Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/194 E. 2022/798 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/194 Esas – 2022/798
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/194 Esas
KARAR NO : 2022/798
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/02/2022
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili hakkında Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibin, usulsüz ve gerçeğe aykırı bir şekilde yapılan tebliğe dayalı olarak kesinleştirildiğini ve müvekkilinin bankalardaki hesapları ve tüm malvarlığı üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını, söyle ki; müvekkilinin aynı zamanda … vatandaşı olduğunu ve …’nda yaşadığını, … ile bağlantısının ise … ili eksenli olduğunu, Davalı …’ı hiçbir şekilde tanımadığını, icra dosyasında ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasında “muhatabın tır şoförü olduğu ve şehir dışına gittiğinden” bahisle yeğeni … imzasına tebliğ edildiği bildirilmiş ise de, müvekkilinin … isimli bir yeğeni olmadığı gibi mesleğinin de tır şoförlüğü olmadığını, ayrıca ödeme emrinin tebliğ edildiği adresle de müvekkilinin hiçbir ilgisi bulunmadığını, takibe konu bono üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, yine takip konusu bono incelendiğinde, lehtarının, tanzim yerinin, keşide tarihinin, keşideci Tc numarasının farklı tarihlerde ve farklı kalemlerle yazıldığının anlaşıldığını, takibin usule ve gerçeğe aykırı olarak yapılan tebliğ ile kesinleştirildiğini ve müvekkilinin bankalardaki hesaplarına bloke konması üzerine, takipten 18.02.2022 tarihi itibariyle haberdar olduklarını, bankalar üzerinden icra dosyasına gönderilecek paranın davalıya ödenmesi halinde müvekkilinin telafisi mümkün olmayacak şekilde zarara uğrayacağını beyan ederek, öncelikle, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasına gönderilen paranın davalıya ödenmemesi yönünde İİK’nın 72/3. Maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve müvekkilinin Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra takip dosyasına konu 205.000,00 TL’lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, takip konusu bono, imza incelemesine esas olmak üzere … A.Ş, … A.Ş, … Nüfus Müdürlüğü ve … … Noterliğinden celp edilen belge asılları, 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Dava konusu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla dosyaya kazandırılan 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelemeye konu, alacaklısı …, Borçlusu … olarak düzenlenmiş olan 01/02/2018 tanzim ve 12/03/2018 ödeme tarihli 205.000,00TL bedelli bono üzerinde, … adına atılı bulunan imzaların, dava dosyasındaki mevcut mukayese imzalarına kıyasen, … elinden çıkmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, takip konusu bonodaki davacıya ait olduğu iddia edilen imzanın sahte olduğu iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Davaya konu senet incelendiğinde davacının keşideci olduğu, lehtarın davalı olduğu görülmüştür. Bir senette yer alan yazının veya imzanın inkâr edilmesi durumunda, 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası anlamında bir “sahtelik iddiası” söz konusu olur. 6100 sayılı HMK’nın 208. maddesine ilişkin gerekçede bu husus maddenin kenar başlığında “Yazı veya imza inkârı” ibaresi birlikte kullanılmıştır. Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir” şeklinde belirtilmiştir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 1792).Kambiyo senedindeki imzanın keşideciye ait olduğu yönündeki ispat yükü, senedi elinde bulundurup icra takibine girişen ve senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya düşmektedir.Dava konusu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti amacıyla dosyaya kazandırılan 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelemeye konu, alacaklısı …, Borçlusu … olarak düzenlenmiş olan 01/02/2018 tanzim ve 12/03/2018 ödeme tarihli 205.000,00TL bedelli bono üzerinde, … adına atılı bulunan imzaların, dava dosyasındaki mevcut mukayese imzalarına kıyasen, davacı … elinden çıkmadığı tespit edildiğinden; icra takibine konu senetlerden dolayı davacıların borçlu olmadığı, menfi tespit talebinin yerinde olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına konu 01/02/2018 tanzim ve 12/03/2018 ödeme tarihli, 205.000,00 TL bedelli bonodan kaynaklı davacının borçlu olmadığının tespitine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 14.003,55 TL harçtan peşin alınan 3.500,89TL harcın mahsubu ile bakiye 10.502,66TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70TL başvurma harcı, 11,50TL vekalet harcı, 3.500,89TL peşin harç, 133,00TL tedbir harcı olmak üzere toplam 3.726,09TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 106,85TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.106,85TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 31.700,00TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/09/2022

Katip Hakim
e-imza e-imza