Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/271 E. 2022/878 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/271 Esas – 2022/878
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/271 Esas
KARAR NO : 2022/878
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2022
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
K. YAZIM TARİHİ: 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkiline … İcra Müdürlüğünin … Esas numaralı kambiyo senedine dayalı takip dosyasından Ödeme Emri gönderildiğini, söz konusu takipte yetkiye itiraz edilerek dosyanın … … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına gönderildiğini ve ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edildiğini, davalı … tarafından müvekkili … aleyhine 30.000,00-TL bedelli bir adet bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcu bulunmadığını, takip alacaklısını müvekkilinin tanımadığını, dava dışı işyerinde müvekkilinin şoför olarak işe başlarken muhtemel zararlara karşı güvence olması maksadı ile bono, dava dışı … merkezli … Şti. V.K. No: … adlı şirkette işe başlarken işyeri uygulaması gereği tüm işçilere yaptıkları gibi teminat olarak alındığını, senedin basitçe incelendiğinde görüleceği üzere sadece isim, tc ve imzanın müvekkiline ait olduğunu, diğer yazıların başka kalemle ve yeni tarihli doldurulduğunu, müvekkili tarafından dava dışı işverene 30.10.2020 tarihinde arabulucu müracaatı yapıldıktan sonra karşı yanın müvekkilinin hayatı boyunca tanımadığı dava dışı şirket gibi …’da ikamet eden davalı …’ı lehtar olarak düzenleyip söz konusu senedi icraya kötü niyetle konulduğunu, müvekkili tarafından dava dışı şirket aleyhine… .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava açıldığından dava dışı şirket yetkililerinin de bu sebeple müvekkiline husumet beslemelerinden dolayı söz konusu senetın davalı lehtar olacak şekilde boş yerler düzenlenip icraya konulduğunu, dava dışı şirkette çalışmış olan tanıkların dinlendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, ayrıca senet üzerinde yapılacak inceleme de görüleceği üzere senette yer alan imza ve isim ile lehtar kısmının aynı anda mı ya da yıllar sonra mı doldurulduğu ispatlanacağını, ayrıca senette yer alan düzenleme tarihi 08.12.2019 olarak düzenlendiğini, müvekkilinin şoför olarak dava dışı şirkette sürekli yurt dışına yük götürdüğünü, müvekkilinin yurda giriş çıkış kayıtlarının celbi için … Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak senedin düzenlenme tarihinde yurt içinde veya dışında olup olmadığının tespiti gerektiğini, müvekkilin dava dışı şirkette 18.01.2017 tarihinde işe başlayıp Mayıs/2020 sonuna kadar kadar çalıştığını, söz konusu senetin 2017 yılında müvekkilinden alındığını, senette her ne kadar nakden ibaresi yazılı olsa da müvekkili davalı …’i tanımadığını, aralarında hiçbir alacak-borç ilişkisi olmadığını, müvekkiline karşı 30.000,00-TL’yi nasıl ve ne şekilde verdiğini ispatlaması gerektiğini, takip konusu bonoların dayanağı olan herhangi bir borçlandırıcı işlemin davalı ile müvekkil arasında yapılmadığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip konusu alacağın % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle bedelsizlik iddiası ancak senetle ispat edilebileceğini, tanıkla ispat yapılamayacağını, bedelsizlik iddiasında bulunan borçlu senedin bedelsiz kaldığını ispat etmek zorunda olduğunu, ispat yükünün borçluda olduğunu, davacı tarafın müvekkiline borçlu olmadığı iddiası doğru olmadığı gibi müvekkilinin tanımadığı hiçbir bağı olmayan dava dışı bir şirketle ilişkilendirilmesini de anlayamadıklarını, davacı tamamen borçtan kurtulmak ve müvekkilinin daha fazla mağdur etmek için asılsız iddialarda bulunulduğunu, davacının müvekkilinden … ilinde 08.12.2019 tarihinde 30.000 TL borç para aldığını ve aynı zamanda senet imzalayıp verdiğini, ve günü geldiğinde ödemediğini, davacının bir gün önce 07.12.2019 tarihinde … kapısından … giriş yaparak … geldiğini ertesi günü 08.12.2019 tarihinde müvekkilinden borç para aldığını, dolayısıyla imzaya ve senede herhangi bir itirazı olmayan davacının senedin düzenleme tarihinde müvekkilinin yurt dışında olabileceği iddiasının dahi, ya tutarsa ya yurt dışındaysa davayı kazanırız taktiği olduğunu, davacının senedin teminat amacıyla verildiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, senete bakıldığında teminat seneti olmadığının görüleceğini, herhangi bir şekilde teminat olarak verilmediğinin senedin arkasında veya ön yüzünde bu hususta bir ibare bulunmadığını, davacının arabuluculukta anlaşmama tutanağının düzenlenmesinin üzerinden bir buçuk sene sonra menfi tespit davası açmasının davacının kötü niyetinin göstergesi olduğunu, hayatın olağan akışında bir insan borçlu olmadığı bir senetden dolayı dava açmak için bir buçuk sene beklemeyeceğini, müvekkilinin mağdur durumda olduğunu, müvekkilinin davacı borçludan hala 1 lirasını dahi tahsil edemediğini, davacı borçlunun aslen … olduğunu, müvekkiline …bir çok arazisi olduğunu söylediğini, … ikamet ettiğini, parayı alana kadar müvekkilinde güven oluşturduğunu alınca ortadan kaybolduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutarak zamanaşımı itirazında bulunarak haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, bonodan kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bono incelendiğinde davacının keşideci, davalının ise lehtar olduğu ve senedin ciro edilmediği görülmektedir. Zamanaşımı ile ilgili yapılan değerlendirmede İİK’nun 72. maddesinde gösterilen bir yıllık hak düşürücü süre icra dosyasının infazen ortadan kaldırıldığı tarihten başlar. Somut olayda icra dosyası infazen ortadan kaldırılmadığından süre başlamamıştır. Bu kapsamda zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.Davacı senedin teminat senedi olduğunu, imzanın sadece isim, tc ve imzanın müvekkiline ait olduğunu, diğer yazıların başka kalemle ve yeni tarihli doldurulduğunu iddiasıyla borçlu olmadığını iddia ettiği fakat TTK’nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, tamamen doldurulmamış bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile kanıtlanmadığı sürece, bono üzerinde yazılı vade, tanzim gibi tarihlerin gerçekliğini ve varlığını koruyacaktır. (Yargıtay HGK. 26.02.2003 tarih ve 2003/19-135 E. 2003/105 K. sayılı kararı) Ancak dava kambiyo senetlerine ve bononun teminat amacıyla verildiği iddiasına dayalı ise davacı borçlu bu durumu yazılı delillerle ispatlamak zorundadır. Takip konusu bononun TTK’nin 776. maddesinde gösterilen unsurları taşıdığı, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içerdiği, alacaklının lehtar olması nedeniyle kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunduğu, bono üzerinde teminat kaydı bulunmadığı, teminat, anlaşmaya aykırı doldurma ve borcun bulunmadığı iddiaları için takip konusu bononun vade, tanzim ve bedeline atıf yapan İİK’nin 169/a maddesinde sayılan nitelikte bir yazılı delil sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcın peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 431,63 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliği gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 995,59 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.