Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/153 E. 2022/801 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/153 Esas – 2022/801
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/153 Esas
KARAR NO : 2022/801
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
K. YAZIM TARİHİ: 03/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkilimle davalı … kardeştirler. Müvekkilimin davalı kardeşine işbu dava miktarı kadar borçlu olmasından kaynaklı bir ilişkileri mevcutken müvekkilim bu borcu davalıya ödemiş olduğu halde davalının mükerrer tahsilat yapmak adına girişimde bulunması ve ödemesi yapılan 18/02/2021 tarih ve 64.000 TL bedelli bonoyu … nezdinde protestoya koymuştur. Müvekkilim tarafından davalıya yapılan 64.004 TL ödeme ile alakalı süreç ise şu şekilde gerçekleşmiştir.Müvekki lim 30/12/2019 tarihinde … ilçesinde sarraf ve kuyumculuk faaliyeti gösteren … isimli şahıstan altın bozdurmuştur. Bozdurduğu altınların bir kısmına karşılık müvekkilimin talimatı ile … tarafından davalının damadı … a ekte sunduğumuz … ait dekontu ile de sabit olduğu üzere 30/12/2019 tarih 64.000,00 TL göndermiştir. Müvekkilimin borçlu olduğu bu tutan davalının damadı Üzerinden gönderme sebebi ise davalı …’un banka hesaplan üzerinde icralardan kaynaklı bloke olması ve bu nedenle de ödemeye konu miktar … adına gönderilmesi talimatı vermesidir. Haricen öğrendiğimiz kadarı ile davalının damadı … hesabına gelen parayı bankada nakit olmadığı gerekçesiyle 31/12/2019 tarihi itibari ile de ilk aşama da 35.500 TL ikinci aşama da ise aynı gün itibari ile 14.500 TL üçüncü aşama da ise 14500 TL olmak üzere toplam da 64.500 TL … üzerinden … Şubesi ve … Şubesi üzerinden eşi olan … adına göndermiştir. …’da gelen bu parayı davalı …’un oğlu …’la birlikte çekmiş ve bu para …’a elden teslim edilmiş olup söz konusu teslim bankada gerçekleşmiştir. Aynı tarihlerde davalının oğlu olan … davalı babasının gerek … Esnaf Kefalet borcunu gerek şahsının borçlu gerekse kefil olduğu yine kendi aile efradının boıçlultafil olduğu diğer borçlarını ödemiştir. Davalı müvekkilimin tek bir seferde 64.000,00 TL borçlu olduğu ve çeşitli kullanılmak suretiyle ödenen alacağına konu belgeyi aracılar vasıtasıyla imha etmek sureti ile müvekkile göndermiş müvekkilimde yakın akrabalık ilişkisine istinaden davalıya güvendiği içinde şu aşamaya kadar herhangi bir problem görmeyeceğini düşündüğü bir durumda geldiğimiz aşama itibariyle de aslında ödemesi yapılan 64.004,00 TL miktara konu senedi aldatma, hile ve taklit etmek suretiyle aracılar vasıtasıyla teslim etme iradesi gösteren davalı, müvekkilini kandırdığını, işbu davaya konu … şubesine ait düzenleme yeri … olan 18.02.2021 vade tarihli … seri numaralı senedi mükerrer alacak talebinde bulunmak maksadı ile protestoya koymuştur. Söz konusu (ek ve davalı tarafın talebini değerlendirecek olursak. İşbu çekte yazılı miktar müvekkilimiz tarafından … aracılığı ile ödenmiş olup davalı tarafın çekin ödenmesi talebi herhangi bir hukuki ilişkiden ve sebepten yoksundur. Haliyle müvekkilimizin daha öncesinde davalıya yapmış olduğu ödemeye karşın aynı miktara dayalı mükerrer senet ile birlikte alacak iddiasında bulunması sonucunda borçlu olmadığımızın ispatını sağlamak amacıyla işbu davayı açma zanıriyeti hasıl olmuştur. Nitekim müvekkilimiz davalı ile aralarında bulunan akrabalık ilişkisine mütevellit iyi niyetli davranmıştır. Bunun karşılığında davalı tarafin kötü niyetinden sadır olarak mükerrer senet için alacak talebinde bulunmuştur. Yukarıda açıkça izah etmiş olduğumuz sebeplerden de anlaşılacağı özere müvekkilimiz, davalının 64.000,00 TL’yi banka hesaplarında icralardan kaynaklı bloke olması sebebiyle doğrudan kendi hesabına değil de damadı …’a gönderilmesi talimatında bulunmuş ve daha sonra gelişen süreçlerde söz konusu parayı … nakit olmadığı gerekçesiyle …’a göndermiş …1 bu parayı bankada davalının oğlu olan …’a teslim etmiştir. İşbu para tesliminden sonra … oğlu … davalı babasının … Esnaf Kefalete olan borçlarım ve başka borçlarım da ödemiştir. Görüleceği üzere müvekkilimizin gönderdiği para ve davalı tarafın bu parayla borçlarını ödediği ve yararlandığı gerçeği ortadadır. Davalı … söz konusu para akışlarında binlen fazla aracı kullanmış ardından ise mükerrer senede dayanarak ve oğlu …’a ciro etmek sureti ile de alacak talebinde bulunmuş ve ilgili senedi … aracılığı ile de protestoya koymuşlardır. Müvekkilimizin söz konusu miktarda bir borcu olmayıp davalının talebi yerleşmiş içtihatlara, iş ahlakına ve hukuka ay kın davrandığı da sabittir. Sonuç olarak müvekkilimin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi ve bu doğrultuda aleyhine senetle alakalı işlem tesis edilmesi noktasında yapılacak bir icra takibinin de tedbiren durdurulmasına ve iptaline ve yine ödeme yasağı karan verilmesi ve ilgili bankaya bildirimde bulunulması noktasında müracaat etmek gerekmiştir. Yukarda arz ve açıklanan nedenler ve mahkemenizin re’sen dikkate alacağı hususlar dahilinde; öncelikle müvekkilimizin ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının önlenmesi bakımından davalılar nezdinde bulunan düzenleyicisi müvekkil olan 18/02/2021 vade tarihli ve 64.000 TL bedelli senet ile alakalı vadesi henüz gelmemiş senet bakımından ödeme yasağı kararı verilerek bu kararı muhatap banka olan … A.Ş. … Şubesine bildirilmesini, yine işbu senedin icra takibine konu edilmesi halinde takibin durdurulmasına ve iptaline, düzenleyicisi müvekkil olan … A.Ş. … Şube 18/02/2021 vade tarihli 64.000,00 TL tutarlı senet bakımın dan müvekkilin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, işbu senedin müvekkile iadesine, Müvekkilin haksız ve kötüniyetli icra takibi ile karşı karşıya kalması durumunda %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkilim adına saygıyla arz ve talep ederim.” şeklinde talep ettiği görülmüştür.
CEVAP :
Davalı vekili uyap ortamından gönderdiği cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddini, yetkili mahkemenin … Adliyeleri olduğunu, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, davaya konu bononun düzenleme tarihinin 01/01/2021 vadesinin 18/02/2021 olduğunu, oysa banka aracılığı ile gönderilen paranın tarihinin senet düzenleme tarihinden ve vadesinden bir yıl önceki tarih olan 30/12/2019 tarihi olduğunu, bu durumun da davacı kabulünde olduğunu, dolayısıyla bononun düzenlenmesinden bir yıl önce ödeme olgusunun dava konusu bono ile bir ilgisinin olmayacağı ve davacının ödeme iddiasının başka borç ilişkisinden kaynaklandığını, dava dilekçesinde iddia edilen 30/12/2019 tarihli ödemenin dayanığının farklı bir hukuki ilişkiye dayalı olduğunu, davacının tüm taleplerinin reddine, nihayetinde müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi yazı cevabı, … Aş yazı cevabı, … AŞ yazı cevabı, … yazı cevabı, … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası, yemin teklifi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, davacının bonodan kaynaklı borçlu olmadığına dair, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 72. maddesi kapsamında menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır. Takip kambiyo senedine dayandığı zaman, ispat yükü yer değiştirir ve ispat yükü davacı/borçluda olur. Kural olarak kambiyo senetleri, kayıtsız şartsız soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer. Bu itibarla, dava konusu bononun bedelsiz kaldığını, bononun bedelinin ödendiğini iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 201. maddesi uyarınca yazılı delille ispatlaması gerekmektedir.
Somut olayda havale belgelerinden yapılan ödemelerin dava konusu bono bedeline istinaden yapıldığının anlaşılamadığı, ödeme dekontları ödemelerin tamamının dava ve takibe konu bonoya (miktarının banka ve tarih belirterek) ilişkin olmadığı, takip konusu bononun TTK’nin 776. maddesinde gösterilen unsurları taşıdığı, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içerdiği, alacaklıların lehtar ve hamil olması nedeniyle kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunduğu, bono üzerinde teminat kaydı bulunmadığı, teminat, anlaşmaya aykırı doldurma ve borcun bulunmadığı iddiaları için takip konusu bononun vade, tanzim ve bedeline atıf yapan İİK’nin 169/a maddesinde sayılan nitelikte bir yazılı delil sunulmadığı, davaya konu bononun düzenleme tarihinin 01/01/2021 vadesinin 18/02/2021 olduğunu, oysa banka aracılığı ile gönderilen paranın tarihinin senet düzenleme tarihinden ve vadesinden bir yıl önceki tarih olan 30/12/2019 tarihi olduğu, davacının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davacıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatıldığı davacı tarafından sunulan yemin metni nazara alınarak HMK 226 ve HMK 233/2-3 maddeleri gözetilerek yemin teklif edilecek vakıa mahkememizce belirlenerek davacı vekilince yemin edilecek vakıa HMK 154/3-ç ve yönetmelik 211.maddesi gereğince imza altına alınarak bu kapsamda davalıların da yemin metnine uygun olarak senetten kaynaklı borcu araç satış sözleşmesi veya esnaf kefaleti ile alakalı olmadığını ve Daha önce ödemesi yapılan bir senet olmadığını, Daha öncesinden fazladan yapılan bir ödeme olmadığını, Karşılıksız olmadığını, bono bedeli kadar alacağının olduğuna yemin ederek alacağının olduğunu beyan ettiği, bu kapsamda davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcın peşin alınan 1.092,96 TL harç ve 362,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 1.374,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalıların kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 13.624,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/09/2022

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.