Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/204 E. 2023/30 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/204 Esas – 2023/30
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/204 Esas
KARAR NO : 2023/30

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2022
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;17/01/2022 tarihinde müvekkiline ait … plakalı aracın … idaresindeki … plakalı araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını ve bu kaza sonucu müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini, iş bu davaya konu kazada, davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMMS kapsamında teminat altıma alınan (Poliçe No:…) … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, mevcut kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta değer kaybı oluştuğunu, aracın bedelinde gerek hasarlanan parçalar gerekse tramer kaydı nedeniyle ciddi bir düşüş meydana geldiğini, mevcut kaza nedeniyle, dilekçe ekinde sunulan ekspertiz raporunda görüleceği üzere; müvekkilinin aracında 13.000,00 TL (Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli 31269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar ve 17.07.2020 tarihli kararı kararı gözetilerek reel piyasa koşullarına göre hesaplanan) değer kaybı meydana geldiğini, ekspere KDV dahil 600,00 TL ödeme yapıldığını, alacağa avans faizi uygulanmasını talep ettiklerini, sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, tüm bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, değer kaybı bedeli için şimdilik 100,00 TL’ nin, Türk Borçlar Kanunu gereği haksız fiil tarihi olan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), 600,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine, yargılama gideri, ekspertiz ücreti ve vekalet ücretinin (AAÜT gereği maktu arabuluculuk, vekalet ücreti, ayrıca talep edildiğini) davalu taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı araçta meydana gelen değer kaybı tazminat talebi ve ekspertiz ücreti talebine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 21/11/2022 tarihli dilekçede özetle; 17/11/2022 tarihli sulh protokolü doğrultusunda davalı sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, sulh protokolü doğrultusunda konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, protokol gereği karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, sulh doğrultusunda karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, dilekçe ekinde taraflar arasında imzalanan 17/11/2022 tarihli İbraname ve Sulh Anlaşması başlıklı Sulh Sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan 25/11/2022 tarihli dilekçede, davada davacı tarafın davaya konu değer kaybı tazminat taleplerinin müvekkili sigorta şirketi tarafından karşılandığını, sulh anlaşması nedeniyle davanın davacıların değer kaybı tazminat talepleri yönünden konusuz kalması nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 313/1.maddesinde “sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir” şeklinde sulh tanımlanmıştır. Sulhun etkisi başlıklı 315. maddesinde ise; “(1)Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur, Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2) irade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhün iptali istenebilir.” denilmiştir.
Netice itibarıyla, sunulan sulh protokolünde, davacı ve davalı tarafın imzasının bulunduğu görülmüş ve taraf vekillerinin vekaletnameleri kapsamında sulh olma özel yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Tarafların aralarındaki uyuşmazlığı sulh yoluyla sona erdirdikleri, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıkları anlaşılmakla, talepleri gibi davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, HMK 315 maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava nedeni ile alınması gereken 179,90 TL’nin 2/3’ü olan 119,95 TL karar ve ilam harcının, dava açılırken yatırılan 80,70 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 154,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 114,75 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ve dava öncesi ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin sulh protokolü gereği davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 12/01/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.