Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/172 E. 2022/417 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/172 Esas – 2022/417
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/172
KARAR NO : 2022/417
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ: 11/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 18/05/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. … Şubesi nezdinde, ”… A.Ş.” lehine, ”… A.Ş.” ve davalı …’nin kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler kullandırıldığını, borçlu ve borçlu müteselsil kefillerin taahhütname hükümlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine açılan hesaplar kapatılarak, borçlulara ihtarname ve hesap özeti keşide ediliğini, ihtarnamelerin tebliğine rağmen borcunun ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile ”… A.Ş.” ve ”… A.Ş.” ile davalı … aleyhinde Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, borçlunun yetki itirazı sebebi ile dosyanın Ankara Batı İcra Müdürlüğüne gönderilerek, … esas sırasına kaydının yapıldığına, borçlunun 11/06/2021 tarihinde takibe tüm yönlerden itiraz ettiklerini ve borçlu yönünden takip durdurulduğunu, yapılan itirazın yerinde olmadığını belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle borçlu hakkında %20’den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, dava dışı … Bankası A.Ş. … Şubesi nezdinde, ”… A.Ş.” lehine, ”… A.Ş.” ve ”…”nin kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredilerin tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

Alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu aleyhine 904.899,51TL asıl alacak, 1.379.022,42TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.283.921,93TL alacaktan, asıl alacağın takip tarihinden itibaren %69 faiz, icra harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin tahsili amacıyla (Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) 19/01/2021 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, dosya kapsamında borçlular tarafından borca itiraz dilekçesi ile borçlu olmadığı iddiasıyla borca ve ferilerine itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulması talep edildiği, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün kararı ile borçlu tarafından yapılan takibe itiraz talebinin kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Yargılama devam ettiği esnada davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 29/03/2022 tarihli dilekçe ile; davalının dava konusu icra takibinde yapmış olduğu itirazından feragat ettiği, bu sebeple davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini ve icra inkar tazminatı, dava avukatlık ücreti ve yargılama masrafları (Arabuluculuk masrafı hariç) talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Talep doğrultusunda mahkememizce icra dosyasında verilen feragat dilekçesinin ve buna ilişkin kararın gönderilmesi istenilmiş, verilen cevapta borçlular vekilinin 25/03/2022 tarihli dilekçesi ile takipte borca ilişkin sunmuş olduğu tüm itirazlardan feragat ettiğini bildirdiği ve icra müdürlüğünün 25/03/2022 tarihli kararı ile durdurulan takibin devamına karar verildiği görülmüştür.
Dava şartları, 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda ayrı başlıklar altında yer almamışken; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda ise 114. madde ile “Dava Şartları”, 115. madde ile de “Dava Şartlarının İncelenmesi” başlıkları altında sıralanmıştır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hâllere, dava (yargılama şartları) denir. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi varlığı gerekli olan hâllere olumlu dava şartları denir (meselâ görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hâllere ise olumsuz dava şartları denir (meselâ, kesin hüküm gibi).
Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi (mesmu olması) şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden, mesmu olmadığından) reddetmekle yükümlüdür.
Dar ve gerçek anlamda dava şartları, davanın esastan incelenip karara bağlanabilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka gerekli olan hâllerdir. Yani, dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hâkim davayı usulden (mesmu olmadığından) reddetmekle yükümlüdür. (YHGK 2019/284 K.)
Davacı vekili beyan dilekçesinde, davanın temelini oluşturan icra takibine yönelik itirazın geri aldığını (itirazdan feragat edildiğini) bildirmiştir. İcra takibine yönelik itiraz geri alındığından, artık itirazın iptali davasının dava şartı olan itirazın varlığından söz edilemeyecektir. Bu durumda dava şartları yargılamanın her aşamada değerlendirileceği ilkesi de dikkate alındığında, itiraz dava şartının bu davada olmadığı mahkememizde kabul edilmiş, bu nedenle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ancak davalı borçlu tarafından dava açıldıktan sonra itirazdan feragat edildiğinden, davalı
e-imza e-imza e-imza e-imza

lehine yargılama giderlerine hükmedilmemiş, yine davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığında davacı lehine yargılama giderine hükmedilmemiştir. Bu gerekçeye uygun aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davada itiraz özel dava şartı gerçekleşmediğinden davanın USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Zorunlu arabuluculuk nedeniyle Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının vekalet ücreti talebi bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacının yargılama gideri talebi bulunmadığından, davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza