Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1325 E. 2023/430 K. 04.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1325 Esas – 2023/430
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/1325 Esas
KARAR NO : 2023/430

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2019
KARAR TARİHİ: 04/04/2023
K. YAZIM TARİHİ: 14/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; 13/03/2018 tarihinde sürücü …’in yönetimindeki … plakalı araç ile … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’nın ağır şekilde yaralandığını, uzur süre tedavi gördüğünü, 07/12/2018 tarihli … Üniversitesi Adli Tıp raporunda müvekkilinin %13 oranında kalıcı özür durumunun tespit edildiğini, kazanın oluşumunda davalı … A.Ş.’ye Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in tali, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin ise herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davalı sigortanın uğranılan zararın tümünden müteselsilen sorumlu olacağını ileri sürerek, 30.000,00 TL manevi tazminat bedelinin tümünün olay tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi (aksi durumda sigorta kooperatifi yönünden temerrüt faizi ile-araç işleten ve sürücüsü yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte) ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili; davacının yolculuk ettiği maliki … olan ve kaza anında sürücüsü vefat eden … idaresindeki … plakalı araç ile meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, mezkur kaza ile ilgili olarak müvekkili sigorta şirketinin davalılardan …’a ait … plakalı aracın İMM sigorta poliçesi düzenlediğini, davacının araçta yolcu olarak bulunduğunu, hatır taşıması söz konusu olduğunu, davacıyı aracına alan sürücünün de davacının can güvenliğinden sorumlu olduğunu, aracını kullanırken de daha güvenli ve özenli olmak zorunda olduğunu, ancak dava dışı sürücünün aracı kullanırken asli kusurlu olduğunu, davacının da hatır taşıması sırasında emniyet kemerinin bağlı olup olmadığının da dikkate alınarak davacının müterafik kusurunun da dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ve çok yüksek olduğunu, araç sürücüsünün kusuru, hatır taşıması ve davacının kusuru da değerlendirildiğinde talep edilen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, manevi tazminat yönünden borçlar kanunu hükümleri gereğince yasal faiz talep edilmesi gerektiğini, temerrüd tarihi olarak müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarih olması gerektiğini, davacının olay tarihinden itibaren faiz taleplerinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; 13/03/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığını, konu olaya ilişkin Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan ceza yargılamasında müvekkilinin TCK’nun 85/2, 62 maddeleri neticeten 18.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiğini, kararın taraflarınca istinaf edildiğini, ceza dosyasında aldırılan kusur raporunda sürücü …’ın asli kusurlu, müvekkili …’in ise tali kusurlu olduğuna dair rapor verildiğini, mahkemece kusur incelemesi yapılması gerektiğini, davacı sürücü olan arkadaşının aracında yolcu konumunda olup, hatır taşıması nedeniyle talep ettiği tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, manevi tazminatın amacının tarafları zenginleştirme olmadığını, müvekkilinin hiçbir geliri bulunmadığını, üzerine kayıtlı taşınmaz veya araç da dahil hiçbir mal varlığı olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen, diğer davalı … tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamış, duruşmalara katılmamıştır.
DELİLLER :
Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, SGK kayıtları, davacı tarafından sunulan maluliyet raporu, dava konusu edilen kazaya ilişkin olarak mahkememizin 2019/72 esas sayılı dava dosyasında alınan 02/09/2019 tarihli kusur raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizin 21/01/2020 tarih 2019/218 esas 2020/29 karar sayılı ilamı ile, “…davanın kısmen kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline…” dair verilen karar davalı sigorta şirketi vekilince istinaf edilmiştir.
Ankara BAM … Hukuk Dairesinin 18/11/2022 tarih 2020/1395 esas 2022/2192 karar sayılı ilamı ile “…Bu durumda mahkemece, davalı sigorta şirketinin hatır taşıması ve müterafik kusura ilişkin savunması üzerinde durulup, ceza dosyasının incelenmesi, tarafların buna ilişkin ibraz etmek istedikleri delillerinin toplanması, hatır taşıması, müterafik kusurun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediği hususlarının değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu savunma yönünden hiçbir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, yazılı olduğu biçimde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden, davalı … Kooperatifi vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile, HMK.nın 353/1-a-6 maddesi hükmü gereğince, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine…” karar verilmiş, dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
13/03/2018 tarihinde sürücü …’in yönetimindeki … plakalı araç ile … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Davacı, … plakalı araçta yolcu olarak bulunması nedeniyle kazada yaralanmıştır.Davacı tarafından, kazaya karışan … plakalı aracın İ… (genişletilmiş kasko) poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden, araç maliki ve sürücüden manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.Gerek zorunlu mali sorumluluk sigortası, gerekse ihtiyari mali sorumluluk sigortası, motorlu araçların işletilmesi sırasında zarara uğrayan 3. kişilerin zararlarının karşılanması amacını taşımaktadır. Davacı da zarar gören üçüncü kişi olarak poliçe kapsamında talepte bulunmuştur.
Dosyaya kazandırılan, davalı sigorta şirketi tarafından … plakalı araç için düzenlenen poliçesi kapsamında üçüncü kişilerin uğradığı manevi zarar klozu düzenlenmiş ve kloz açıklamasında, “hasar anından ödenecek maddi bedeni tazminat limiti toplamının” %25 inin temin edildiği belirtilmiş ve İMM kombinesi nin 250.000,00 TL olduğu açıklanmıştır. Kaza tarihi itibariyle maddi bedeni tazminat limiti 360.000,00 TL olmakla, bu miktarın %25 inin hesabı ile buna göre davacının maksimum isteyebileceği manevi tazminat mikarının 90.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Manevi tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının tespiti bakımından maluliyet ve kusur incelemesine ilişkin raporlar dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafından dava açılmasından evvel … Üniversitesi Rektörlüğü Adli Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü Tıp Bilimleri Anabilim Dalı Başkanlığına başvurusu sonucu düzenlenen 07/12/2018 tarih ve … sayılı raporunda; davacının 14/03/2018 tarihinde trafik kazası nedeniyle meydana gelen arızalarının tıbbi iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği ve bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiği, toplam özür oranının %13 olduğu bildirmiştir. Davacı tarafça bu rapora dayanıldığından usul ekonomisi gereği yeniden inceleme yapılmaksızın değerlendirme yapılmıştır.
Davacının maddi zararlarının tahsili için açılan Mahkememizin 2019/72 esas sayılı dava dosyasında dava konusu edilen kazaya ilişkin olarak alınan 02/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda (dosyaya kazandırılıp davalı yana tebliğ edilmiştir); dava konusu olan 13/03/2018 tarihli ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda, … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın %75 Asli Kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in %25 Tali Kusurlu olduğu, davalı … A.Ş.’nin … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenlediği, … plakalı araç içinde yolcu olarak bulunmakta iken anılan kaza nedeni ile yaralanan davacı …’nın kazanın oluşumunda kusur ve ihmali bulunmadığı bildirilmiştir. Davalı tarafından kusura yönelik itirazda bulunulmuşsa da; olayın oluşuna ve ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporundaki tespitlere uygun olduğu anlaşılan rapora itibar edilerek hüküm tesis edilmiştir.
Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … E-K sayılı ilamı dosya arasına celp edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararına göre hatır taşıması için yapılan değerlendirmede; davacı …nın ceza dosyasında 02/08/2018 tarihli mahkeme huzurundaki beyanında dava dışı sürücü …’ın arkadaşı olduğunu beyan ettiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde de hatır taşıması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. O halde, davacı yolcu ile dava dışı araç sürücüsünün arkadaş olup seyahat ettikleri esnada kazanın meydana gelmesi nedeniyle olayda hatır taşımasının bulunduğunun kabulü ile (Yargıtay 4.HD 2021/13092 esas, 2022/8298 karar) hükmedilecek manevi tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararına göre müterafik kusur için yapılan değerlendirmede; zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur, Borçlar Kanunu’nun 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılması da gerekebilecektir. Davalı vekili davacının emniyet kemeri takmadığından kazada müterafik kusurlu olduğunu ve tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespit edilemediği, davacının araçtan fırladığına ilişkin bir tespitin dosya kapsamında bulunmadığı, soruşturma evraklarının incelenmesinde davacının emniyet kemeri takmadığı manasına gelebilecek bir tespit yapılamadığından ve dava dışı sürücünün otopsi raporunda alkole de rastlanılmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
Tüm açıklamalara, dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; geçirdiği trafik kazası sonucu malul olan davacının manevi anlamda da zarar gördüğü anlaşılmakla, davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulmanın bir nebze olsun giderilmesine yönelik olarak, davacının yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özenilir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre belirlenen 20.000 TL manevi tazminattan %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 16.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 16.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünden 07/03/2019 tarihinden, diğer davalı yönünden olay tarihi olan 13/03/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.092,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 580,63 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, bu hususta daha önce yazılan 09/09/2020 tarihli, 2019/218 Esas 2020/29 Karar 2020/253 harç nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak iadesi için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Zorunlu arabuluculuk kapsamında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT’nin Birinci Kısmına göre taraf sayısı gözetilerek belirlenen 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 704,00 TL sinin davalı sigorta şirketinden, 616,00 TL sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta daha önce yazılan 26/06/2020 tarihli, 2019/218 Esas 2020/29 Karar sayılı 2020/181 ve 2020/182 harç nolu harç tahsil müzekkerelerinin işlemsiz olarak iadesi için ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Davacı tarafından yatırılan 512,33TL peşin harç, 44,40 TL başvuru harcı, 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 563,13 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 329,90 TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinin, davanın kabul red oranına göre hesap edilen 175,95 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı … Kooperatifi tarafından sarf edilen 48,50 TL tebligat ve posta giderinden oluşan yargılama giderinin, davanın kabul red oranına göre hesap edilen 25,86 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalılar … ve … Kooperatifi’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/04/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza