Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/340 E. 2023/478 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/340 Esas – 2023/478
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/340 Esas
KARAR NO : 2023/478

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2022
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
K.YAZIM TARİHİ: 16/05/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin, ticari ilişkisi nedeniyle düzenlemiş olduğu ve borçluya tebliğ edilen faturalardan ötürü alacaklı olduğunu, 21.04.2021 fatura tarihli … fatura nolu 48.780,02TL, 21.04.2021 fatura tarihli … fatura nolu 46.845,85TL, 21.04.2021 fatura tarihli … fatura nolu 48.615,85TL, 22.04.2021 fatura tarihli … fatura nolu 39.935,18TL tutarındaki faturalar ve teslime dair irsaliyelerin müvekkili şirket tarafından tanzim edilen takibe konu e-faturalar, ticari defterlere usulüne uygun kaydedildiğini, e- irsaliyeleri de düzenlenerek davalı borçluya tebliğ edildiğini, irsaliyelerde fatura konusu malların teslim edildiği de açıkça belli olduğunu, faturalarda vade kaydı peşin olarak belirtilmesine rağmen bugüne kadar müvekkili şirkete ödeme yapılmadığını ve müvekkili şirketin maddi zarara uğratıldığını, düzenlenen faturaların usulüne uygun olarak elektronik ortamda borçluya tebliğ edilmiş olmasına karşın, faturalara herhangi bir itiraz yapılmadığı gibi, defaatle aranmasına karşın borçlu şirket tarafından bir ödeme de yapılmadığını, müvekkilin alacağını tahsil edememesi üzerine söz konusu faturaların Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile takibe konulduğunu, davalı-borçluya ödeme emri 27.09.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı – borçlu tarafından 27.09.2021 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiğini ve takibin Kahramankazan İcra Müdürlüğünün 27.09.2021 tarihli karar tensip tutanağı ile durdurulduğunu, davalı- borçlu tarafından borca ve fer’ilerine itiraz edilse de takibe yapılan itirazın salt takibin kesinleşmesinin ve müvekkilinin alacağını tahsil etmesinin geciktirilmesi amacıyla yapıldığını beyan ederek, davanın kabulüne, icra takibine yapılan mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı-borçlunun borcu takip dosyasında belirtilen reeskont – avans faiziyle ödemesine ve itirazın haksız olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; yetki, zamanaşımı ve husumet itirazlarında bulunduklarını belirterek, davacı yanın davası yerinde olmayıp haksız ve
hukuka aykırı açılmış işbu davanın reddi gerektiğini, şöyle ki; davacı yan tarafından düzenlenerek müvekkili şirkete gönderilen ve alacağa esas olarak gösterilen faturalar muhasebe departmanının bilgisizliği nedeniyle müvekkil şirket defterine işlendiğini, müvekkili şirket ise tüm bunlardan davacının, haksız ve kötü niyetli olarak aleyhinde yaptığı Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi ile haberdar olduğunu, öyle ki davacı tarafından bahse konu fatura bedeli karşılığı işin yapılmadığını, müvekkili şirketin davacıdan böyle bir fayda sağlamadığını, iddia edildiği gibi müvekkili şirketin, davacıya karşı bahse konu fatura veyahut başkaca bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirketin, muhasebe departmanının hatalı işlemi nedeniyle faturaya itiraz için belirlenen 8 günlük süreyi geçirmiş bulunduğunu, ancak tek başına bu husus fatura içeriğinin kabulü anlamına gelmediği gibi faturanın kesinleşmesini de sağlamadığını, asla kabul manasına gelmemekle birlikte davacının, müvekkili şirkete fatura edebileceği bir işin varlığının söz konusu olması halinde mevcut fatura bedeli kadar iş yapılıp yapılmadığı, işin süresinde ve ayıptan ari yapılıp yapılmadığının tespiti ile taraflar arasındaki alacak-borç miktarının bu hususa göre belirlenmesi gerektiğini, davacının öncelikle müvekkili şirket ile ticari ilişkisini, mevcut sözleşme şartlarını, mevcut sözleşme şartlarına uygun ifayı/faturanın verilmesine neden olan işin yapılmış olduğunu, fatura bedeli kadar iş yapıldığını, yapılan işi eksiksiz ve tam olarak müvekkil şirkete teslim ettiğini,yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlamalı, faturayı dayanaklandırması gerektiğini, aksi halde tek başına faturaya yasal süresinde itiraz edilmemiş olmasının yazılı işin yapılarak müvekkiline teslim edildiğini, faturanın kesinleştiğini göstermeyeceğini beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; haksız davanın reddine, kötü niyetli icra takibi nedeni ile davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Kahramankazan İcra Mdürülüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davacı tarafın defterlerinin incelenmesine yönelik alınan 25/11/2022 tarihli bilirkişi raporu, 20/01/2023 tarihli davalı tarafın defterlerinin incelenmesine yönelik alınan bilirkişi raporu, 13/03/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin, davalı şirket adına 3(üç) adeti 21.04.2021, 1(bir) adeti 22.04.2021 tarihi olmak üzere kdv dahil toplam 184.176,90 tl. Tutarında 4 (dört) adet e- fatura ve faturaya dayanak teşkil eden e- irsaliyelerin düzenlenmiş olduğu, düzenlenen fatura tutarlarının, davacı şirketin 2021 takvim yılı Yevmiye ve Defteri Kebir defterlerine (E-Defter) kayıt edilmiş olduğu, fatura karşılıklarının tamamının “120- Alıcılar ” hesabına Alacak olarak kayıt edilmiş olduğu, davacıya ait 2021 takvim yılı Yevmiye defterinin 31.12.2021 tarih ve … yevmiye madde numaralı kapanış kaydına göre davalı …A.Ş.tinin 184.163,39 tl. borçlu olduğu, davacı şirkete ait 2021 takvim yılı Yevmiye ve Defteri Kebir defterlerinin Açılış ve Kapanış tasdikleri yerine geçen E-Defter beratlarının kanuni süre içinde düzenlenmiş olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda; taraflara ait ticari defter kayıtlarına ve dosya kapsamına göre; Davacı … A.Ş.’nin Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı … A.Ş. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 27.09.2021 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 184.176,92TL alacaklı olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olmadığı, bu çerçevede takibin 184.176,92TL üzerinden devamının gerektiği, davacının söz konusu alacağını 27.09.2021 takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede ticari temerrüt faiz oranları üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, ancak davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda; taraflara ait ticari defter kayıtlarına ve dosya kapsamına göre; davacı … A.Ş.’nin Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı … A.Ş. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 27.09.2021 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 184.176,92TL’si asıl alacak ve 8.265,26TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 192.442,18TL tutarında alacaklı olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturalara dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 27.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.09.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan dört adet fatura sebebiyle davalıdan alacaklı olduğunu ve davalının itirazının haksız olduğunu iddia ederek haksız itirazın iptalini talep etmiş, davalı yan ise öncelikle yetki ve husumet itirazında, zamanaaşımı definde bulunmuş ve faturaların muhasebe departmanındaki çalışanın bilgisizliği sebebiyle davalı defterlerine işlendiğini, faturaya itiraz süresinin bu sebeple kaçırıldığını, alacak talebini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Davalı yanın yetki itirazı öncelikli olarak değerlendirilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” TBK’nın 89.maddesinde de “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Takip talebinde dört adet faturaya dayalı alacak talep edilmektedir. Uyuşmazlık konusu para alacağına ilişkin olduğundan davacı alacaklının yerleşim yerinde de, davalının yerleşim yerinde de dava açılabilecektir, Davalının yerleşim yerinin … olması karşısında mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının yerinde olmadığı kabul edilerek bu itiraza itibar edilmemiştir. Yine zamanaşımı definde bulunulmuşsa da TBK madde 146 uyarınca kanunda aksine hüküm olmadıkça her alacak için zamanaşımı süresi 10 yıl olup faturaların 2021 yılına ait olması sebebiyle takip ve dava tarihi itibariyle bu süre dolmadığından davalının bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına, 4 adet belge karşılığında KDV hariç 156.082,00TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, davalı tarafça davacı adına, 4 adet belge karşılığında KDV hariç 156.082,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, tarafların bildirimlerinin örtüştüğü tespit edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olan faturaların, 21/04/2021 tarihli 48.780,02TL tutarlı, 21/04/2021 tarihli 46.845,85TL tutarlı, 21/04/2021 tarihli 48.615,85TL tutarlı, 22/04/2021 tarihli 39.935,18TL tutarlı dört adet fatura olduğu, faturaların KDV hariç tutarları gözetildiğinde taraflarca vergi dairesine bildirilen faturaların uyuşmazlık konusu faturalar olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen adreslerde taraflara ait ticari defter ve kayıtlar ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Davacı defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 25/11/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu dört adet faturanın davacı defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğu, davacının davalıdan 184.163,39TL tutarında alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Davalı defterlerinin incelenmesi ile dosya kapsamına göre düzenlenen 20/01/2023 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu dört adet faturanın davalı defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğu, davacının davalıdan 184.176,92TL tutarında alacaklı olduğu rapor edilmiştir. 20/01/2023 tanzim tarihli bilirkişi raporunda işlemiş faiz yönünden bir hesaplama yapılmadığından davacı yanın itirazı gözetilerek takdiri mahkememize ait olmak üzere işlemiş faiz hesabı yapılması için bilirkişiden 12/03/2023 tanzim tarihli ek rapor alınmıştır.
Davalı yan her ne kadar husumet itirazında bulunmuşsa da, incelenen taraf defterleri ile dosyaya kazandırılan Ba -Bs formlarından taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu anlaşıldığından davalının husumet itirazının yerinde olmadığı değerlendirilerek reddedilmiştir.
Dava konusu alacak, faturadan kaynaklı cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; tarafların defter ve kayıtları ve vergi dairesine yapılan taraf bildirimleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında ticari mal alım – satım ilişkisinin bulunduğu, davacı yanın taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkiyi dosya kapsamına göre ispatladığı, her ne kadar davalı yan faturaların muhasebe departmanındaki çalışanın bilgisizliği sebebiyle davalı defterlerine işlendiğini, faturaya itiraz süresinin bu sebeple kaçırıldığını savunmuşsa da bu savunmasını ispata yarar delil sunmadığı, davalının tacir olduğu ve basiretli davranması gerektiği, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı mallara ilişkin düzenlenen faturaları defterine işlememesi ve Ba formuyla vergi dairesine bildirmemesi gerektiği, ancak davalının tam tersi faturaları defterlerine işleyerek vergi dairesine mal alım bildiriminde bulunduğu, bu itibarla davacının sözleşmesel ilişkiyi, malın teslimini ve alacağın varlığı yönündeki iddialarını ispatladığı, ispatlanan davacı iddiası karşısında davalının iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunmasının bulunmadığı, bu itibarla davacının davalıdan uyuşmazlık konusu dört adet fatura tutarı kadar alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davacı yanın fatura bedelleri ile birlikte işlemiş faiz talebi de bulunmaktadır. İncelenen faturalarda peşin vade kaydının bulunduğu, davalı tarafça faturaların itiraz edilmeksizin defterlere işlendiği ve Ba formuyla vergi dairesine bildirildiği anlaşıldığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Her ne kadar bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmışsa da tarafların tacir olduğu ve işin ticari iş olduğu gözetilmeksizin yasal faiz oranı olan %9 üzerinden işlemiş faiz hesabı yapıldığından bu hesaplamaya itibar edilmemiştir. Mahkememizce usul ekonomisi ilkesi gereğince ek rapor alınmaksızın hesaplama yapılmıştır. 19.12.2020 yürürlük tarihi itibariyle 2021 yılı için uygulanacak avans faizi oranının 16,75 olduğu, davacının takip talebinde de bu orana göre faiz talep ettiği, buna göre yapılan hesaplamada;
21/04/2021 tarihli 48.780,02TL tutarlı fatura için, 21/04/2021 – 24/09/2021(takip tarihi) arası işlemiş faizin 3.492,11TL olduğu,
21/04/2021 tarihli 46.845,85TL tutarlı fatura için, 21/04/2021 – 24/09/2021(takip tarihi) arası işlemiş faizin 3.353,65TL olduğu,
21/04/2021 tarihli 48.615,85TL tutarlı fatura için, 21/04/2021 – 24/09/2021(takip tarihi) arası işlemiş faizin 3.480,36TL olduğu,
22/04/2021 tarihli 39.935,18TL tutarlı fatura için, 22/04/2021 – 24/09/2021(takip tarihi) arası işlemiş faizin 2.840,59TL olduğu anlaşılmakla davacının takip talebindeki faiz talebinin yerinde olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatiyle davanın kabulü ile, Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 36.835,38TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasınında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak miktarı likit olduğundan ve davalı yan takibe haksız olarak itiraz ettiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 36.835,38TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 13.480,54TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.383,42TL harcın mahsubu ile bakiye 11.097,12TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 2.383,42TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.475,62TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 107,75TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.107,75TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 30.601,54TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/04/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı