Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/195 E. 2022/852 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/195 Esas – 2022/852
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/195
KARAR NO : 2022/852
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin, …/…’da mukim, çeşitli tıbbi cihazların üretim ve satışını yapan sağlık sektöründe önde gelen firmalardan biri olduğunu, davalı şirketin ise aynı sektörde faaliyet gösteren ve 01.08.2016-31.07.2021 tarihleri arasında müvekkili şirketin ürettiği bazı ürünlerin distribütörlüğünü yapan bir tacir olduğunu, taraflar arasında … sözleşmesi kapsamında davalı tarafça sipariş verilen tüm tıbbi malzemelerin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak teslim edildiğini, teslim edilen mallara ilişkin müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafça yakın zamana kadar düzenli olarak ödendiğini, ancak söz konusu distribütörlük sözleşmesinin sona ermesine kısa süre kala siparişi verilen ürünlerin davalı tarafa eksiksiz teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafa teslim edilen bu ürünlere ait sevk irsaliyelerinin ve faturaların ekte sunulduğunu, davalı tarafın sevk irsaliyelerine ve faturalara itiraz etmediğini, davalı tarafın müvekkili şirkete borçlu olduğunu kabul ettiğini, davalı şirketin muhasebe bölümünden müvekkili şirketin muhasebe bölümüne gönderilen 4 Ağustos 2021 tarihli mesajda temmuz sonu itibariyle müvekkili şirkete 2.207.505,60 TL borçlu olduklarını beyan ettiklerini, müvekkili şirketin mutabakatı istendiğini, müvekkilinin de davalının teyidini istediği rakamı aynı gün onayladığını ifade ederek, açıklanan nedenlerle;
e-imza e-imza e-imza e-imza

davanın kabulüne, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, davalı aleyhinde alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, … İcra Dairesi Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasından başlatılan haklı takibin devamına, dava konusu alacağa TTK madde 1530 uyarınca takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz oranı işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirketin uzun yıllardır ticaret yaptığını, dava dilekçesinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin 01.08.2016-31.07.2021 tarihleri arasında davacı şirketin distribütörlüğünü yaptığı, işbu distribütörlük sözleşmesi kapsamında davacı taraf ile 2016 yılından itibaren yapılan medikal ürün ticareti döneminde müvekkili şirketin bütün ödemeleri zamanında ve eksiksiz yaptığını, davacının bu süreçte müvekkili şirketten defalarca memnuniyetini dile getirdiğini, öyle ki müvekkili şirketin davacı şirketin …’deki tek temsilcisi konumunda bulunduğunu, ancak davacı tarafın distribütörlük sözleşmesinin sona erme tarihi olan 01.08.2021 tarihine yaklaşıldığı dönemde müvekkili şirketin medikal ürün siparişlerini geciktirmeye başladığını, tedarik ettiğinde ise yeterli ürün göndermediğini, bu durumun davacı yetkililerine şifahen bildirildiğinde ise tedarik sorunu yaşadıklarını iddia ederek süreci geçiştirdiklerini, davacı şirketin müvekkili şirkete medikal ürünleri zamanında teslim etmemesi sebebiyle müvekkili şirketin ticari itibar kaybı yaşadığını, müvekkilinin satılan ürünlerin tek temsilcisi konumunda olduğundan tedarik sıkıntısının müvekkili şirketten kaynaklandığı görüşünün yayıldığını, hatta müvekkili şirketin ticari itibar kaybı yaşamamak için sattığı ürünleri maliyetinin altında sattığını, bu sebeple büyük zararlara uğradığını, davacı tarafın sunduğu fatura içeriklerine itiraz ettiklerini, davacı tarafça yapılan şifahi görüşmelerde ürünlerin geç ve eksik tesliminden dolayı faturalarda iskonto yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davacının iskonto yapmadan icra takibi başlattığını, bu sebeple davacının sunduğu faturaları kabul etmediklerini, müvekkili şirketin ticari itibarını ve ticari ilişkilerini distribütörlük sözleşmesine göre oluşturduğunu, davacı tarafın sözleşmeyi usulüne uygun feshetmemesi sebebiyle müvekkili şirketi zarara uğrattığının aşikâr odluğunu, bu nedenle davacı şirketten müvekkili şirkettin alacaklı olduğunu ifade ederek, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, takibin haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil özeti bilgileri, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 28/06/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davalı tarafça … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında muhtelif tıbbi malzeme alım satımı kapsamında ticari ilişkiden kaynaklanan ve cari hesap bakiyesinden kaynaklanan 2.207.506,52TL’si asıl alacak, 13.382,69 TL’si işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.220.889,21TL tutarında alacakla ilgili … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin devamı talepli açılan davada, dava konusu temel uyuşmazlığın, 2021 yılında çeşitli tarihlerde davacı tarafından davalıya tanzim edilmiş olan ve toplam değeri 2.207.506,52 TL tutarında 6 adet fatura bedelinden kaynaklanan alacağın olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 15.02.2022 tarihli dava dilekçesinde; taraflar arasında münakid distribütörlük sözleşmesi kapsamında davalı tarafça sipariş verilen tüm tıbbi malzemelerin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak teslim edildiğini, teslim edilen mallara ilişkin müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafça yakın zamana kadar düzenli olarak ödendiğini, ancak söz konusu distribütörlük sözleşmesinin sona ermesine kısa süre kala siparişi verilen ürünlerin davalı tarafa eksiksiz teslim edilmesine rağmen bedellerinin
e-imza e-imza e-imza e-imza

ödenmediğini, davalı tarafa teslim edilen bu ürünlere ait sevk irsaliyelerinin ve faturaların ekte sunulduğunu, davalı tarafın sevk irsaliyelerine ve faturalara itiraz etmediğini iddia etmektedir.
Buna karşılık davalı vekili 15.03.2022 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde; davacı tarafın distribütörlük sözleşmesinin sona erme tarihi olan 01.08.2021 tarihine yaklaşıldığı dönemde müvekkili şirketin medikal ürün siparişlerini geciktirmeye başladığını, tedarik ettiğinde ise yeterli ürün göndermediğini, bu durumun davacı yetkililerine şifahen bildirildiğinde ise tedarik sorunu yaşadıklarını iddia ederek süreci geçiştirdiklerini, davacı şirketin müvekkili şirkete medikal ürünleri zamanında teslim etmemesi sebebiyle müvekkili şirketin ticari itibar kaybı yaşadığını, davacı tarafın sunduğu fatura içeriklerine itiraz ettiklerini, davacı tarafça yapılan şifahi görüşmelerde ürünlerin geç ve eksik tesliminden dolayı faturalarda iskonto yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davacının iskonto yapmadan icra takibi başlattığını, bu sebeple davacının sunduğu faturaları kabul etmediklerini ifade etmektedir.
Mahkememizin 18.05.2022 tarihli ara kararı ile; tarafların beyanları ve ticari defterleri dikkate alınarak taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Detenime elverişli, gerekçesi ve hükme esas alınan bilirkişi …’in sunmuş olduğu rapora göre; davalı şirket tarafından ticari defterleri dava dosyasına sunulmadığı gibi, dava dosyası içerisinde ticari defterlerinin bulunduğu adresin bildirildiği bir dilekçeye de rastlanılmadığından dolayı davalı şirkete ait ticari defterlerin fiilen incelenme imkânı elde edilemediğinden, davalı şirkete ait ticari defter kayıtlarından hareketle taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisine ilişkin bir tespite bulunma imkânı elde edilemediği, davacıya ait ticari defter kayıtlarına ve dosya kapsamına göre, davacı … A.Ş.’nin … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı … A.Ş. aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 18.11.2021 tarihi itibariyle davalıdan 2.207.505,61 TL alacağını talep etmekte haklı olduğu, davalının takibe yaptığı itirazın yerinde olmadığı, bu çerçevede takibin 2.207.505,61 TL üzerinden devamının gerektiği, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu belirtilmiştir.
Dosya içeresinde yer alan ve davalı tarafın muhasebe sorumlusu olduğu anlaşılan mail adresinden davacı tarafa gönderilen e-postaya göre alacağın 2.207.505,60TL olarak davalı tarafça kabul edildiği, tarafların bu miktar üzerinde mutabık kaldıkları, kaldı ki davalı tarafın bu e-postayı inkar etmediği ve savunmalarında davacı tarafın üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini söylediği, ancak buna ilişkin yazılı kanıt sunamadığı anlaşıldığından, davacı tarafın 2.207.505,60TL asıl alacak yönünden davasının kabulüne karar verilmiş, faiz alacağı yönünden ise dosyada davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir bilgi ve belge olmadığından talebin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafın … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 2.207.505,60TL üzerinden devamına, asıl alacak miktarının %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Reddedilen kısma yönelik koşulları oluşmadığından davalı lehine tazminat talebinin REDDİNE,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 150.794,71TL karar ve ilam harcından peşin alınan 26.822,79TL harcın mahsubu ile bakiye 123.911,92,87TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
e-imza e-imza e-imza e-imza

b)Davacı tarafından yatırılan 26.822,79TL peşin harç, 80,70TL başvurma harcı olmak üzere toplam 26.903,49TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c)Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.560,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 209.375,28TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 224,00TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.224,00TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.216,62TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza