Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1330 E. 2023/875 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1330 Esas – 2023/875
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1330 Esas
KARAR NO : 2023/875

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2022
KARAR TARİHİ: 07/09/2023
K. YAZIM TARİHİ: 18/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkilince takibe konulan Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı icra dosyasında hem yetkiye hem de borca itiraz ettiğini, söz konusu itirazların hukuka aykırı olduğunu, Müvekkili ile davalı … arasında fatura alacağı olduğunu, işbu davaya konu faturaların müvekkili tarafından davalıya e-fatura olarak gönderildiğini, e-faturanın davalıya tebliğ edildiğini ancak davalının süresi içinde itiraz etmediğini, Ankara Batı İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibinde davalı borçlunun faturaya dayalı borçlarının gösterildiğini, müvekkili tarafından davalı adına kesilen faturalara ait bilgilerin sunulduğunu, Davalıya düzenlenen faturalar gönderilmiş olmasına rağmen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğini, başlatılan icra takibine kötü niyetli bir şekilde itiraz edildiğini beyan ederek, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 23/12/2022 tarihli cevabi yazısı, tarafların ticari defter ve kayıtları, BA-BS formları, 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, faturalardan kaynaklı olarak başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğünün 23/12/2022 tarihli cevabi yazısı ile, davalı …’un … vergi kimlik numarası ile 19/10/2020-20/06/2022 tarihleri arasında “Tıbbi Ürünlerin,Araç ve Malzemelerin Bir Ücret veya Sözleşmeye Dayalı Olarak Toptan Satışını Yapan Aracılar” faaliyetinden dolayı gelir vergisi mükellefiyet kaydı olduğu, 2020-2021 hesap dönemlerinde işletme esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmış, incelenmesinde; Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 24/06/2022 tarihli ödeme emri ile 6.664,00 TL asıl alacak, 734,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 7.398,00 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/07/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 05/07/2022 tarihli dilekçeyle itirazı üzerine icra takibinin 06/07/2022 tarihinde durdurulduğu, eldeki davanın 14/12/2022 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, icra takibine de konu ettiği faturalardan kaynaklanan toplam 7.398,00 TL bakiye alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Taraflara ticari defter kayıtların dosyaya sunumu veya bulundukları yerin bildirilmesi için kesin süre verilmiş, davacı vekili tarafından müvekkili şirketin ticari defterlerinin bulundukları adres bildirilmiş, meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar dosyaya sunulmadığı gibi bulundukları yerle ilgili olarak da herhangi bir bildirimde bulunulmamıştır.
Dosyaya kazandırılan 03/05/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı .. Tic. Ltd. Şti. ticari defterlerine göre 24.06.2022 takip tarihi itibariyle davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin davalı …’dan 6.664,00 TL alacaklı olduğu, davalı …’un ticari defterlerinin incelenemediği, Gelir İdaresi Başkanlığı’nca sunulan davacı 2020-2021 yılları Bs formunda 7 belge ile toplamda KDV hariç 139.237,96 TL’lik satış işlemi bildirildiği, ancak davalının Ba/Bs formu bildirim zorunluluğu bulunmadığı, Davacı … Tic. Ltd. Şti.’nin 24.06.2022 takip tarihi itibariyle davalı …dan 6.664,00 TL alacaklı olduğu, davacının söz konusu tutarı takip tarihinden tahsil tarihine kadar geçen sürede talepteki yıllık faiz oranı üzerinden işleyecek faiz tutarı ile birlikte talep etme hakkına sahip olduğu, bu çerçevede takibin 6.664,00 TL üzerinden devamının gerektiği…” yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosyanın incelenmesinde, mahkememiz ve kanun yolu denetimine elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinde davalı şirketten alacağının gözüktüğü görülmüştür.
Taraflar arasındaki ilişki kapsamında davacının fatura konusu malları davalıya teslim etmiş olduğunu ispatı gerekli olup (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nin 2019/65 E 2019/4829 K sayılı ilamı); davacı tarafça teslime dair yazılı delil sunulmamış, dosya kapsamında teslime dair davalı tarafın imza kaşesinin bulunduğu irsaliyeli faturalara rastlanılamamış, davalı taraf BA bildirim formlarında da dava konusu faturaları vergi dairesine bildirmemiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; dava konusu alacak, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağına dayanmaktadır. Fatura düzenlenmesi tek başına muaccel bir alacağın varlığını ispata yeterli değildir. Davacının aynı zamanda malın teslim edildiğini/hizmetin ifa edildiğini ispat yükü altındadır. Davacı, davalı ile aralarındaki satım ilişkisi nedeniyle düzenlenen faturalara konu malların bedelini tahsiline yönelik talepte bulunmuşsa da, takip konusu faturalar her iki yanın defterlerinde kayıtlı bulunsa dahi malların tesliminin ispata muhtaç olduğu, davalı yanın borcun bulunmadığı yönünde icra dosyasında savunmasının da bulunduğu, davacı tarafından bu hususun aksinin ispat edilemediği görülmüştür.
Davacı yanın dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline bu delile başvurup başvurmadığını bildirmek, başvuracak ise yemin metnini dosyaya sunmak üzere kesin süre verilerek sonucu ihtar edilmiş, ancak verilen kesin süre içinde yemin metni sunulmamıştır.
Bu itibarla davacının iddiasını ispatlayamaması karşısında davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 269,85TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 89,35TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 180,50TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 3.120,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 07/09/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza