Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1374 E. 2023/607 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1374 Esas – 2023/607
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1374 Esas
KARAR NO : 2023/607

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ: 23/05/2023
K. YAZIM TARİHİ: 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ülke genelinde süt ve süt ürünleri imalat ve pazarlama işini yapan müvekkilinin,…’daki şubesi aracılığıyla davalı firmaya vermiş olduğu mallardan dolayı bakiye 31.101,35 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafa borcun ödenmesi için yapılan tüm ikaz ve ihtarlardan sonuç alınamayınca davalı aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlu yanca itiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının mal kaçırma ihtimali bulunduğundan taktir olunacak münasip bir teminat mukabilinde borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından 31.101,35TL kadarının ihtiyaten haczine, asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatının da davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, bu davadan önce müvekkili aleyhine cari hesap borcu olduğundan bahisle, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, bu icra takibine kanuni süresi içinde itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulması kararı verildiğini, davacının iddia ettiği hususların gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıya böyle bir borcu olmadığını, davacının bu davayı açmasının hukuki ve yasal olmadığını beyanla, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA-BS formları, 05/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturaya dayalı başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 07/11/2022 tarihli ödeme emri ile 31.101,35 TL asıl alacak, 398,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 31.500,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 20/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 24/11/2022 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 23/12/2022 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturadan kaynaklanan toplam 31.101,35 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Uyuşmazlık, davacı yanın takip çıkışı kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Tarafların uyuşmazlık dönemini kapsayan BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu sunulan 05/05/2023 tarihli raporda özetle; İddia, dosyaya sunulan deliller ile davacıya ait ticari defterlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, davacı … A.Ş. ticari defterlerine göre 07.11.2022 takip tarihi itibariyle davacı … A.Ş.’nin davalı … A.Ş.’den 31.101,35 TL alacaklı olduğu, Davalı … A.Ş.’nin ticari defterlerinin ibraz edilmemesi nedeniyle incelenemediği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca sunulan davalı 2022 yılı Ba formunda 10 belge ile KDV Hariç 157.376,36 TL’lik işlem beyan edilirken, davacının 2022 yılı Bs formunda 15 belge ile KDV Hariç 170.209,83 TL’lik işlemin beyan edildiği, bu anlamda Ba/Bs formlarının birbirini teyit etmediği, Davacı … A.Ş.’nin 07.11.2022 takip tarihi itibariyle davalı … A.Ş.’den 31.101,35 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki avans reeskont faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede takibin 31.101,35 TL üzerinden devamının gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır.
Fatura düzenlenmesi için öncelikle taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunması gerekir. Bunun için de öncelikle taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin varlığının kanıtlanmış olması gerekir. Davalının sözleşmesel ilişkiyi inkâr etmesi durumunda davacının öncelikle aralarındaki akdi ilişkiyi yani alım-satım ilişkisini ispat etmesi gerekmektedir. Bu nedenle, bir satım ilişkisinde davacı taraf sattığı malın miktarını ve alıcıya teslimini, davalı taraf ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.
Davacı yan faturadan kaynaklanan bakiye alacağının bulunduğunu iddia etmiş, incelenen davacı yan defter ve kayıtları ile tarafların dosyaya kazandırılan Ba – Bs formlarındaki bildirimlerinin örtüştüğü görülmüştür. Davalı yanın Ba formuyla dava konusu faturayı mal alım bildiriminde bulunduğu tespit edilmiştir. Basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davalının, hayatın olağan akışına göre teslim almadığı faturaya konu mallara ilişkin bildirimde bulunmaması gerekmekte olup davalı tam tersine uyuşmazlık dönemine ilişkin davacı adına davacı kayıtları ile örtüşecek şekilde Ba formuyla vergi dairesine bildirimde bulunmuştur.
Yine dosya kapsamında sunulu bulunan faturaya bağlı bulunduğu anlaşılan e-irsaliyenin teslim alan kısımlarının imzalı olduğu, bu faturaya konu malların davalı yana teslim edildiği anlaşılmıştır. Bu itibarla davalının imzaya veya irsaliyeye herhangi bir itirazının bulunmadığı da gözetilerek taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ve mal teslimi yönündeki davacı iddiaları kanıtlanmıştır.
Davalı yana verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlar sunulmadığından ve adresi de bildirilmediğinden yapılan ihtar uyarınca davacı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapılmış olması ve davacı lehine delil olma vasfına haiz olması hususları gözetilerek davacı defter ve kayıtları HMK madde 222/3 (Değişik:22/07/2020 – 7251/23.m.) uyarınca davacı lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Davacının hukuki ilişkiyi, malın teslimini ve alacağının varlığını kanıtlaması karşısında davalı yanın iddia edilip ispatlanmış bir ödeme savunması bulunmamaktadır.
Bu itibarla alınan bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere davacının takip tarihi itibariyle davalıdan davada talep ettiği miktar olan 31.101,35 kadar alacaklı olduğu, davalının itirazının haksız olduğu ve iptalinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla davanın kabulüne, Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 31.101,35 TL asıl alacak devamına, alacak miktarı likit olduğundan ve davalı takibe haksız itiraz ettiğinden alacak miktarının %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE : Davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 31.101,35 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-31.101,35 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.124,53 TL harçtan peşin alınan 531,14 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.593,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 2.353,22 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 TL vekalet harcı, 531,14TL peşin harç olmak üzere toplam 623,34 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 94,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.694,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza