Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/155 E. 2023/263 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/155 Esas – 2023/263
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/155
KARAR NO : 2023/263

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVALI :
TASFİYE MEMURU:1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ: 01/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …, …, … …’in davalı kooperatifin 09/01/2022 günlü genel kurut toplantısına katıldıklarını (diğer davacı …’ın toplantıya çağrılmadığını), katılan davacıların gündemin 9. maddesi ile alınan karara muhalefet şerhi koyduklarını, bu toplantıya ilişkin çağrı usullerine uyulmadığını, usulsüz çağrı ile yapılan genel kurulda alınan kararların batıl olduğunu, müvekkillerinin 26/03/2003 günlü genel kurul toplantısında alınan karar çerçevesinde peşin ödemeli ortak olduklarını ve tapularını aldıklarını, bu konuda taraflar arasında bir tartışma bulunmadığını, ortaklık senedi gereği peşin ödemeli ortakların genel giderlere katılım payı olarak yıllık 50,00TL ödemesi gerektiğini ve müvekkillerinin 2022 yılına kadar bu tutarı ödediklerini, 50,00 TL ödeme yapılmasının müktesep hak teşkil ettiğini, alınan karar ile
e-imza e-imza e-imza e-imza

müvekkillerine yeni mali külfetler yüklediğini ve kazanılmış haklarının ihlal edildiğini, geriye dönük olarak aidat talep edilmesinin iyi niyet ilkelerine aykırı düştüğünü, ek külfet getirilmesi ile ilgili kararların çoğunlukla alınması gerektiğini belirterek, usulsüz çağrı nedeniyle genel kurulda alınan tüm kararların iptalini, bu talebin kabul görmemesi 09/01/2022 günlü genel kurulda gündemin 9. maddesiyle alınan kararın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre, husumet, derdestlik ve yetki itirazlarında bulunduktan sonra esasa yönelik olarak; …’ın toplantıdan haberdar olduğunu ve kötü niyetli olarak aidat ödemekten kaçınmak istediğini, çağrıdaki eksikliğin genel kurul kararının iptalini gerektirmediğini, tutanakta adları geçen …, …, … Ve …’ın mahkeme kararı ile ortaklıklarının yok sayıldığını, kooperatiflere ortaklıkta, şartlı katılım müessesesinin bulunmadığını, buna rağmen 26/08/2003 günlü taplantıda alınan karar ile diğer ortakların mağdur edildiğini, önceki yönetimde bulunan bazı davacıların görev süreleri boyunca kooperatifi ciddi zararlara uğrattığını, diğer ortaklar aylık 500,00 – 600,00 TL öderken, bu şekilde daire sahibi olanların yıllık 50,00 TL gibi komik bir rakam ödediklerini, kooperatif taşınmazlarının yüklenici tarafından usulsüz bir şekilde üçüncü kişilere satılması nedeniyle kooperatifin yüklü miktarlarda tazminat ödemeye mahkum edildiğini, kooperatifin halihazırda 1.000.000,00TL borcu bulunduğunu, yıllık 50,00TL ödenmesinin eşitliğe uymadığını, bu kapsamda 09/01/2022 günlü genel kurulda alınan kararın taşınmazlarla ilgili olmayıp, ortaklık sorumluluğundan kaynaklanan yükümlülüklerle ilgili olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatife ait ticaret sicil özeti, 09/01/2022 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağı ile hazirun cetveli ve gündemi gösterir belgeler, 21/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, … Yapı Kooperatifinin 09/01/2022 tarihinde yapmış olduğu genel kurulda alınan kararların hükümsüz sayılması, mümkün olmaması halinde 2003 yılından itibaren davacılardan üyelik aidatı alınmasına ilişkin kararın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, hak düşürücü süre, husumet, derdestlik ve yetki itirazlarında bulunmuştur.
Davalı kooperatifin 09/01/2022 tarihinde yapılan genel kurul kararına karşı 09/02/2022 tarihinde dava açılmakla başvurunun bir aylık hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı görüldüğünden hak düşürücü süre yönünden yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın davacılardan …’ın dava açma ehliyeti olmadığı yönündeki itirazı bu kişiye toplantının usulüne uygun bir şekilde bildirilmemesi nedeniyle dava açma hakkının olduğu gözetilerek husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
İptali talep edilen genel kurul kararı ile zemin kat daire sahibi … ortaktan, 2013 yılından bu yana (2012 yılında inşaatların bitmesi ve ortaklara tapuların verilmesi nedeniyle) doğmuş yükümlülükler yani aidatlar talep edilmektedir.
Bilindiği gibi genel kurul üst organ olma sıfatıyla ve gücünü ortaklarından almaktadır. Bu kapsamda, genel kurulun tüm ortaktarı için alacağı genel kararlar tüm ortakları bağlar. Ortakların sadece bir kısmı için alınan kararların (şahsi kararlar) tebliği gereklidir. Bu kapsamda, genel kurul, günün şartlarına ve iyi niyet esaslarına göre, kararlarını yenileyebilmekle veya değiştirebilmekle birlikte, geçmişe yönelik ortakların kazanılmış haklarını sonradan ortadan kaldıramaz. Dolayısıyla genel kurulun alacağı kararlar ortakların kazanılmış haklarının ortadan kaldırmamalıdır. Bu kapsamda; her ne kadar bugün için, kooperatifin inşaat, altyapı ve çevre gideri harcaması olmadığı anlaşılsa da, bu durumda olan
e-imza e-imza e-imza e-imza

peşin ortaklardan, gerçekleşmiş ve kesinleşmiş genel yönetim giderlerinin, altyapı ve çevre harcamalarının, tapu masraflarının istenmesi gerektiği açıktır.
Davacılar peşin ortak olduğuna göre, 26/08/2003 günlü genel kurulda gündemin 3. maddesinin kabulü ile tapu ve yıllık 50,00TL genel yönetim gideri dışında kalan yükümlülüklerden muaf tutulmaları kazanılmış bir haklarıdır. Dolayısıyla alınmış bulunan geçmişe yönelik aidatların istenilmesi kararının, davacıların kazanılmış haklarını etkileyecek nitelik ve kapsamda olduğu düşünülmektedir.
Konunun diğer bir yönü, 2011 yılından bu yana kooperatifin tasfiye aşamasında olduğudur. KK.’nun 81. ve örnek anasözleşmenin 86 ve 87. maddeleri gereğince, tasfiyenin sonuçlandırılabilmesi için kooperatifin alacak ve borçlarının saptanarak, bunların kapatılması gerekli bulunmaktadır. Bu kapsamda, tüm ortakların tasfiye giderlerini eşit şekilde karşılamaları gerekli bulunmaktadır. Dolayısıyla, kooperatifin tasfiye sürecinin başladığı 2011 yılından sonra doğmuş, tasfiye gider ve harcamalarının tüm kooperatif ortaklarınca eşit olarak karşılanması gerekmektedir.
Ancak dava konusu genel kurulda gündeme sadık kalındığı, alınan kararın yasa, anasözleşme hükümlerine uygun olduğu, kararların yeterli çoğunlukla alındığı görülmüş ise de; iptali talep edilen genel kurul kararı ile zemin kat daire sahibi … ortaktan, 2013 yılından bu yana doğmuş aidatların talep edildiği, kooperatif iş ve işlemleriyle ilgili olarak genel kurulun, her türlü karar almaya yetkisi olsa dahi bu yetkisinin sınırsız olmadığı, bu kapsamda, genel kurulun alacağı kararların ortakların kazanılmış haklarını ortadan kaldırmaması gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluştuğu, bununla birlikte davacı tarafın peşin ödemeli ortak olmasına rağmen kendisinden aidat talep edilmesinin hukuku aykırı olduğu anlaşıldığından, davacıların davasının kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı kooperatifin 09/01/2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul kararlarının iptaline,
2-a)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 179,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacılar tarafından yatırılan 80,70TL peşin harç ve 80,70TL başvuru harcı olmak üzere toplam 161,40TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti, 186,60TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.186,60TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/03/2023

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza