Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/335 E. 2023/294 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/335 Esas – 2023/294
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/335
KARAR NO : 2023/294

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : HASIMSIZ
ASLİ MÜDAHİL:
VEKİLİ :
DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 25/02/2022
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin gerek yaşanan ekonomik kriz nedeniyle gerekse işlerin yürütülmemesi nedeniyle başarısız olduğunu, önemli derecede borç altına girdiğini, müvekkilinin iyi niyetle ödemeleri yapmaya çalıştığını, ancak mevcut mal varlığının borçlarını ödemeye yetmediğini, en sonunda tıkanma noktasına geldiğini, halihazırda müvekkili aleyhine açılmış birçok icra takibinin olduğunu, ancak bu borçların tamamının müvekkili tarafından karşılanmasının imkânsız olduğunu, müvekkilinin aktif varlıklarının çok üzerinde olan borçlarını ödeyemez duruma düştüğünden bütün alacaklılarına eşit davranılmasını sağlayabilmek ve alacaklıların haklarını koruyabilmek amacıyla doğrudan doğruya kendisinin iflasını isteme kararı aldığını, şirketin bütün aktif ve pasifleri ile şirket alacaklarını gösterir mal beyanının bilahare dosyaya sunulacağını, pasif varlıklarının aktif varlıklarının çok üzerine çıkması ve borçlarını ödeyemeyecek durumda olan müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 179. Maddesi uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunun 179. maddesinde; “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Sermaye şirketleri bakımından, mali durumun bozulması haline ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlemeler getirilmekte ve bu hususta alınabilecek olan tedbirler ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. Kanun koyucu, sermaye şirketlerinin mali durumunun bozulması bakımından, Türk Ticaret Kanunu m. 376‘da, “sermayenin kaybı ve borca batık olma durumu”
e-imza e-imza e-imza e-imza

kenar başlığı altında çeşitli ihtimallerden bahsetmekte ve bu ihtimallerden biri olarak ifade ettiği borca batıklık halinin gerçekleşmesi durumunda alınacak olan tedbirleri TTK m. 376/f. 3’te öngörmektedir. Söz konusu düzenleme uyarınca, şirketin borca batık olduğu yönünde şüphelerin oluşması üzerine çıkarılacak olan ara bilançodan, aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin diğer bir ifadeyle, borca batık olduğunun anlaşılması üzerine, anonim şirketin yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirecek ve şirketin iflasını isteyecektir (TTK m.376/f. 3). Görüldüğü üzere, kanun koyucu, sermaye şirketlerinin mali durumunun borca batıklık derecesinde bozulması halinde, takip dahi yapmaya gerek olmadan, doğrudan doğruya iflas talep etme yükümlülüğünü getirmekte ve böylece alacaklıların şirketten olan alacaklarını elde edememelerinin önüne geçmeyi arzulamaktadır. Sermaye şirketleri bakımından sorumluluğun, şirket sermayesi ile sınırlı sorumluluk olması sebebiyle, şirketten alacaklı olan kimselerin sadece şirket malvarlığına müracaat edebilecek olmaları göz önünde bulundurulduğunda, borca batıklık durumunun, şirket ortaklarının kişisel malvarlığına başvurabilme imkanı olmayan alacaklılar bakımından önem arz edeceği açıktır. Bu hususu göz önünde bulunduran kanun koyucu, borca batıklık halini sermaye şirketleri bakımından özel olarak düzenlemiş ve bir doğrudan iflas sebebi olarak öngörmüştür.
Mahkememizce iflası istenen şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacı şirketin dosya kapsamında borca batık olup olmadığı ve iflas koşullarının mali açıdan oluşup oluşmadığındın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyaya sunulan denetime elverişli ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacı … Mobilya Pazarlama A.Ş.’nin TTK. 376/3. maddesinde ifade edilen aktiflerin satış fiyatı esasına göre 31.12.2020 tarihi itibariyle; şirketin varlıklar toplamı 22.426.280,62TL, borçlar toplamı 21.309.891,92TL olarak tespit edilmiş, varlıkların borçları karşılama oranı ise (22.426.280,62 TL /21.309.891,92TL =1,05) 1,05 olarak hesaplanmış olup, varlıkların borçlarını karşılama oranının 1’in üstünde olması sebebiyle şirketin borca batık olmadığı, yapılan bu tespit ve açıklamalar çerçevesinde davacı şirketin reel özvarlığı durumda (+) pozitif olup, şirketin varlık/borç oranı 1’in üzerinden olduğundan şirketin borca batık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davacı şirketin varlıkların borçlarını karşılama oranının 1,05 olduğu, davacı şirketin reel özvarlığı durumunun pozitif olduğu, şirketin borca batık olmadığı, bu itibarla, dava tarihi itibariyle İİK’nun 179. maddesinde belirtilen iflas şartlarını oluşturmadığı anlaşıldığından, davacının davasının reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile asli müdahil vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza