Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/183 E. 2022/885 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/183 Esas – 2022/885
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/183 Esas
KARAR NO : 2022/885

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ: 11/10/2022
K.YAZIM TARİHİ: 08/11/2022

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; davacının 22/12/2021 tarihinde … gönderi takip numaralı ve 40.887,00 TL tutarındaki ürünün yer aldığı kargoyu davalı şirketin … Şubesine teslim ederek …’a bizzat teslim edilmesini istediği ancak ilgili gönderinin … kargo … şubesinden kimliği bilinmeyen bir başkası tarafından davacı tarafın bilgisi ve onayı dışında teslim alındığı, ilgili teslim sürecinde şirketin ve ilgili çalışanların kusuru neticesinde davacının mağdur edildiği, davacının bizzat …’a adresinde teslim talebine rağmen ilgili kargonun şubeden, alıcı ile bağlantısı olmayan birine teslim edildiği, bunun açıkça kusurlu bir davranış olduğu, bu davranış neticesinde doğan zararın tazmininin gerektiği ve davacı tarafın şirketin de yaşanan olay neticesinde kolluk kuvvetlerine olayı ihbar ettiğini haricen öğrendiklerini, ekte sundukları faturadan görülebileceği üzere kargonun içeriği ve bedelinin belli olduğu ve bu nedenle tazmin edilmesi gereken bedelin 40.887,00 TL olduğunun aşikar olduğunu, davalı şirkete zararın tazmini için ihtarname gönderilmiş olmasına rağmen ilgili şirketin makul süre içerisinde zararı tazmin etmediği, ilgili uyuşmazlığa ilişkin arabuluculuğa başvurulduğunu ancak toplantının anlaşamama ile sonuçlandığını, TTK madde 875 uyarınca taşıyıcının eşyanın teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içerisinde eşyanın ziyaından veya hasarından doğan zararlardan sorumlu olduğunu ve taşıycının aynı zamanda TTK madde 879 uyarınca adamlarının görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden de kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğunu, somut olayda ziyaın taşıma sırasında meydana geldiği açık bulunduğundan davalının TTK madde 875 gereğince meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, meydana gelen zarar nedeniyle sorumluluğunun belirlenmesi amacıyla tazminata esas alınacak değerin TTK madde 880 dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği ve ilgili madde uyarınca taşıyıcının sorumluluğunun kural olarak eşyanın tamamı değerini kaybetmişse tamamını kapsadığını, TTK madde 886 hükmü uyarınca zarara kasten veya pervasızca bir bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilin veya ihmalin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcının yasada öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, somut olayda işbu hüküm ışığında davalının pervasızca hareket ettiği, prosedürlere uyulmadan, baştan savma şekilde teslimat yaparak zarara sebebiyet verdiği ve açıklanan sebeplerle zarara uğrayan davacının zararının tazmin edilmesi maksadıyla bu davanın açılması zaruriyetinin doğduğu, … kargo şirketi tarafından taşıma esnasında kaybolması nedeniyle bedeli ilgili faturada belli olan 40.887,00 TL’nin tazmini ve olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacının iddia ve taleplerini kabul etmediklerini, dava dilekçesindeki taleplerin taraflarına tebliğ olunmadığını ve bu nedenle davanın esası hakkında beyanda bulunulması mümkün olmadığından belgelerin tebliği halinde davanın esası hakkında beyanda bulunma haklarının saklı tutulması gerektiğini, müvekkil şirketin göndericinin verdiği bilgiler dikkate alınarak ilgili kargoyu 02/09/2021 tarihinde taşımış olup TTK madde 889 uyarınca bildirim süresi geçtiğinden işbu davanın açıldığı tarih dikkate alındığında davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiği, davaya konu kargonun müvekkil şirketçe göndericinin verdiği bilgiler ışığında taşınıp teslim edildiği, teslimi yapan şirket çalışanının kargoyu teslim almak için gelen ve kendini kargonun alıcısı olarak tanıtan kişiye kargonun ayırt edici unsurlarını sorduğu ve doğru cevap verilmesi üzerine kimlik kontrolü ile kargoyu teslim ettiği, davacının kargonun yanlış kişiye teslim edildiğine dair şubede çekilmiş fotoğraf kayıtlarını dosyaya sunmuş ise de bu fotoğrafların kargonun fotoğrafta yer alan kişiye teslim edildiğinin ispatına yarar nitelikte olmadığı keza ilgisiz herhangi bir kişinin teslim şubesine gidip kendisini kargo alıcısı olarak tanıtmak suretiyle kargo ile ilgili bilgileri de vererek kargoyu teslim almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, kargo şirketlerindeki genel işleyişin göndericinin verdiği bilgiler uyarınca kargonun taşınıp teslimi yönünde olduğu ve bu halde kargonun, ekli teslim tutanağı ile sabit olduğu üzere alıcıya teslim edildiği sabit olup haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiği belirtilmiş, dayanak olarak da işbu dava ile benzer olay nedeniyle yapılan yargılama sonucu verilen emsal Ankara … Tüketici Mahkemesi … E., … sayılı kararı gösterilmiştir. İlgili karar “Bir hizmetin sözleşmede belirlenen sürede başlamaması veya ifa edilmemesi ya da sözleşmede belirtilen biçimde gereği gibi yerine getirilmemesi halinde ayıplı olduğundan söz edilebilir. Taşımacılık sözleşmesinde taşıyıcının eşyayı gönderilene teslim etmemesi halinde ayıplı hizmetin varlığının kabulü gerekir. Hizmetin ayıplı sunulması nedeniyle oluşan zararın kendisinden kaynaklanmadığını taşıyıcının kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulur aksi halde zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklindedir. Davacının dava dilekçesinde eklediği taşımacılık sözleşmesi uyarınca taşınan ürünün teslim edileceği kişi kimliği olarak … yazılı olup teslim alacak kişinin bilgilerine ilişkin başka bir açıklamanın yer almadığı, davalının sunduğu Kargo Teslim Tutanağı başlıklı belgeden ürünün nüfus cüzdanına göre … vatandaşlık numaralı … imzasına teslim edildiğinin anlaşıldığı teslim işlemini yapan ve tutanakta imzası bulunan … tanık olarak beyanında ürünü alıcıya nüfus cüzdanını kontrol ederek teslim ettiğini belirttiğini, davalının TTK madde 850 vd.maddelerinde açıklanan eşya taşıma işlemlerinin nasıl yapılacağına ilişkin hükümlere aykırı olarak hareket ettiği başka bir anlatımla ürünü süresi dışında veya taşıma sözleşmesinde belirtilen alıcıdan başkasına teslim edildiğine dair bir kanıt sunulamadığını dolayısıyla davacının isteminin yerinde olmadığını ve buna dair değerlendirilmelerin kabul edilmediğini, kargonun yanlış kişiye teslimi iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla bu iddianın kabul edildiği varsayımıyla hareket edilse dahi TTK madde 858 hükmü uyarınca davacının kargo içerisinde belirtilen vasıflarda emtia bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının ilgili hükme uygun şekilde ispat koşulunu yerine getirmeden kargo içerisinde belirttiği vasıflarda ve fiyatı son derece yüksek eşya bulunduğu iddiasında olmasının son derece suistimale açık olup davalı tarafca kabul edilmediğini, davacının kargo içeriğine dair iddiasını usulünce ispat edemediği takdirde TTK madde 882 hükmü uyarınca müvekkil şirketin sorumluluğun tespit edilmesi gerektiği ve kargo içeriğinin ispatından sonra tazmin edilecek miktarın TTK madde 880 uyarınca eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerinin hesaplanmasından sonra belirlenmesi gerektiğini beyan ederek, davacının iddialarının kabulü ile öncelikle hak düşürücü yönünden davanın reddine, aksi kanaat halinde esasa ilişkin belirtilen savunmalar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında düzenlenen taşıma sözleşmesi ve dava konusu kargoya ilişkim tüm bilgi ve belgeler, 15/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava konusu sözleşme doğrultusunda davalının adrese teslim edilmesi gereken gönderiyi şubede 3. bir kişiye teslim etmiş olduğu, TTK’nın 882. maddesi doğrultusunda davalının 2.388,20-TL’den sorumlu olabileceği, davacının gönderi emtiasına dair iddiası kabul edilir ise talep edebileceği zararının 40.887,00-TL olabileceği belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında taşınan malın taşıma esnasında kaybolması nedeniyle bedelinin davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Davacı yan açmış olduğu dava ile … gönderi takip numaralı kargonun dava dışı …’a adresinde teslim edilmesi gerekirken kargonun şubede … dışında birine teslim edildiğini iddia ederek teslim edilmesi gereken kişiye teslim edilmeyerek kaybolan kargo sebebiyle oluşan zararının tazminini talep etmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 22/12/2021 tarihli 40.887,00TL bedelli faturanın dava dışı … adına düzenlendiği, 22/12/2021 tarihli … kargoya ait bilgi fişi başlıklı belgeye göre, kargonun göndericisinin davacı, alıcısının dava dışı … olduğu, parça detay ekranı görüntüsünden ve kargonun sürecine ilişkin kayıt dökümünden, anılan kargonun 23/12/2021 tarihinde dava dışı …’a teslim edildiği tespit edilmiştir.
TMK’nın 6. maddesinde; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”, HMK’nın 190. Maddesinin 1. Fıkrasında; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” şeklinde yasal düzenlemeler mevcut olup ispat yükü kargonun …’a teslim edilmediğini iddia eden davacı üzerindedir. Dosya kapsamından kargonun dava dışı …’a teslim edilmiş olduğunun tespit edildiği, davacının iddialarını destekler mahiyette kargonun …’a teslim edilmediğini gösterir bilgi, belge ve delil bulunmadığı, bu itibarla davacının iddiasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 698,25TL harçtan mahsubu ile artan 617,55TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında, Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.295,59TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.11/10/2022

Katip – Hakim –
e-imzalı e-imzalı