Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/277 E. 2023/149 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/277 Esas – 2023/149
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/277 Esas
KARAR NO : 2023/149

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 25/09/2021 tarihinde … İli … İlçesinde yer alan apartman inşaatındaki PVC işleri hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşme imzalanırken avans niteliğinde 30/3/2020 keşide tarihli, … seri nolu ve 30.000TL bedelli çek ile 30/04/2022 keşide tarihli … seri nolu, 32.500TL bedelli çekin davalıya teslim edildiğini, Sincan …Noterliğinin 20/12/2021 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarıyla davalıya ifa edimini yerine getirmesi hususu ile birlikte çeklerin iadesi hususlarında ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede “Cam montajı tamamen yapılmamıştır. Kapıcı dairesinin doğrama ve cam montajı yine yapılmamıştır. Montajların tamamlanmadığı gibi, aksesuarlarıyla (kapı kulpu, menteşe vs.) birlikte teslime hazır hale getirilmemiştir. 15 günlük iş teslim süresi 10/10/2021 tarihinde sona ermiştir. Üç aydır “bu gün, yarın, gelecek hafta” şeklinde tarafımızı bekletmektesiniz. Mevsim şartlarına göre pencere camlarının takılması acil bir durumdur. Tarafınız firmamızı telafisi mümkün olmayacak derecede zarara sokmaktasınız. İşin uzun sürmesinden dolayı uğradığımız zararı talep hakkımızı saklı tutuyoruz” şeklinde ihtarda bulunulduğunu, genel olarak cam montajı, kapıcı dairesi doğrama ve cam montajı; cam motajı ve kapı aksesuarları (kapı kulpu, menteşe vs.) gibi işlemlerin hiç veya gereği gibi ifa edilmediğini, davalıyla yapılan görüşmelerde, davalının çekleri teslim etmeyeceğini, işi de yapmayacağını açıkça beyan ettiğini, arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, sonuç olarak taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça hiç ve/veya gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle, İİK 72/2 maddesi gereğince çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Tarafların ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve belgeleri, taraflar arasında akdedilen 25/09/2021 tarihli sözleşme, talimat mahkemesince mahallinde yapılan 16/09/2022 tarihli keşif, keşif sonrası bilirkişi heyetince sunulan 18/10/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşme kapsamında verilen çekler hakkında menfi tespit talebine ilişkindir.
Mahkememizce, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, taraflar arasında imzalanan 25/09/2021 tarihli sözleşme uyarınca yapılan/yapılmayan işlerin tespiti ve varsa davalı tarafından yapılan iş sonucunda davalının hak ettiği miktarın, davacının da ödemesi gereken miktarın belirlenmesi, davacının ticari defterlerinin incelenmesi, mevcut inşaat durumunun sözleşme fesih tarihi itibariyle incelenmesi bakımından mahallinde keşif yapılarak rapor düzenlenmesi amacıyla talimat yazılmış, … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) … Talimat sırasına kayden yapılan keşif ve sonrasında sunulan 18/10/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davaya konu inşaat mahallerinde yapılan ölçümler, incelemeler ve gözlemler neticesinde davalı … (… Firması) tarafından sözleşmeye göre yapılması gereken imalatların tam olarak yapılmayıp eksik bırakıldığını, davalının yapmış olduğu imalatlar için hak edeceği parasal tutarın KDV dahil 38.402,31 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 14/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında; “Davalı …’ a HMK 171 maddesi uyarınca isticvap davetiyesi çıkartılarak, davetiyenin ihtar kısmına ‘davaya konu inşaat yapım sözleşmesi kapsamındaki edimleri yerine getirip getirmediğiniz ile söz konusu sözleşmedeki imzanın size ait olup olmadığı konusunda isticvabınıza karar verilmiş olup duruşmaya geçerli bir mazeret bildirmeksizin katılmadığınız takdirde atılı imzayı kabul etmiş ve edimlerinizi yerine getirmemiş sayılacağınız ihtar olunur.’ şeklinde ihtarat eklenmesine” dair verilen ara karar gereğince davalı …’a gönderilen meşruhatlı davetiyenin UETS aracılığı ile usulüne uygun olarak 19/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının bir sonraki oturum olan 06/10/2022 tarihli duruşmada hazır olmadığı, bu kez mahkememizin 01/12/2022 tarihli oturumunda davalıya aynı hususlara ilişkin olarak beyanda bulunması için mahkememizde hazır olması hususunda tekrar isticvap davetiyesi çıkarıldığı, davetiyenin 07/12/2022 tarihinde UETS aracılığı ile usulüne uygun bir şekilde davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının bir sonraki oturum olan 02/02/2023 tarihli duruşmada da hazır olmadığı görülmüştür.
Buradan hareketle isticvap davetiyelerinin usulüne uygun bir şekilde HMK’nun 171. Maddesine göre davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının isticvap davetine icabet etmediği, böylece davete icabet etmeyen davalının imzalanan sözleşmedeki imzayı kabul ettiği değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kayıt ve belgeler ile usul ve yasaya uygun olarak alınan denetlenebilir bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; uyuşmazlık bulunmayan inşaat yapım sözleşmesi içeriğinden vade tarihi ve bedeli açıkça yazıldığı anlaşılan dava konusu çeklerin söz konusu inşaat sözleşmesi kapsamında verildiği anlaşıldığından davalının söz konusu inşaat sözleşmesindeki edimlerinin tespiti amacıyla talimat mahkemesince yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde davalının yaptığı imalat bedellerinin toplamının 38.402,31 TL olduğu, bu bedele hak kazandığı, bu nedenle dava konusu çeklerin toplam bedeli olan 62.500,00 TL’den bu bedelin düşülmesi ile (62.500-38.402,31) davacının 24.097,69 TL tutarında belirtilen çeklerden dolayı davalıya borcunun bulunmadığı, davalıya ödemesi gereken miktarın 38.402,31 TL olduğu, dosyaya da bu konuda herhangi bir ödeme belgesi sunulmadığı anlaşıldığından, davanın 24.097,69 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek vade tarihi en uzak çekten başlayarak borçlu olmadığının tespitinin gerektiği anlaşılmış olup bu itibarla 30/03/2022 keşide tarihli … seri nolu 30.000 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya 24.097,69 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 30/04/2022 keşide tarihli … seri nolu 32.500 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın niteliği menfi tespit davası olup, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre zorunlu arabuluculuğa tabi değildir. Ancak UYAP’tan yapılan kontrolde davacı taraf zorunlu arabuluculuk müessesine başvurmuş, davalı taraf da ilk toplantıya katılmamıştır. Bu nedenle her ne kadar anlaşamamaya dair zorunlu arabuluculuk tutanağı düzenlenmişse de, arabuluculuk tutanak aslının dosya kapsamına sunulmaması da gözetilerek, Arabuluculuk Kanununun 18/A-11 maddesinin uygulanmamasına, yargılama giderlerinin kabul red oranına göre hesaplanmasına, Adalet Bakanlığı tarafından zorunlu arabuluculuk gideri yapıldığından bu ücretin de yargılama gideri olduğu gözetilerek kabul red oranına göre taraflardan alınmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
-30/03/2022 keşide tarihli … seri nolu 30.000 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalıya 24.097,69 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-30/04/2022 keşide tarihli … seri nolu 32.500 TL bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.646,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.067,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 578,76 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin, 499,53 TL’sinin davalıdan, 796,06 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.067,35 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı, 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.159,55 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.200,00 TL bilirkişi ücreti, 571,90 TL keşif harcı, 350,00 TL keşif yol ücreti, 136,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.258,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 1.256,31 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/02/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza