Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/337 E. 2022/1028 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/337 Esas – 2022/1028
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/337 Esas
KARAR NO : 2022/1028

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/02/2022
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
K.YAZIM TARİHİ: 26/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkilinin, davalı şirkete ekte sunulan e-faturalarda yazan ürünlerin satışını yaptığını, işbu ürünlerin tamamının davalı şirkete teslim edildiğini, e-faturalarda irsaliye yerine geçer ibaresinin bulunduğunu, bu hususa ilişkin olarak davalı şirketin ticari defterlerinin de celbini talep ettiklerini, teslim edilen işbu ürünlere ilişkin müvekkiline hiçbir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine takip başlatıldığını, ancak davalı tarafından işbu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini beyan ederek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, açılan icra takibine haksız ve kötü niyetli davranarak itiraz ettiğinden aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının, müvekkili şirkete ürün satışı yaptığını ve işbu ürünlerin tamamının müvekkiline teslim edilmesine rağmen müvekkili tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını iddiası ile huzurdaki davayı açtığını, davacı ile müvekkili şirket arasında satış sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin, davacı yandan bir defaya mahsus olarak mal alımı yaptığını, buna rağmen davacının müvekkili ile aralarında herhangi bir sözleşme bulunmamasına rağmen sürekli olarak iş ilişkisi içinde olduğu gibi bir algı yaratmaya çalıştığını, davacının bu şekilde bir hareketle kendisine haksız kazanç elde etme isteği olduğunu, davacı yandan satın alınan malların karşılığı olan ücretlerin davacıya banka kanalıyla ödendiğini, şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi halinde satın alınan malların karşılığı olan ücretlerin ödendiğinin ortaya çıkacağını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kahramankazan AHM’nin …E-…K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER :
Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, vergi dairesi kayıtları, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 17/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, taraflara ait ticari defterin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; davacı …’un 22.12.2021 tarihinde Kahramankazan İcra Müdürlüğü’ne … E. sayılı dosyası ile davalı … Şti. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 22.12.2021 tarihi itibariyle davalı şirketten 29.258,70 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüte düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında düzenlenen ticari alım satım kapsamında faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen ticari alım satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 22.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 27.12.2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek fatura alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, taraflar arasında satış sözleşmesinin bulunmadığını, davacı yandan bir kereye mahsus mal alımı yaptığını, alınan malların da ücretinin ödendiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacının işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve Ba-Bs bildirim zorunluluğu bulunmadığından Ba-Bs formunun bulunmadığı, davalı tarafça, davacı adına 2021 yılına ilişkin 6 adet belge karşılığında KDV hariç 19.795,00TL mal alış bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir.
Taraf defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 17/10/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle 29.258,70TL alacaklı olduğu, işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu rapor edilmiştir. Raporda maddi hata sonucu 6 adet fatura toplamı 29.258,70TL olarak bildirilmişse de mahkememizce toplama hatası düzeltilerek 6 adet fatura toplamı olan 29.258,50TL hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır
Davacı yan fatura alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen taraf defter ve kayıtları ile davalı yanın dosyaya kazandırılan Ba formundaki bildirimleri gözetildiğinde, uyuşmazlık konusu olan 6 adet faturanın hem davacı hem davalı defterlerinde kayıtlı olması, davalının Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık konusu 6 adet fatura ile ilgili bildirimde bulunması ve her iki yanın defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 29.258,50TL kadar alacaklı olduğunun tespit edilmesine göre davacının iddiasını ispatladığı kabul edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmış ancak davalı yanın ödeme yönündeki savunması ispatlanamamıştır. Bu itibarla defter ve kayıtlardan tespit edilen 29.258,50TL asıl alacak yönünden davalının itirazının haksız olduğu kabul edilmiştir. Bu yönüyle bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Ancak işlemiş faiz talebi yönünden rapordaki tespitlere itibar edilmemiştir.
Takip talebinde asıl alacak ile birlikte işlemiş faiz de talep edilmiştir. Faturaların davalı defterlerine işlenmiş olduğu ve BA formuyla vergi dairesine bildirilmiş olduğu görülmekle faturaya konu malın, davalı defterlerine faturaların işlendiği tarihte davalı yana teslim edilmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu itibarla TTK madde 1530/4 uyarınca faturaların deftere işlendiği tarihten itibaren 30 günlük sürenin sonunda davalı yanın temerrüte düştüğü kabul edilmiştir. Buna göre davacı yanın takip talebinde, 30 günlük ödeme süresinden sonra takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, 23/06/2021 tarihli 8.590,11TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 26/07/2021 tarihi olduğu, 23/06/2021 tarihli 4.913,52TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 26/07/2021 tarihi olduğu, 23/06/2021 tarihli 6.824,83TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 26/07/2021 tarihi olduğu, 28/07/2021 tarihli 2.708,10TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 30/08/2021 tarihi olduğu, 28/07/2021 tarihli 2.064,41TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 30/08/2021 tarihi olduğu, 28/07/2021 tarihli 4.157,53TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 30/08/2021 tarihi olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 1530. Maddesinin 7. Fıkrası uyarınca mal ve hizmet tedarikinde geç ödemelerde uygulanacak temerrüt faiz oranının 2021 yılı için %18,25 olduğu, bu orana göre mahkememizce yapılan hesaplamalar gözetildiğinde talep edilen işlemiş faiz tutarları kadar davacının talebinin yerinde olduğu, hatta mahkememizce hesaplanan işlemiş faizlerin daha fazla olduğu(Ör:23/06/2021 tarihli 8.590,11TL bedelli fatura için temerrüt tarihinin 26/07/2021 tarihi olduğu kabul edilerek takip tarihi olan 21/12/2021 tarihine kadar %18,25 oran üzerinden işlemiş 148 günlük faizin 635,67TL olduğu, talebin ise 383,38TL olduğu, işlemiş faiz yönünden davacı talebi ile mahkememiz hesaplaması arasındaki farklılığın davacı tarafça farklı bir oran esas alınarak hesaplama yapılmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır), ancak taleple bağlı kalınarak 1.228,74TL işlemiş faiz yönünden de davalının itirazının haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği değerlendirilmekle, Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 29.258,50TL asıl alacak, 1.228,74TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.487,24TL yönünden iptaline, takibin 30.487,24TL yönünden devamına, dava açılırken harca esas değer olarak ayrıca 700,00TL daha işlemiş faiz talep edilmişse de bu talebin dayanağı mahkememizce anlaşılamamış olup itirazın iptali davasında davacı yanın takip talebiyle mahkememiz bağlı olduğundan takip talebinden farklı olarak talep edilen 700,00TL işlemiş faiz talebinin reddine, asıl alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız itiraz edildiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 5.851,70TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Kahramankazan İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 29.258,50TL asıl alacak, 1.228,74TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.487,24TL yönünden iptaline, takibin 30.487,24TL yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız itiraz edildiğinden asıl alacak miktarının %20’si olan 5.851,70TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.082,58TL karar ve ilam harcından peşin alınan 532,61TL harcın mahsubu ile bakiye 1.549,97TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.524,98TL’sinin davalıdan, 35,02TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 532,61TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 532,61TL vekalet harcı olmak üzere toplam 624,81TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 88,00TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.088,00TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.063,57TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 700,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/11/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı