Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/136 E. 2023/220 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/136 Esas – 2023/220
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/136 Esas
KARAR NO : 2023/220

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ: 21/02/2023
K. YAZIM TARİHİ: 20/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Davalılardan … Şti.’nin müvekkili Şirketle akdettiği Bayilik Sözleşmesine istinaden, … İli … İlçesi ve … İli …, … ve … İlçeleri bölge bayisi olarak görev yaptığını, diğer davalılar … ve …’nun Bayilik Sözleşmesinin Müşterek ve Müteselsil Borçluları olduğunu, davalıların Bayilik Sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemediklerinden, borçlular aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına kayden “ilamsız icra takibi” başlatıldığını, müvekkili Şirketin cari hesaplarına göre, davalı şirketin şirketlerine olan borcunun 108.754,89 TL olduğunu, bu borç-alacağın gerek davalının, gerekse müvekkili Şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda ortaya çıkacağını, davalıların (borçluların) taraflarınca yapılan icra takip dosyasına kayden, hem icra müdürlüğünün yetkisine, hem de icra takibine borcun tamamına itiraz ettiklerini, itiraz üzerine icra müdürlüğünün icra takibini durdurduğunu, İcra Müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili Şirketin, “…” adresinde faaliyet gösterdiğini, ayrıca icra takibine konu hususun “para borcu” olup, para borçları götürülecek borç kapsamında sayıldığından, yetkili icra müdürlüğü ve yetkili mahkeme Ankara (batı) İcra Müdürlükleri Ve Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davalının icra Müdürlüğünün yetkisine itirazının reddedilmesini talep ettiklerini, davalının ayrıca icra takibine konu olan borcun tamamına itiraz ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, borçluların icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğundan alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiklerini, her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalıların Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına kayden hem borca hem de icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazların iptaline, icra takibinin 108.754,89 TL üzerinden devamına, davalıların haksız itirazı nedeniyle, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin … ilinde faaliyet gösterdiğini, bu nedenle davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri değil, Ardahan Mahkemeleri olduğunu, iş bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, müvekkillerinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın cari hesaplarında 108.754,89TL alacağı olduğunu iddia ettiğini, iddia edilen bu alacak kaleminin hangi ticari işe ait olduğunun davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete ait fatura girişlerinden de anlaşılacağı üzere davacı şirket ile müvekkilleri arasında iddia konusu alacağa ilişkin bir mal alımı olmadığını, işbu nedenlerle açılan davanın reddini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle, yetki itirazlarının kabul edilerek, yetkili mahkemenin Ardahan Mahkemeleri olduğunun kabulüne karar verilmesini, davanın esastan reddine karar verilerek, haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle iddia olunan alacağın % 20 inden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası, Bayilik Sözleşmesi, tarafların ticaret sicil kayıtları, mahkememizin 2021/94 esas sayılı dosyası, tarafların BA-BS formları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Talimat yolu ile aldırılan 08/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamı çerçevesinde davalı şirketin, 2015-2016-2017-2018-2019 ve 2021 Yıllarına ait Yevmiye Defterlerinde yapmış olduğu incelemeler neticesinde, raporun “B” bölümünde tablolar eşliğinde maddeler ve ayrımlar halinde sıralamış olduğu çıkarımları ışığı altında, davalı şirketin kayıtları çerçevesi ve şirket yetkililerinin beyanlarına göre, davacı şirkete herhangi bir borçlarının olmadığı sonuç ve kanaatine vardığı bildirilmiştir.
Mahkememizce alınan 27/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; iddia, savunma ile dosyaya sulan delillerin ve taraflara ait ticari defter kayıtlarının incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında bayilik sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulumduğu ve ticari ilişkinin her iki tarafın ticari defterlerine yansıdığı, davacıya ait ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda, davacı tarafından davalı adına 2015 yılından itibaren çeşitli faturaların düzenlendiği ve davalıdan ödemeler alındığı, 21.01.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 108.754,89 TL tutarında alacaklı olduğu, 08.08.2022 tarihli bilirkişi raporu kapsamında incelenen davalıya ait ticari defter kayıtlarına göre, davalının davacıya 17.07.2019 tarihi itibariyle 1.065.427,70 TL tutarında borcunun bulunduğu, ancak, bu borcun “MÜK. MUTABAKAT İLE” açıklaması ile tek kayıtla kapatılarak 21.01.2020 takip tarihi itibariyle davacıya borcunun bulunmadığı anılan bilirkişi raporunda “MÜK. MUTABAKAT İLE” açıklaması ile ilgili detay bilgi veya belgeye yer verilmediği, söz konusu bilirkişi raporunda “yapılan her kaydın dayanağı belgelerin belirtilmesi icap ederken muhasebeye gerekli detay bilgiler verilmediğinden yapılan ödemelerin çoğunluğunda şirket yöneticilerinden alınan sifahi bilgiler çerçevesinde ödemelerin kayıtlara işlenmiş olduğunun tespit edildiği, ” hususlarının belirtildiği, dava dosyasına mübrez bilgi ve belgelerin tetkikinden, davalı ticari defierlerinde yer alan 1.065.427,70 TL tutarında borcun kapatılmasına ilişkin mutabakata veya belgeye dava dasyasında rastlanmadığı, hal böyle olmakla, davalıya ait ticari defterlerde yer alan bir kısım kayıtların muhasebede yer alan “Belgelendirme” kavramına uygun olarak yapılmadığı, hukuki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
GEREKÇE :
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Ödeme Şekli ve Bayi Komisyonu” başlıklı 17.Maddesi: a. …, ödeme şekillerini ve koşullarını (komisyon oranları, vadeler, vade farkı oranları, vb) tek taraflı olarak belirlemeye ve günün şartlarına göre revize etmeye yetkilidir. … tarafından belirlenen kriterler, traktör fiyat listesi ile birlikte Bayiye bildirilir. b. Bayi ödemelerini süresinde ve düzenli olarak yapmak zorundadır. Aksi takdirde Bayiye …ün belirleyeceği oranda aylık vade farkı uygulanır. Bu oran … tarafından günün koşullarına göre değiştirilebilir. c. Bayi, sevkiyattan önce ödemesini peşin olarak yapmadığı takdirde, her ürün alımı için alacağı ürün bedeli kadarlık tutarı, teminat vereceğini, teminatı sevkiyatları Önce, …e ulaştıracağını kabul ve taahhüt etmiştir. Teminatın …’e ulaşmaması durumunda ürün sevkiyatı yapılmayacaktır.” şeklindedir.
HMK nın 221.maddesi kapsamında mahkememizce resen tarafların BA-BS formları celp edilmiştir.2015 yılı Form BA’ya göre, davalı … Şti.’nin davacı … A.Ş.’den 20 adet fatura kapsamında 772.991,00 TI. Tutarında mal ve hizmet aldığı,2016 yılı Form BA’ya göre, davalı … Şti.’nin davacı … A.Ş.’den 5 adet fatura kapsamında 35.602.00 TL tutarında mal ve hizmet aldığı,2018 yılı BS formunun tetkikinden davalı … Şti. tarafından davacı … A.Ş. adına 1 adet fatura düzenlenerek KDV hariç 34.136,00 TL tutarında beyanda bulunulduğu,2018 yılı Form BA’ya göre, davalı … Şti.nin davacı … A.Ş.’den 44 adet fatura kapsamında 2.763.017,00 TL tutarında mal ve hizmet aldığı,2019 yılı Form BA’ya göre, davalı … Şti.’nin davacı … A.Ş.’den 3 adet fatura kapsamında 254.721,00 TI. Tutarında mal ve hizmet aldığı, bu kapsamda davalının Yargıtay içtihatları gereğince fatura alıcısının bu fatura nedeniyle BA formu düzenleyerek vergi dairesine bildirmesi faturaya konu mal ve hizmeti aldığına karine teşkil eder ( Yargıtay 19. HD, 31.10.2018, 2627/5349; 18.06.2020, 709/1122). İş bu sebeple Faturaya konu hizmetin yerine getirildiğinin karinesi olduğu, aksinin davalı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Dava dosyasına mübrez bilgi ve belgelerin tetkikinden, taraflar arasında bayilik sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulunduğu ve ticari ilişkinin her iki tarafın ticari defterlerine yansıdığı tespit edilmiştir. Davacı defterlerinin tetkiki sonucunda, davacı tarafından davalı adına 2015 yılından itibaren çeşitli faturaların düzenlendiği ve davalıdan ödemeler alındığı, takip tarihinden önce 500.000,00 TL tutarındaki banka teminatının nakde çevrildiği, bu tutar (500.000,00) düşüldükten sonra 21.01.2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 108.754,89 TL tutarında alacaklı olduğu bu kapsamda davalının ticari defterleri ve BA-BS formları ile birlikte değerlendirildiğinde davalının ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği hususunu ispatlayamadığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe itirazının 108.754,89 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
2-108.754,89 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 7.429,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.313,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.115,55 TL karar ve ilam harcının müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.129,49 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.313,50 TL peşin harç, 80,70TL başvuru harcı, 11,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.405,70 TL harcın müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 418,60 TL tebligat ve posta gideri ile 1.800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.218,60 TL yargılama giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 17.313,23 TL vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/02/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.