Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1324 E. 2023/161 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1324 Esas – 2023/161
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1324 Esas
KARAR NO : 2023/161

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
K.YAZIM TARİHİ: 03/03/2023

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete toplam 52.864,00 Euro değerinde ürün satışı gerçekleşmiş olup ürünlerin teslim tarihi olan 27/01/2017 tarihinde döviz kurunun 4.1281TL olduğunu, davalı şirketin borcuna istinaden 20/01/2017 tarihinde 4.0493TL döviz kuru ile 47.769,90 Euro ve 10/04/2017 tarihinde de 3.9699TL döviz kuru ile 1.953,96 Euro ödeme yaptığını, taraflar arasında kabul edilen sözleşmede, ürün bedelinin Euro olarak tahsil edileceğinin ve satılan ürün için uygulanacak olan döviz kuru olarak teslim tarihindeki kurun baz alınacağının kararlaştırıldığını, satışı gerçekleştirilen ürünün kurulumunun davalı şirketin talebi üzerine olması gereken tarihte değil 27/01/2017 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkili şirkete yapılan ödemelerin, ödeme gününün döviz kuruna göre davalı şirketin bakiye borcundan düşüldüğünü, buna göre yapılan hesaplar sonucunda müvekkilinin davalı şirketten 3.140,00 Euro alacağı bulunduğunu, davalı şirket tarafından bakiye borca istinaden herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle taraflarınca … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davalı şirketin haksız yere itirazda bulunup takibin durmasına neden olduğunu, davalının müvekkili şirkete borcunun bulunduğunun ve icra takiplerinin haklı bir takip olduğunun aşikar olduğunu, davalı şirketin takibi bir süreliğine de olsa durdurmak için kötüniyetli ve haksız olarak icra takibine itirazda bulunduğunu beyan ederek, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı ile müvekkili şirketin 27.09.2016 tarihinde Proforma fatura ile ışıklı ölçüm cihazı (…) sipariş ettiğini, bu faturanın alt kısmında mal teslimi sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmede cihazın fiyatının, malın tesliminin ve ödemenin ne zaman yapılacağının yazdığını, 27.09.2016 tarihli sözleşmeye göre ışıklı ölçüm cihazı (…) makinenin fiyatının 43.000,00 Euro olduğunu, … Plus makinenin fiyatının 2.000,00 Dolar olduğunu, buna göre toplam fiyatın 52.864,00 Euro olduğunu, 27.09.2016 tarihli sözleşmeye göre ödemenin mal teslimi, kurulum ve eğitimi takip eden 3 iş günü içerisinde nakit yapılacağını, söz konusu malın 27.01.2017 tarihinde sevk edildiğini, kurulum ve eğitimlerin ise 22.02.2017 ve 23.02.2017 tarihlerinde yapıldığını, buna göre borcun muaccel hale geleceği tarihin 25.02.2017 tarihi olduğunu, müvekkili şirketin yapmış olduğu ödemelerin şu şekilde okluğunu; 20.01.2017 tarihinde 193.434,66TL havale gönderildiğini ve 20.01.2017 tarihli efektif döviz satış kurunun 3,7929TL olduğunu, bu durumda 193.434,66TL/3,7929TL = 50.999,15 Euro ödeme yapıldığını, 10.04.2017 tarihinde 7.757,04TL havale gönderildiğini ve 10.04.2017 tarihli efektif döviz satış kurunun 3,95TL olduğunu, bu durumda 7.757,04TL / 3,95TL = 1.963,80 Euro ödeme yapıldığını, ödenmesi gereken toplam tutarrn 52.864,00 Euro okluğunu, müvekkili şirketin toplam 52.962,95 Euro ödeme yaptığını ve 98,- Euro alacaklarının bulunduğunu, bir diğer hesaplama ile borcun muaccel olduğu tarihteki 25.02.2017 tarihli efektif döviz satış kurunun 3,7929TL olduğunu, buna göre ödenmesi gereken toplam tutarın 200.507,86TL olduğunu, müvekkili şirketin toplam 201.192,06TL ödeme yaptığını ve 684,20TL alacağı bulunduğunu, müvekkili şirketin borcu bulunmadığını, hatta alacağı bulunduğunu beyan ederek, sözleşmeden doğan bakiye alacağın tahsili amacıyla alacak davası açma haklarını saklı tutmak kaydıyla, davanın yapılacak yargılama sonucunda savunmaları doğrultusunda davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları, 16/09/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak alınan 13.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların kayıtlarının delil niteliğini haiz olduğu, satıma dair 52.864,00 Euro bedelli faturanın her iki yan defterlerinde 193.434,66 TL olarak kayıtlı olduğu, davalı şirket tarafından davalıya 20/01/2017 tarihinde bu bedeli havale ettiği, ayrıca 10.04.2017 tarihinde ise 7.757,04 TL havale yapıldığı, 27/09/2016 tarihli proforma faturada sözleşme bedelinin mal teslim ve kurulumunu takip eden 3 iş günü içerisinde nakit olarak ödeme şeklinde kayıt bulunduğu, teslimin 27/01/2017 tarihinde yapıldığının sabit olduğu, buna göre muacceliyet tarihinin 28.02.2017 olduğu, bu tarihteki kura göre davacının 201.3523,69 TL ödemesi gerektiği, davalının yaptığı toplam ödemenin mahsubu ile davacının 161,99 TL alacaklı olduğu, bununla birlikte davacı şirketin icra takibinden önce alacağının tahsili hususunda davalıya yazılı ya da sözlü ihtarı bulunmadığı için, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşüremediği, bu nedenle icra takibinde davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu kanaati rapor edilmiştir.
GEREKÇE :
Dava; kur farkı alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı alacaklı 3.140,00 Euro kur farkı alacağı, 45,31 Euro faiz alacağı olmak üzere toplam 3.185,31 Euro’nun tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 06.07.2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 11.07.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde esasa dair verilen 07/11/2019 tarihli davanın kısmen kabul kısmen reddine dair karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … HD’nin 10/11/2022 tarih …E.-… K. sayılı ilamı ile; “…Mahkemece kısa kararda 166,99TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına karar verildiği, tahsis şerhi ile yanlış yazılan icra takip numarası değiştirilerek icra inkar tazminatı yönünden 161,99TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği anlaşılmış olup tashih kararı ile taraflara yüklenilen yükümlülükler artırılıp eksikletilemeyeceği gibi tashih kararı sonrasında kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturulduğu, takip talebinde Euro üzerinden alacak talep edilmesine rağmen mahkemece “Davanın kısmen kabulü ile 42,53 Euro asıl alacak üzerinden 28/02/2017 tarihli kur üzerinden çevrilmesi yoluyla belirlenecek alacak üzerinden takibin devamına, asıl alacağa 3095 sayılı yasanın 4-a maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılan bir yıl vadeli hesabına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanmasına” şeklinde hüküm kurulmak suretiyle infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün davacının esasa ilişkin istinaf itirazları incelenmeksizin HMK 355 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerektiği” belirtilerek mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin kaldırma kararı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari alım – satım ilişkisi bulunduğu, davacının davalıya 21/12/2016 tarihli 52.864,00 Euro bedelli fatura ile mal sattığı, 26/01/2017 tarihli sevk irsaliyesi ile bu faturaya konu malları teslim ettiği, davalı tarafça bu faturaya istinaden 20/01/2017 tarihinde 193.434,66TL ve 10/04/2017 tarihinde 7.757,04TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında kur farkından ve kurulum tarihinin hangi tarih olduğundan kaynaklı uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Malların 26/01/2017 tarihli sevk irsaliyesi ile 27/01/2017 tarihinde davalıya teslim edildiği, taraflar arasında bu tarih konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın kurulum tarihinden kaynaklandığı sabittir. Davacı iddiasına göre kurulum 27/01/2017 tarihinde, davalı iddiasına göre kurulum ve eğitimler 22/02/2017 ve 23/02/2017 tarihlerinde yapılmıştır. Bu hususta ispat yükü davacıda olup davacı yan tüm dosya kapsamına göre kurulumun 27/01/2017 tarihinde gerçekleştiğini ispat edememiştir. Yemine de dayanmadığından kurulumun en son davalı tarafın kabulüne göre 23/02/2017 tarihinde yapıldığı kabul edilmiştir. Buna göre proforma fatura uyarınca ödemenin mal teslimi, kurulum ve eğitimin bittiği tarihten 3 gün içerisinde ödeneceği belirli olduğundan muacceliyetin 28/02/2017 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiştir. Bu itibarla faturaya konu alacağın 28/02/2017 tarihli kura göre ödenmesi gerektiği, bilirkişi raporundaki hesaba göre toplam ödemenin 201.353,69TL olması gerektiği, davalı ödemesinin 201.191,70TL olduğu, davacı yanın takip tarihi itibariyle 161,99TL alacaklı olduğu, davalı itirazının bu tutar yönünden haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalının temerrüte düşürülmesi için herhangi bir ihtarına dosya kapsamında rastlanılmadığından işlemiş faiz talebi reddedilmiştir. 161,99TL’nin teslim tarihindeki kura göre Euro karşılığının 42,53 Euro olduğu tespit edilmekle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 42,53 Euro asıl alacak yönünden iptali ile takibin 42,53 Euro’ya 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarına Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilmesi suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak miktarı likit(belirlenebilir) olduğundan ve davalı yan takibe haksız itiraz ettiğinden 42,53 Euronun takip tarihi olan 04/07/2018 tarihindeki kuruna(5,4830TL) göre hesaplanan 233,19TL’nin %20’si olan 46,63TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın 42,53 Euro asıl alacak yönünden iptali ile takibin 42,53 Euro’ya 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarına Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilmesi suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak miktarı likit olduğundan ve takibe haksız itiraz edildiğinden 42,53 Eronun takip tarihi olan 04/07/2018 tarihindeki kuruna göre hesaplanan 233,19TL’nin %20’si olan 46,63TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 17,57TL karar ve ilam harcının peşin alınan 297,01TL harçtan mahsubu ile artan 279,44TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yatırılan 17,57TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 58,67TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 176,15TL tebligat ve posta gideri ile 700,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 876,15TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 12,96TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT madde 13/2 gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 257,30TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/02/2023

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı