 31.12.2021 tarihi itibariyle sıfırlandığı, davalının adresinin … olarak gözüktüğü, dosya kapsamında da ticari defterlerinin bulunmadığı ancak dosya kapsamına sunulan davacı muavin hesabının davacı kayıtları ile uyumlu olduğu ve 31.12.2021 tarihi itibariyle taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin sıfırlandığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; davacı davalıyla belli bir miktar üzerinden çimento alınması hususunda anlaştığını, ücretini gönderdiğini ancak sözleşmenin gereklerine uygun davranılmadığından oluşan zararının tazminini talep etmektedir.
Öncelikle çözülmesi gereken uyuşmazlık taraflar arasında davacının belirttiği fiyatlar üzerinden taraflar arasında böyle bir sözleşme kurulup kurulmadığıdır. Bu hususta ispat yükü davacı tarafa aittir. Davacı taraf bu yönde delil olarak davalıya gönderilen ödeme dekontları ve ihtarname ile davalı tarafından düzenlenen faturaları delil olarak sunulmuştur. Belirtmek gerekir ki, davacı tarafından tek taraflı olarak gönderilen para ve ihtarname sözleşme kurulmasına yeterli olmamakla birlikte söz konusu gönderilen tutarlar da davacının kabulü olduğu üzere davacıya iade edilmiş ve yine gönderilen ihtarnameye de aynı şekilde davalı tarafından verilen cevabi ihtarnameyle sözleşme ilişkisi reddedilmiştir. Bu nedenle bu deliller yönünden davacının iddiasını ispat edemediği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı tarafından düzenlenen 20/11/2021 ve 24/11/2021 tarihli faturalar konusunda ise, taraf ticari defterlerinde görüleceği üzere taraflar arasındaki sadece 2021 yılına ait ticari iş hacmi 87 faturadan oluşan 8 milyon TL’yi aşkın bir miktardır. Söz konusu faturaların dava konusu olduğu iddia edilen sözleşmeye ilişkin olup olmadığı, davalının buna yönelik sunduğu 01/11/2022 tarihli beyan dilekçesi de gözetilerek tespit edilememiş, bu deliller yönünden de davacının davalıyla belirttiği miktar üzerinden bir anlaşmaya vardığını ve bu faturaların söz konusu anlaşmaya ilişkin olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı görüldüğünden, davacıya yemin delili hatırlatılmış, davacı 15/11/2022 tarihli duruşmada yemin deliline dayanmayacağını belirtmiştir.
Tüm bu hususlar ve dava konusu ilişkinin her iki taraf ticari defterlerinde ve BA/BS formlarında kayıtlı olmadığı da gözetilerek, davacının davasını ispatlayamadığı ve bu nedenle herhangi bir zararının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 853,88TL harçtan mahsubu ile bakiye 773,18TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.295,59TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/11/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza