Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/245 E. 2022/222 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/245 Esas – 2022/222
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/245 Esas
KARAR NO : 2022/222 Karar
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/06/2017
KARAR TARİHİ: 08/03/2022
K. YAZIM TARİHİ : 08/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafın müvekkili ile borç ilişkisinden kaynaklı olarak 28/12/2016 keşide tarihli 12.000,00 TL değerinde ve 28/12/2016 keşide tarihli 27.600,00 TL değerinde iki adet bono verdiğini, 25/05/2017 tarihli bononun vadesinin geldiğini ve davalı tarafça ödenmediğini, davalı tarafça 25/05/2017 tarihli bononun vadesinde öedenmediğinden 26/12/2017 tarihli bononun da muaccel hale geldiğini, davalı tarafın muaccel olan bonuları ödemediğinden temerrüde düştüğünü, müvekkilin bonoların ödenmesi için davalı tarafa ulaşmaya çalıştığını, ancak davalı tarafın iletişiminden kaçınmış veya kendisini oyalama söylemlerinde bulunduğunu, bu nedenlerle mahkemenizce uygun görülecek teminat karşılığı borçlunun , borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczini, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, gerekli inceleme ve yargılama yapılarak müvekkili …’in davalı …’den 39.600,00 TL alacağının 31/05/2017 temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiliyle, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafından karşılanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 14/07/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan bu davanın yetkisizlik sebebiyle reddine karar verilmesini, talep halinde dosyanın yetkili olan … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, kötü niyetli davacıdan talep edilen dava miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında düzenlenen kambiyo senedine dayalı alacak talebine ilişkindir.
Dava, 05/06/2017 tarihinde … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, 06/06/2018 tarihinde yetkisizlik kararı verilerek … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş mahkemece Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yargılamaya devam olunmuştur. Hakimler ve Savcılar Kurulunun 07/07/2021 tarih ve 2021/608 sayılı kararı ile, … Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin … Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi olarak belirlenmesine karar verildiği gerekçesiyle … Asliye Hukuk Mahkemesince yetkisizlik kararı verilerek kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı ile, Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yargı çevresi yeniden düzenlenmiş, … Asliye Ticaret Mahkemesi yönünden de yargı çevresi … Ağır Ceza Mahkemesinin yargı çevresi olarak belirlenerek kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verilmiştir.
Bu karar üzerine 01/09/2021 tarihi itibariyle derdest dava dosyalarının akıbetinin ne olacağı, dosyayı elinde bulunduran mahkemenin yargı yetkisinin sona erip ermediği ve buna göre dosyayı 07/07/2021 tarihli karar ile yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderip gönderemeyeceği konusunda tereddüt hasıl olmuştur.
Uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. Buna göre, yeni bir mahkeme kurulurken veya mahkemenin yargı çevresi yeniden belirlenirken, o mahkemenin kuruluş yasasında ya da yargı çevresini yeniden belirleyen idari kararda zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
Buna göre mahkememizin yargı yetkisinin bulunup bulunmadığı hususu aşağıdaki iki örnek üzerinden değerlendirilip çözümlenmeye çalışılmıştır.
694 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 136. Maddesi ile 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanuna ek 1. maddenin 1. Fıkrasında: “Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin 25. madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğinin uygulanması durumunda Resmi Gazete’de belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelenmesinde, karar tarihi itibariyle yetkili Bölge Adliye Mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez. Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan Bölge Adliye Mahkemesince sonuçlandırılır.” şeklindeki düzenleme ile Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin değişmesi halinde değişikliğin Resmi Gazetede yayım tarihinden önce verilen kararlar bakımından daha önce yargı yetkisi bulunan Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin değişse bile yargı yetkisinin devam edeceği ve sırf bu sebeple yetkisizlik kararı verilemeyeceği düzenlenmiştir.
Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir. Örneğin; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun geçici 1. maddesi, “Aile Mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde ve görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işler, yetkili ve görevli aile mahkemelerine devredilir.” hükmünü içerdiğinden, bu yasal düzenlemeye istinaden diğer mahkemeler, Aile Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işleri bu mahkemelere devretmiştir.
Görüldüğü üzere her iki örnekte de kanuni düzenleme mevcut olup yargı yetkisinin hangi mahkeme tarafından kullanılacağı açıkça belirtilmiştir. Ancak Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararında yargı yetkisinin açıkça hangi mahkemede olacağı belirtilmemiştir. Kararda, derdest davaların yeni yargı çevresinde yetkili hale gelen Asliye Ticaret Mahkemesine devredileceğine ilişkin bir düzenleme de bulunmamaktadır.
Medeni Kanunun 1.maddesinde; “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hakim karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.” hükmü ve usul ekonomisi ilkesi gereğince yapılan değerlendirmede, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 K. sayılı kararı “Kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” şeklinde verildiğinden mahkememizin yargı yetkisinin 01/09/2021 tarihinden sonra açılacak davalar yönünden başlayacağı, mahkememiz yargı çevresini yeniden belirleyen kararın yürürlük tarihi olan 01/09/2021 tarihinden önce açılmış davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik, yetkisizlik ya da gönderme kararı ile mahkememize gönderilmesine olanak bulunmadığı, kaldı ki bu şekilde derdest dosyaların mahkememize gönderilmesinin yargılamanın makul sürede yürütülmesini düzenleyen usul ekonomisi ilkesine aykırı olacağı kanaatine varılmıştır. (Benzer durumla ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.05.2011 tarihli ve 2011/11-233 E., 2011/330 K. ve 04/04/2019 tarih ve 2017/11-10 Esas, 2019/401 K. sayılı kararları bulunmaktadır.) (Emsal Samsun 3.HD. 2021/1511 Esas 2021/1353 Kararı, Ankara BAM 23. HD 2021/1939 Esas 2021/1732 Karar, Konya BAM 3. HD 2021/2115 Esas 2021/1979 Karar sayılı kararları da bu doğrultudadır.)
Bu sebeplerle, 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaların mahkememizin görev alanı dışında kaldığı ve bu davalara davanın açıldığı tarihte görevli olan mahkemenin bakmaya devam etmesi gerektiği, buna göre … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Her ne kadar … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yetkisizlik yönünde karar verilmişse de kararın niteliği gereği görevsizlik kararı mahiyetinde olduğu değerlendirilerek karşı görevsizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine, görevli mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğuna,
2-Karar istinaf edilmeksizin kesinleştiği takdirde mahkememiz ile … Asliye Hukuk Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görevli mahkemenin belirlenmesi (merci tayini) için dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza