Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1397 Esas – 2023/544
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/1397 Esas
KARAR NO : 2023/544
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2022
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
K.YAZIM TARİHİ: 07/06/2023
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; Ankara Batı İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası üzerinden Borçlu … Şirketi’ne tarafımızca başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri usulüne uygun davalı/borçluya tebliğ edilmiş olup, borçlu şirketin yasal süresi içinde 23.11.2022 tarihinde takibe itiraz etmesi üzerine Ankara Batı İcra Dairesince takibin durdurulmasına karar verildiğini, Davalı/Borçlu … Şirketi ile müvekkili şirket … Şirket’i arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borç sebebiyle başlatılan icra takibinin durdurulması üzerine taraflarınca 30.11.2022 tarihinde arabulucuk başvurusu yapıldığını, borçlu şirket tarafından sunulan itiraz dilekçesinde “Müvekkil şirketin, dosyada alacaklı olarak görünen şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gibi söz konusu şirketten alacağı bulunmaktadır. Bu hususa ilişkin hukuki yollara başvurma hakkımızı da saklı tutuyoruz.” denilerek itiraz edildiğini, müvekkili alacaklı şirketin, endüstriyel tartı üretimi ve satışı alanlarında faaliyet göstermekte olup; şirketlere endüstriyel tartı üretimi, satışı ve bakımı yaptığını, davalı şirkete 22.07.2022 Kepçe Kantarı satışı yapılmış olup 23.07.2022 tarihinde montaj ve teslimi yapıldığını, 25.07.2022 tarihinde ise takibimize konu fatura düzenlendiğini, anılan bu fatura 25.07.2022 tarihinde … uygulaması aracılığıyla şirket temsilcisi … (…)’a gönderildiğini, nitekim müvekkilin 09.08.2022 tarihli ödeme yapılmadı mesajına ise yarın ilgileniyorum şeklinde cevap verdiğini, ancak bir sonuç alınamadığını, fatura tutarı 64.361,54TL olup bu tutarın 30.000TL’si satın alma tarihinde ödendiğini, ödenmeyen ise 34.361,54TL bakiye alacak kaldığını, işbu alacağın müvekkili şirketin defterinde kayıtlı olmasının yanında borçlu şirketin muhasebe defterinde de kayıtlı bulunduğunu, anılan faturaların ödenmemesi sebebiyle takip tarihine kadar işlemiş faiz ise, 965,89TL olduğunu, müvekkili şirketin, borçlu şirketin haksız ve dayanaksız itirazı neticesinde zarara uğradığını, haksız olarak yapılan borç inkarları müvekkili şirket gibi şirketleri piyasada zor duruma düşürmekte olduğunu ve sonuç olarak muzayaka tehlikesi ile karşı karşıya bırakmakta olduğunu beyan ederek, borçlu şirket tarafından Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu şirket tarafından haksız ve dayanaksız olarak yapılmış bulunan itiraz sebebiyle takip bedelinin %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının, kendi edimlerini yerine getirdiğini ve bu hususun müvekkili işverenlikte çalışan kişiler ile de tutanak altına alındığı belirtmiş ise de davacı tarafından dosyaya sunulan tutanakta ismi zikrolunan kişiye müvekkil şirket ile ilgili işlemleri onaylama ve işlemlere yönelik imza atma gibi yetki verilmemiş olduğundan davacı iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, satım sözleşmesinde malın teslim edildiği kişinin teslim almaya yetkili olması gerektiğini, davacının uyuşmazlığa konu iş ile ilgili faturanın müvekkili şirket çalışanı …’a … aracılığı ile iletildiğini belirtmiş ise de ticari ilişkilerde mevcut fatura ya da faturaların bu şekilde teslim edilmesine yönelik kanunda bir düzenleme bulunmadığı gibi uygulamada da böyle bir yöntem bulunmadığını, bununla birlikte davacı tarafın tacir olduğu ve TKK 18/2 maddesine göre tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği ve Türk Ticaret Kanunu 18/3 maddesinde belirtildiğini, tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır ” hükmü ortada iken davacının tanzim edildiği iddia olunan faturayı müvekkili şirket çalışanına … aracılığı ile göndermesi hukuken kabul edilebilir nitelikte olmadığını, yine bununla birlikte tanzim edildiği iddia olunan faturaya ilişkin müvekkil tarafından portallarda (e- logo, e – fatura, e – arşiv vb.) yapılan detaylı araştırmada da herhangi bir faturaya rastlanılmadığını ve ilgili fatura müvekkile tebliğ edilmediğini, bu sebeple müvekkiline gönderilmemiş olan faturaya ilişkin müvekkilinin sorumlu tutulacak olması hukuken mümkün olmadığından davacının dayanaksız iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumluluk ve yükümlülükleri yerine getirdiği açık bir şekilde ortada olduğunu, öyle ki, müvekkili şirketin kepçe kantarı iş için davacıya 22.07.2022 tarihinde 30.000,00TL ödeme yapmış olmasına rağmen davacı tarafından yapılan işler eksik ve ayıplı olduğunu, bu hususun bizzat dava dilekçesinde de ikrar edildiğini, bu sebeple davacının edimlerini kanuna uygun bir şekilde tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğinden bahsetmenin mümkün olmadığını beyan ederek, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, müvekkili lehine takip miktarından az olmayacak şekilde %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların 2022 yılına ait BA BS formları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 07/04/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Bilirkişi raporunda, dava dosyası üzerinde yapılan tafsilatlı inceleme sonucunda, takip konusu faturayla ilgili olarak, gerek taraflara ait BA-BS formlarından gerekse de davalıya ait ticari defter kayıtlarından hareketle takip konusu faturaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya ifa/teslim edildiğinin tespitinin yapılamadığı, bu kapsamda davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 25.07.2022 tarihli, … nolu KDV dâhil 64.361,54TL tutarında 1 adet faturanın somut bilgi ve belgelerle ispatlanması durumunda veya dava dosyasına mübrez … mesajlarının, teslim tutanağının ve ayıplı hizmet iddiasının mahkeme tarafından taraflar arasında gerçekleşen hizmetin ifasının/tesliminin sağladığının takdirine varılması durumunda icra takibinin takip tarihi olan 22.11.2022 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten bakiye 34.361,54TL tutarında alacaklı olduğu; aksi durumda ise davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı belirtilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaya dayalı bakiye alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 27.11.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 23.11.2022 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı yan, davalı ile aralarındaki kepçe kantarı satışı, montajı ve teslimine dayalı ticari ilişki kapsamında faturadan kaynaklı alacağının bulunduğunu iddia ederek alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe davalının vaki itirazının iptalini talep etmiş, davalı yan ise, hukuki ilişkiyi kabul etmiş ancak düzenlenen faturanın usulüne uygun olarak taraflarına gönderilmediğini, bu sebeple faturaya itiraz edemediklerini, tutanağı imzalayan personelin buna yetkisinin olmadığını, davacının yapmış olduğu işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, bu sebeple kısmi ödeme yapıldığını ve borcunun bulunmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Ankara Batı İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen alacağın dayanağının 25/07/2022 tarihli 64.361,54TL tutarlı fatura olduğu, bu faturadan bakiye kalan 34.361,54TL’nin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerinden 2022 yılına ait BA-BS formları HMK m.221 uyarınca resen celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı tarafça davalı adına, davalı tarafça davacı adına herhangi bir bildirimin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davalı yan zamanaşımı definde bulunmuşsa da, TBK madde 146 uyarınca kanunda aksine hüküm olmadıkça her alacak için zamanaşımı süresi 10 yıl olup faturanın 2022 yılına ait olması sebebiyle takip ve dava tarihi itibariyle bu süre dolmadığından davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı yan tanık bildirmişse de uyuşmazlık tutarına göre hukuki işlemin ispatına yönelik tanık dinlenemeyeceğinden bu talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce deliller toplanarak taraflara ait defter ve kayıtlar ile mahkememiz dosyası üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 07/04/2023 tanzim tarihli bilirkişi raporunda, faturaya konu hizmetin davacı tarafından davalıya ifa/teslim edildiğinin tespitinin yapılamadığı, bu kapsamda davacı tarafından davalı adına tanzim edilen 25.07.2022 tarihli,
… nolu KDV dâhil 64.361,54TL tutarında 1 adet faturanın somut bilgi ve belgelerle ispatlanması durumunda veya dava dosyasına mübrez … mesajlarının, teslim tutanağının ve ayıplı hizmet iddiasının mahkeme tarafından taraflar arasında gerçekleşen hizmetin ifasının/tesliminin sağladığının takdirine varılması durumunda icra takibinin takip tarihi olan 22.11.2022 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten bakiye 34.361,54TL tutarında alacaklı olduğu; aksi durumda ise davacının davalıdan herhangi bir alacağının olmadığı rapor edilmiştir. Düzenlenen raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, davalı yanın itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmekle davalı yanın ek rapor talebinin reddi ile rapor hükme esas alınmıştır.
Dava konusu alacak, fatura alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslimini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir.
İddia ve savunma, sunulan ve toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının da kabulünde olduğu üzere taraflar arasında kepçe kantarı satışı, montajı ve teslimine dayalı ticari ilişki bulunduğu, davacının üzerine düşen edimini gerçekleştirerek davalıya teslim ettiği, her ne kadar davalı yan tutanaktaki imzanın yetkili tarafından atılmadığını ve … yazışmalarını kabul etmeyerek faturanın tarafına gönderilmediğini savunmuşsa da, … konuşmalarında ismi geçen …’ın davalı şirketin genel müdürü olduğu, konuşma içeriklerinde davalı tarafça kabul edilmeyen teslim tutanağının bulunduğu ve yine konuşma içeriğinde davacı tarafça tanzim edilen faturanın davalıya mesaj yoluyla gönderilerek davalının faturadan haberdar olduğu, her ne kadar … yazışmaları tek başına davacı iddialarını ispat için yeterli değilse de, dosyadaki diğer deliller ve iddia ve savunma özellikle davalının malın teslim alındığı ancak eksik ve ayıplı teslim edildiği yönündeki savunması ile birlikte değerlendirildiğinde, destekleyici yan delil olarak kabulü gerektiği, davacı tarafça düzenlenen faturanın e-fatura olduğu ve tebliğinin şekil şartına bağlı olmadığı, bu sebeple de … üzerinden gönderilen faturanın usulsüz olmadığı, bu sebeple de davalının faturayı ve faturaya konu ürünü teslim aldığının kabul edildiği, davalı yan eksik ve ayıplı teslim savunmasında bulunmuşsa da, bu savunmasına yönelik davacıya herhangi bir bildirim yapıldığı belirtilmediği gibi açılmış karşı/birleşen davasının da bulunmadığı, davalının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunduğu, eksik/ayıplı teslim alınan ürüne ilişkin bildirim yükümlülüğü bulunduğu ancak bu yükümlülüğün yerine getirildiğinin ispat edilemediği, bu itibarla davalı savunmasına itibar edilmediği, davacının edimini yerine getirdiği ve fatura tutarı kadar alacağa hak kazandığı, taraf defterlerinde 30.000,00TL avans ödemesi kayıtlı olduğundan fatura tutarından bu tutarın mahsubu gerektiği, bu itibarla davacının bakiye 34.361,54TL alacağının bulunduğu, davalının takipten önce temerrüte düşürüldüğü yönünde bilgi ve belge dosyaya sunulmadığından davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın asıl alacak tutarı olan 34.361,54TL yönünden iptaline, takibin 34.361,54TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacak likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacağın %20’si olan 6.872,30TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın asıl alacak tutarı olan 34.361,54TL yönünden iptaline, takibin 34.361,54TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden asıl alacağın %20’si olan 6.872,30TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.347,23TL karar ve ilam harcından peşin alınan 426,77TL harcın mahsubu ile bakiye 1.920,46TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 2.288,33TL’sinin davalıdan, 64,89TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 426,77TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 518,97TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 54,50TL tebligat ve posta gideri ile 1.500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.554,50TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.511,63TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 974,36TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.09/05/2023
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı