Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/258 E. 2022/651 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/258 Esas – 2022/651
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/258 Esas
KARAR NO : 2022/651
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 08/03/2022
KARAR TARİHİ: 05/07/2022
K. YAZIM TARİHİ: 07/07/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; davacı Şirket ile … Tic. A.Ş. arasında … plakalı “…” marka … model ticari aracın sigortalanması amacıyla … no.lu 08.04.2017 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli … Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi imzalandığını, 21.07.2017 tarihi saat 17.55 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın … plaka sayılı aracın sigortalı aracın sol arka kısmına çarpması neticesinde çift taraflı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazası neticesinde sigortalı araçta meydana gelen hasarın tespiti amacıyla ekspertiz incelemesi yaptırıldığını ve araç onarımını yapan dava dışı … firmasına 22.09.2017 tarihinde 21.358,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, ödemenin akabinde uyuşmazlık konusu trafik kazasına … plakalı araç sürücüsünün asli kusuru ile neden olduğu anlaşıldığından ödenen tutarın müvekkili şirkete iadesinin davalıya ihtar edildiği, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflarınca söz konusu alacağın tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, söz konusu icra takibinin borçlunun hukuka aykırı ve mesnetsiz itirazları sonucunda durdurulduğunu, davalıya ait aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunu, itirazında haksız olduğunu, TTK 1472. maddesi gereğince sigortacı müvekkili şirket tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatının davalı tarafından davacı müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, ödeme yapılan tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli yetkiye, borca ve faize itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, öncelikle dava konusu ettiği tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, ayrıca hak düşürücü süre itirazlarının olduğunu, davanın öncelikle itirazları sebebi ile reddi gerektiğini, ayrıca dava dilekçesi ve ödeme emrinde talep olunan faiz başlangıcına ve oranına da itiraz ettiklerini, aracın 08.05.2017 tarihinde yani trafik kazasına karıştığı iddia edilen tarihten çok önce trafikten çekildiğini, trafiğe açık alanda bulunması yasak olup, aracın … ilçesine hiçbir surette götürülmediğini, aracın kazaya karıştığı iddia edilen tarihte … ili … ilçesinde bulunan … Enerji’ye ait maden sahasında çalıştığını, ruhsattan da anlaşılacağı üzere belirtilen tarihlerde müvekkiline ait çekme belgeli kamyonun trafikte olmasının mümkün olmadığını, kazaya ilişkin davacının sigortalısı tarafından usulüne uygun tutulan herhangi bir kaza tespit tutanağı ya da yetkili kolluk ekipleri tarafından yapılan herhangi bir tespit bulunmadığını, davacının sigortalısının yetkilisinin beyanının da delil niteliği taşımadığını, kazanın diğer tarafının kim olduğu bilinmemekle birlikte kurum sigortalısının bila tarihli dilekçesinde “… yan yoldan E-5’e çıkarken seyir halinde olan aracıma E-5’e katılımım esnasında arkadan gelmekte olan … plakalı araç sürücüsünün dikkatsizliği sebebiyle aracımın sol arka kısmı hasar görmüştür. …” beyanından davacının sigortalısının geçiş üstünlüğü olan yola kontrolsüz şekilde yan yoldan çıktığı, aracın sol taraftan darbe aldığı, bu sebeple %100 kusurun … plakalı araç sürücüsünde olduğu anlaşıldığını, iddia edilen hasar miktarına da itiraz ettiklerini, yukarıda açıklanan sebeplerle davacının hukuken geçerli tespite dayanmayan tespit ve iddialarının hukuki dayanağının bulunmadığını ve taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, davacı %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinin de reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, araç trafik tescil kayıtları. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi cevabi yazısı, tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, Kasko sigortası kapsamında ödenen bedelin haksız fiil hükümleri gereği davalı şirketten tahsili talebine ilişkindir.
Maddi vakıa ; 21/07/2017 tarihi saat 17.55 sıralarında sürücü … sevk ve idaresinde bulunduğu iddia edilen davacı şirkette kasko sigorta poliçeli … plakalı aracın … İlçesinde yan yoldan … Karayoluna bağlantısı esnasında arkadan gelmekte olan davalı şirkete ait olan … plaka sayılı aracın çarptığının iddia edildiği olay maddi vakıa olarak kabul edilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık oluşturan husus ve ispatlanması gereken husus davalı şirkete ait aracın kazaya taraf olup olmadığı ve kazanın … plakalı araç ile meydana gelip gelmediği hususudur.
Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan koşullardır.
HMK’nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da başka bir deyişle taraf sıfatı dava şartları arasında sayılmamıştır. Taraf sıfatının özelliği, tıpkı dava şartı gibi davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hâkim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti ise dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukukî koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Sıfat dava şartı olmayıp, itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir ve bu durumda dava ret veya kabul ile sonuçlanır. Başka bir anlatımla dava şartların işin esasının incelenmesine engel teşkil eder mahiyetteyken bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne girilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Sıfat, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur (KURU, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.I., İstanbul 2001, s. 1157 vd.). Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da, açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Dava şartının eksik olması halinde nasıl bir usul işlemi yapılacağı, 6100 sayılı HMK’nin 115. maddesinde belirlenmiştir. Anılan maddenin ikinci fıkrasında “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. 6100 Sayılı HMK’nin 114.maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemenin, her dava açıldığında davacının dava açmakta hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir.Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Dosya kapsamında sadece dava dışı sigortalı şirket yetkilisinin beyanı bulunduğu kaza tespit tutanağının mevcut olmadığı, nitekim Türkiye Noterler Birliği Araç Tescil Özet Raporunda davalı şirkete ait aracın 08/05/2017 tarihinde trafikten çekilme kaydı bulunduğu davalı şirkete ait kamyonun trafikte olmadığı ,dosyaya sunulan Aktivite detay raporunda ve vardiya sonu raporu ile kaza tarihinde …- …te bulunduğu göz önüne alınarak trafik kazasına davalı şirkete ait olan … plaka sayılı aracın taraf olduğu hususunun sabit olmadığı kanaatine varılarak davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 263,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 182,92 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 7/2 uyarınca 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/07/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.