Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/190 E. 2022/865 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/190 Esas – 2022/865
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/190 Esas
KARAR NO : 2022/865

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2022
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 07/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında ticari alım-satım ilişkisinin bulunduğunu, davalıya farklı tarihlerde ürün satışı yapıldığını, müvekkili şirketin davalıdan 44.751,90TL bakiye alacağının bulunduğunu, bu miktarı davalının ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine 02.12.2021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının 06.12.2021 tarihinde borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamama ile sonuçlandığını beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve haklar saklı kalmak kaydıyla; davalının mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davanın kabul edilerek davalının itirazının iptaline ve takip konusu alacak miktarına takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle takibin devamına, likit alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine dava konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı şirket tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların 2021 yılına ait BA-BS formları, davacıya ait ticari defter ve kayıtlar, 10/08/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası ve davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; davacının Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra dosyası ile davalıdan 02.12.2021 tarihli ilamısız takiplerde ödeme emri ile 44.751,90TL olan cari hesap alacağını alacağın tahsili tarihine kadar 969 yasal faizi ile talep ettiği, davalı tarafından davaya cevap verilmediği gibi ticari defterlerinin de sunulmadığı, dolayısıyla ticari defterlerinin incelenemediği, ancak dosya kapsamında davalıya ait BA formlarına göre dava konusu alacağın dayanağı faturaların davalı tarafından BA formu ile beyan edildiği, beyan edilen tutarların davacının BS formu ile beyan ettiği tutarlarla aynı olduğu, davacının dava konusu alacağın dayanağı faturaları BS formları ile beyan ettiği, 2021 yılı davacının ticari kayıtlarına göre 11.11.2021 tarihi itibariyle davalıdan bakiye 42.988,71TL alacaklı olduğu, nihai olarak tarafların BA-BS formları ile beyan ettiği fatura tutarlarının birbirini teyit ettiği, davacının kayıtlarına göre; icra takip tarihi olan 02.12.2021 itibariyle davacının davalıdan 42.988,71TL alacaklı olduğu, icra takibindeki talebin ise 44.751,90TL olduğu belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında faturalara dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım – satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla bakiye cari hesap alacağına dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 03/12/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 06/12/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki ticari alım – satım ilişkisi kapsamında cari hesaptan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek bakiye alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığından davalı yanın savunmaları tespit edilememiş, borca itiraz dilekçesi içeriğinden borcunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2021 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına 2021 yılına ilişkin 13 adet belge karşılığında KDV hariç 16.629,00TL ve 21 adet belge karşılığında KDV hariç 33.581,07TL mal satış bildiriminde bulunulduğu, aynı şekilde davalı tarafça, davacı adına 2021 yılına ilişkin 13 adet belge karşılığında KDV hariç 16.629,00TL ve 21 adet belge karşılığında KDV hariç 33.581,07TL mal alış bildiriminde bulunulduğu, bu itibarla bildirimlerin örtüştüğü tespit edilmiştir.
Davalıya verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından ve bulundukları yerin adresi de bildirilmediğinden davacı yanın defter ve kayıtları ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 08/08/2022 tanzim tarihli bilirkişi raporunda davacının takip tarihi itibariyle 42.988,71TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu değerlendirilmekle hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla davacı adına uyuşmazlık dönemine ilişkin mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur. Bu itibarla taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir. Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip çıkışı olan 42.988,71TL kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 42.988,71TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 42.988,71TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Davanın itirazın iptali davası olduğu, icra takibinin cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınacak alacağın bilinebilir olduğu, bir başka deyişle likit olduğu kabul edilmekle davacı yararına alacak miktarının %20’si olan 8.597,74TL icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE; Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 42.988,71TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin 42.988,71TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve davalı borçlu takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si olan 8.597,74TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.936,55TL karar ve ilam harcından peşin alınan 540,50TL harcın mahsubu ile bakiye 2.396,05TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.244,54TL’sinin davalıdan, 51,05TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 540,50TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 632,70TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 57,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.057,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.015,83TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/10/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı