Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/210 E. 2022/980 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/210 Esas – 2022/980
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/210 Esas
KARAR NO : 2022/980

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 24/02/2022
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
K. YAZIM TARİHİ: 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin daha önce bir çok kez taşınmaz satışlarında birlikte iş yaptığı ve güvendiği emlakçı …’in emlakçılık için kullanmakta olduğu dükkanını 29.11.2019 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi düzenleyerek, 250.000-TL satış bedeli ile almaya karar verdiğini, ancak gerekli resmi işlemler için Tapu Müdürlüğüne gidildiğinde müvekkilinin satışa konu … … … Mah. … Ada, … Parsel, Bağımsız Bölüm No: … olan depolu dükkan için …’in davalı bankadan çekmiş olduğu ticari krediye teminat olarak … A.Ş. (“davalı”) lehine verilmiş ipotek olduğunu gördüğünü, bu durumun ardından …’in müvekkiline bankaya beraber gitmelerini ve satış bedeli ile ipoteği kapatmalarının ardından tapu işlemlerini yapmayı teklif ettiğini, hayatını …’da sürdüren müvekkilinin de daha fazla zaman kaybetmemek adına teklifi kabul ettiğini ve satış bedelini elden …’e ödediğini, daha sonra birlikte … A.Ş.’nin … şubesine gittiklerini ve …’in banka şubesine girerek ödemeleri yaptığını, ipoteğin kalktığını beyan etmesi üzerine tekrar tapu müdürlüğüne döndüklerini ipoteğin halen kalkmadığını gördüğünü, …’in müvekkiline kurumlar arasındaki yazışma işlerinin uzun süreceğini, herhangi bir sorun yaşanmayacağını, müvekkili …’ya döndükten sonra ipoteği kaldırma işlemlerini yapacağını söylemesi üzerine müvekkilinin …’ya geri döndüğünü, gelinen aşamada Davalı banka tarafından 01.06.2021 tarihinde … yevmiye numarası ile Ankara … Noterliği’nden taraflarına ipotek maliki olarak ve …’e ana borçlu olarak ihtarname gönderildiğini ve toplamda 152.224,70-TL borç bulunduğunun bildirildiğini, her ne kadar müvekkilinin işbu kalan borç için bir sorumluluğu olmasa da; daha fazla sıkıntı yaşanmaması adına işbu kalan borcu da ödeyip ipoteği kaldırmak istediğini ancak davalı bankaca bu işlemin … tarafından yapılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine bildirilen bedeli önce …’in hesabına gönderdiğini, …’in de bu parayı bankaya ödeyerek kalan borcu kapattığını ve ipoteğin fekki başvurusunda bulunduğunu, ancak kötüniyetli davranarak ipotek fekki harcını ilgili kamu bankasına yatırmadığı için işlemin tamamlanmadığını, Müvekkili ile … arasında bulunan derdest yargılamalar sebebiyle taraflarınca …’in, davalının ilgili şubesine getirilemediğini, ancak defalarca ödenmesi gereken harcın taraflarınca ödeneceği davalı bankaya bildirilmiş ise de, davalı bankaca bir işlem yapılmadığını beyan ederek, davanın kabulü ile … … … Mah. … Ada, … Parsel, Bağımsız Bölüm No: … olan depolu dükkan için davalı lehine konulmuş olan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 02/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; davaya konu üzerinde ipotek bulunan taşınmaz bilgilerinin taraflarınca sehven yanlış yazıldığını, üzerinde ipotek olan taşınmazın aslında … … … … Mah. … ada, … parsel zemin kat bağımsız bölüm no:… olan depolu dükkan olduğunu, dava dışı …’e güvenen müvekkilinin bu taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, belirlenen 250.000,00 TL satış bedelinin 214.000,00 TL sini elden …’e verdiğini, kalan 36.000,00 TL bedel için dava konusu taşınmazı 2 yıllığına …’e kiraya verdiğini ve buna ilişkin kira kontratı imzaladıklarını, tüm çabalarına rağmen davalı bankaca taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını beyan ederek, … … … … Mah. … ada, … parsel zemin kat bağımsız bölüm no:… olan depolu dükkan için davalı lehine konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın … … Şubesi tarafından dava dışı …’e kullandırılan taksitli ticari kredilerin teminatı olarak … İli, … İlçesi, … Mahallesinde kain … ada, … parsel … Bağımsız Bölüm No’lu depolu dükkan 22.12.2015 tarihinde 1.dereceden 350.000,00 TL bedelli ve Fekki Banka Tarafından Kaldırılıncaya kadar süreli olarak, … Yevmiye No ile limit ipoteği tesis edildiğini, söz konusu ipoteğin, şahsın tüm kredileri, çek karnesi (açık veya karşılıksız olarak arkası yazılan dahil olmak üzere tüm çek yaprağı riski), kefalet, kredi kartı, tüketici kredisi, taksitli ticari kredisi, taahhüt açığı, üye işyeri, ticari kredi kartı, ihtarname ve kredi masrafları (istihbarat, ipotek tesisi ve fekki) teminat mektubu komisyonu gibi banka nezdinde bekleyen tüm risklerinin teminatını teşkil ettiğini, söz konusu ipotek tesisi öncesi dava dışı …’in ortağı olduğu … Şti’den bu hususta yazılı onay alındığını ve adı geçen firma ayrıca dava dışı …’in Müvekkili Bankadan kullanmış olduğu ve kullanacağı tüm kredilere kefil olduğunu, sonrasında …’in taksitli ticari kredisinin taksitlerini ödeyemediğini, temerrüde düştüğünü ve şahsın kredisinin 30/05/2021 tarihinde yasal takibe intikal ettiğini ancak daha sonra tasfiye borçlarının tamamının kapandığını, … tarafından Müvekkili Bankaya 02/07/2021 tarihli muvafakatname ile ipotek fek işlemleri için başvuru yapıldığını ancak ipotek fek harcı ödenmediği için ve işlemin üzerinden uzun süre geçtiğinden dolayı tapuda fek başvuru işleminin iptal edildiğini, bu nedenle …’ten yeniden bir muvafakat alınabilmesi için yeni bir süreç başladığını ancak …’in tapuda yeniden fek işlemlerinin başlatılabilmesi için herhangi bir yeni muvafakat vermediği gibi bu hususta fek ücretine ilişkin bir ödeme de yapmadığını, müvekkili Bankanın bu husustaki çağrı ve taleplerini dikkate almadığını, her ne kadar taşınmaz el değiştirmiş olsa bile ipotek fek işlemlerinin yapılabilmesi için genel kabul görmüş bankacılık kuralları ve mevzuatı gereği bankaca malikten değil kredili müşterisinden muvafakatname alınması gerektiğini, kredi borçlusu …’ten gerekli yeni muvafakat alınamaması nedeniyle işlemlerin tamamlanamadığını, dolayısıyla Müvekkili Bankanın tamamen iyi niyetli olarak bu hususta elinden gelen gayreti gösterdiğini ve basiretli bir tacir gibi hareket ettiğini beyan ederek haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğe sebebiyet veren Dava dışı …in kullandığı kredi evrakları, tapu kayıtları, ipotek sözleşmesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, … … … Mah. … ada, … parsel, … nolu bağımsız bölüm üzerindeki davalı lehine bulunan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
Dava konusu … … … Mah. … ada, … parsel, … nolu bağımsız bölüme ilişkin tapu kayıtları dosya arasına celp edilmiş, tapu kayıtlarına göre taşınmaz malikinin … olduğu anlaşılmıştır.
Davanın maktu peşin harç yatırılarak açıldığı anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekiline ipotek değeri olan 350.000,00TL üzerinden eksik kalan peşin harcı ikmal etmesi Ankara BAM …HD’nin … esas, … karar sayılı ilamında belirtildiği gibi yargılamaya devam edilebilmesi için süre verilmiş, davacı vekilince eksik harç tamamlanmış, makbuzları dosya arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile celp edilen kayıt ve belgeler birlikte değerlendirilerek;
Bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü kişinin kimler olduğu, eş söyleyişle bir davada davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dolayısıyla, bir sübjektif hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı o hakkın sahibine (aktif husumet) ait olup, bir sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet). Taraf sıfatının (husumetin) usul hukukunu ilgilendiren yönü ise, taraflardan birinin taraf sıfatına sahip olmaması durumunda mahkemece dava konusu hakkın esasına ilişkin inceleme yapılıp karar verilememesi ve davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi yönünde verilen kararın, şüphesiz o davada taraf olarak gösterilmiş bulunan kişiler arasında kesin hüküm teşkil etmesidir.
Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. (15.H.D. 2016/5078 Esas, 2018/227 Karar) Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise def’i değil itiraz niteliğinde olması Taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olup, HMK. Madde 116’da yer alan ilk itirazlardan olmadığından, 6100 sayılı HMK’nun 114. maddesi uyarınca, aktif husumet ehliyeti dava şartı olup, aynı Kanunun 115. maddesi uyarınca, dava şartı noksanlığını taraflar her zaman ileri sürebilecekleri gibi, mahkemelerin de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının mevcut olup olmadığını araştırması gerekir.
Somut olayda, davacının … … … mah. … ada, … parsel, Bağımsız Bölüm No:…’da kayıtlı bulunan depolu dükkan için ipoteğin fekki isteğinde bulunduğu görülmektedir. Dosya arasına alınan tapu kayıtlarından dava konusu taşınmazın dava dışı … adına kayıtlı olduğu, davacının ise … olduğu, bu nedenle söz konusu taşınmaza ilişkin ipoteğin kaldırılmasında davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı görülmüştür. Her ne kadar davacı vekili davasını ıslah etmişse de, taşınmazın aynından kaynaklanan hususlarda dava konusu olan taşınmaz ıslah yolu ile değiştirilemeyeceğinden bu husus dikkate alınmamıştır.
Bu nedenle somut dosyamızda aleyhine dava açılan davacının davada sıfatı bulunmadığı, bu nedenle davacının dava açma yetkisi olmadığı sabit olmakla mahkemece husumet yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıda gösterilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 5.977,13 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.896,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/10/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza