Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/179 E. 2022/606 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/179 Esas – 2022/606
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/179 Esas
KARAR NO : 2022/606
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 18/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili …’ın, tarım ürünleri ve zirai ilaç satışı yaptığını, davalı/borçlu …’un müvekkilinin işletmesi olan …’dan zirai ilaçlar (bitki koruma ürünleri) satın aldığını, bu ürünler için 1 adet fatura düzenlendiğini, davalı/borçlunun borcunu aksattığını ve aradan geçen uzun bir süreye rağmen fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine davalı/borçlu adına takip başlangıç tarihi 1.12.2020 olan ve dosya numarası … esas olan … İcra Müdürlüğünde, 1 adet faturadan kaynaklı 18.730,00 TL tutarında takip başlatıldığını ve ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, davalı/borçlunun 09.12.2020 tarihinde “takibin dayanağına, takibin miktarına, faizine, tamamına itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itirazı sebebiyle icra dairesi tarafından 10.12.2021 tarihli tensip zaptı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı/borçlunun icra takibine karşı yaptığı itirazdan sonra kardeşi … aracılığıyla müvekkiline 2.500,00 TL tutarında ödeme yaptığını, geriye 16.230TL borcu kaldığını ve borcunun kalanını da ödeyeceğini söylediğini, davalı/borçlunun bu şekilde borca itiraz ettikten sonra müvekkiline ödeme yapmasının iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayan bir tutum olduğunu, borcunu vaktinde ödemeyen davalı/borçlunun bu tutumu nedeniyle müvekkilinin icra takibine girişerek icra takip, masraf ve giderleri yapmak zorunda kaldığını, yapılan icra takibinden sonra davalı/borçlu tarafından yapılan kısmi ödeme ile müvekkilini borcun ödeneceği konusunda oyaladığını ve mesaisinden kayba uğratıldığını beyan ederek, … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibe itirazın iptaline ve takibin devamına, takibe haksız ve kötüniyetle itiraz edildiğinden davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı; davacı tarafın kendisinden zirai ilaç aldığını ve söz konusu ürünler için kendisine 28/02/2020 tarihli Seri … sıra nolu 18.730,00 TL tutarlı düzenlendiğini ve bitki koruma ürünlerini toptan ve perakende satılması ve depolanması hakında yönetmeliğin 6 maddesinde 4 fırkasında düzenlendiğini, söz konusu hükmün bitki koruma ürünleri satan bayilerin uyacakları esaslarla ilgili olup kimlere satış yapabileceklerini düzenlendiğini, sırf Çiftçi Kayıt Sisteminde kaydı bulunduğu için faturanın adına düzenlenmiş bulunmasının borcun kendisine ait olduğunu göstermeyeceğini, kardeşi ….’ın dükkânından çeşitli tarihlerde alışveriş yaptığını, bu alışverişlerden biri esnasında …’e ilaçlar bandrollü Çiftçi Kayıt Sisteminde kaydı olan birinin ismini söyle dediğini, bunun üzerine kardeşim …’nun o dönemde kendisinin Çiftçi Kayıt Sistemindeki kayıtları aktif olmadığından kendi adımı söylemiş …’ında faturayı kendi adıma düzenlediğini, borca konu zirai ilaçlar …tan kendisi değil kardeşim … tarafından alındığını, söz konusu faturanın varlığından ancak 01.12.2020 tarihinde … İcera Müdürlüğünde başlatılan dosya numarası … Esas olan icra takibi dolayısı ile evine gelen ilamsız icra takibinin tebliğinden sonra haberdar olduğunu, … ile arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığından ödeme emrine itiraz ettiğini, kardeşi …’nun …’a hangi tarihlerde ve ne kadar ödeme yaptığını bilmediğini, kardeşi …’nun …a kendi borcuna istinaden kısmi ödemeler yaptığını ayrıca yaptığı ödemelerin 2.500 TL’nin üzerinde olduğunu, borç ilişkisinin … ve … arasında kurulduğunu, …’tan herhangi bir mal ve hizmet almadığını, alınan zirai ilaçların nerede kullanıldığını tam olarak bilmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların 2020 yılına ait BA BS formları, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların vergi dairesi kayıtları ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı taraflar arasındaki ticari alım satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 09.12.2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 09.12.2020 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görev kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Eldeki davada; uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen ticari alım – satım kapsamında düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın haksız olup olmadığı ve iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir. Mahkememizce, ilgili vergi dairesi ile yapılan yazışma sonucunda davalının tacir olmadığı, potansiyel mükellef kaydının bulunmasının davalıyı tacir haline getirmeyeceği, ticaret sicil müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda davalının tacir sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Eldeki dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi genel mahkemeler olan Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli Ankara Batı Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/06/2022

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı