Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/129 Esas – 2022/115
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2022/129 Esas
KARAR NO : 2022/115
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ: 09/11/2021
KARAR TARİHİ:01/02/2022
K. YAZIM TARİHİ:02/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;Müvekkilİ şirkete … no’lu … ile müşterek sigortalı bulunan … A.Ş. tarafından … Şti. isimli firmaya satılan 4.527 koli / 108.642 adet / 8.413,566 kg muhtelif gıda emtiası emtiasının taşınması işinin davalı fiili taşıyıcı … Sorumluluğunda … -…plakalı tır ile gerçekleştirilmek üzere 10.02.2020 tarihinde anlaşıldığını, 10.02.2020 tarihinde, söz konusu emtiaların Ankara TOD Depodan dava dışı …idaresindeki … – …plakalı tıra ile yüklendiğini, dava dışı … A.Ş. tarafından bu araç ile Ankara’dan – Kars + Iğdır’a yapılacak nakliye ile ilgili olarak, ekli Taşıma İrsaliyesi, …Şti. ile Netlog arasında Ankara’dan Iğdır + Kars’a yapılacak nakliye ile ilgili olarak ekli Yük Sözleşmesi ve Taşıma İrsaliyesi düzenlendiğini, 12.02.2020 tarihinde, araç sürücüsünün kusuru nedeniyle nakliye aracının yoldan çıkarak devrildiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlendiğini, dava dışı …’ın kural ihlali yaptığının belirlendiği, araç sürücüsü …’ın alkolsüz olduğunu, söz konusu emtiaların davalı şirket sorumluluğundayken nakliye sürecinde hasarlandığını, hasarın 18.03.2020 tarihinde müvekkili şirkete ihbar edildiğini, nakliyat hasar ekspertiz raporuna göre söz konusu hasarın sevkiyatın gerçekleştirildiği aracın sürücünün kusuru nedeniyle nakliye aracının yoldan çıkarak devrilmesi sonucu oluştuğunu, hasar nedeninin poliçe teminatı kapsamında değerlendirildiğini, söz konusu nakliyat esnasında meydana gelen hasar dolayısı ile sigorta şirketlerinin müşterek poliçenin %12 oranı ile paydaşı olduğundan sigortalısı … A.Ş.’ye 14.04.2020 tarihinde , ”… :…” açıklamasıyla 1.427,75 Euro sigorta tazminatı ödemesinde bulunduğunu, hasardan sorumlu olan taşıyıcı şirket …Şti.’den ve bu şirketin … Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortacısı olan … A.Ş. ‘den, müvekkili şirketçe ödenen (Fazlaya İlişkin Hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik) 1.427,75 Euro maddi tazminat tutarının ve bu tutara ödeme tarihinden itibaren işleyecek yabancı para alacaklarına ilişkin 3095 sayılı Kanun 4/a hükmü gereğince Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi oranı uygulanmak suretiyle belirlenecek faiz tutarının fiili ödeme günündeki rayiç bedelin Türk lirası karşılığı ile mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ve arabuluculuk ücreti dahil tüm ferilerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, rücuen tahsilini talep ettiklerini, sigorta konusu malların bir kısmının taşıma esnasında hasarlanması neticesinde müvekkili şirket tarafından ödenen 1.427,75 Euro bakımından, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. Maddesi gereği zarara uğrayan sigortalının haklarına halef olunduğunu, müvekkili Şirketin , her ne kadar davalılardan …Şti. ‘ye 12 Ağustos 2020 tarihinde rücu talebinde bulunmuşsa da herhangi bir geri dönüş alamadığını, bunun üzerine arabuluculuk sürecine başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.427,75 Euro maddi tazminat tutarının ve bu tutara 14.04.2020 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi oranı uygulanmak suretiyle belirlenecek faiz tutarının fiili ödeme günündeki rayiç bedelin Türk lirası karşılığı ile mahkeme masrafları , Arabuluculuk faaliyetinin anlaşmazlık ile sonuçlanmasından ve arabuluculuk sürecinin vekaleten taraflarınca yürütülmesinden dolayı maktu arabuluculuk vekalet ücretinin ve mahkeme vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı… Şti. Vekili cevap dilekçesi ile özetle; davacı tarafından ikame edilmiş, yasal dayanaktan yoksun beyanları içeren, zaman aşımına uğramış ve hak düşürücü sürelerin geçirilmiş olduğu davayı kabul etmediklerini, bu nedenle huzurdaki usul ve esas şartlarından yoksun, zaman aşımına uğramış davanın esastan reddini talep ettiklerini, davacı yanın davaya konu ettiği miktarın tahsilinin sağlanması bakımından davacı sigorta şirketi ile müvekkilinin bizzat irtibata geçmiş ve kendilerine hasar dosyası ile ilgili bütün evrakları mail yolu ile gönderdiğini, bu hususta davacı şirket bünyesinde … kayıt numarası ile dosya açıldığını, davacı şirkete müvekkilinin sigortasını yapan diğer davalı … ile iletişime geçilerek başvuru yapılması gerektiği hatırlatılmış, ancak davacı yan tarafından adı geçen sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, müvekkilinin bahse konu olaydan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı yanın ödeme ile ilgili bir başvurusu olmadığını, başvuruda bulunulmaması nedeni ile durduk yerde ödeme yapılamayacağından diğer davalı sigorta şirketi de herhangi bir ödemede bulunmadığını, alacağını almak için başvuru yapmayıp tüm hatırlatmaları görmezden gelen, kendilerine ulaştırılan bilgilere istinaden dosya açmasına rağmen işlemlerin devamını getirmeyenin davacı sigorta şirketi olduğunu, sonrasında bu usulü işlemlerden sanki müvekkilinin sorumlu imiş gibi müvekkili aleyhine dava ikame edilmesinin de ayrıca hakkın kötüye kullanımı olduğunu, bu nedenle haksız ve dayanaksız olarak ikame edilmiş, zaman aşımına uğramış, hak düşürücü sürelerin geçirilmiş olduğu huzurdaki davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, nakliyat emtia sigorta poliçesinden kaynaklanan sigortacının sigortalısına ödediği bedelin rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Dava mahkememizin … esas sayılı dosyasının 01/02/2022 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile …yönünden zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından reddine, bu davalı yönünden ilgili dosyadan tefrikine, mahkememizin ayrı bir esasına kaydına dair karar verilmiş, tefrikle dosya yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur.
Bu durumda, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi gerekir.
Yük ve yolcu taşımacılığına ilişkin hükümler TTK’nın 850 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Somut olaydaki taşıma … no’lu … Poliçesi ile müşterek sigortalı bulunan … A.Ş. tarafından … Şti. isimli firmaya satılan 4.527 koli / 108.642 adet / 8.413,566 kg muhtelif gıda emtiası emtiasının Ankara’dan – Kars + Iğdır’a yapılacak ilişkin olup, TTK’nın taşımaya ilişkin 850 ve devamı maddelerinin uygulanacağı tartışmasızdır.
TTK’nın 885.maddesinde; ” (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zaman aşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zaman aşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zaman aşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” düzenlemesi bulunmaktadır. Anılan hükme göre, eşya taşımasına ilişkin talepler bir yıllık zaman aşımına tabidir. Bu süre, eşya taşımasında eşyanın gönderilene teslimi, eşya zayi olmuş ise eşyanın ulaşması gereken tarihten başlar. Davacı yan, 14.04.2020 tarihinde hasar bedelini ödemiş, rücu mektubunun 12.08.2020 tarihinde gönderildiği , davalı yanın 09.11.2021 tarihinde eldeki davayı açmıştır. Ödeme tarihi ile dava tarihi arasında TBK’nın 153.maddesinde düzenlenen zaman aşımının durması veya aynı Yasanın 154. maddesinde düzenlenen zaman aşımının kesilmesi nedenleri bulunduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Davada, davalının taşıyan sıfatına dayanılarak talepte bulunulduğuna göre TTK’nın 855.maddesinde düzenlenen zaman aşımı süresinin uygulanmıştır. Trafik kazasının, sürücünün aracı yol ve trafik şartlarına uygun şekilde sevk ve idare etmemesinden kaynaklanması ve sürücünün tam kusurlu olması TTK’nın 855/5.maddesinde düzenlenen kasıt veya pervasızca davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden, somut olayda üç yıllık zaman aşımının da uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.Taşıma sözleşmesi sigortalı ile davalı arasında düzenlenmiş olup, davacı yanca sigorta poliçesi kapsamında hasar bedeli ödenmekle sigortalının haklarına halef olunmuştur. Bu durumda, sigortalının taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıyıcıya karşı ileri sürülebilecek tüm hakları davacı tarafından kullanılabilecektir. Başka bir anlatımla, taşıma sözleşmesinde sigortalının, davalı taşıyıcı karşı sahip olduğu haklar davacıya geçmiştir. Sigortalı hangi hükümlere göre alacak talep edecekse, sigortacı halef olarak ancak bu hükümlere göre hak sahibi olur. Yurt içi eşya taşımasının düzenlediği TTK’nın 850 ve devamı maddelerinde taşıyan ve taşıtanın tüm hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş olup, bu kapsamda bu tür uyuşmazlıklarda hasarın oluşması halinde dava zaman aşımı özel olarak düzenlenmiş olup, zaman aşımının oluşup oluşmadığı TTK’nın 855.maddesindeki özel düzenlenmeye göre belirlenmelidir. Somut olayda, taşıyana karşı bu sıfatıyla dava açılması nedeniyle yasada düzenlenen özel düzenleme nedeniyle 2918 sayılı Kanun’un 109.maddesinde belirlenen zaman aşımı süresinin uygulanması olanağı bulunmamaktadır. Açıklanan bu nedenlerle Davalı … Şirketi yönünden zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …Şirketi yönünden zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımından REDDİNE,
2-Dava nedeni ile alınması gereken 80,70 TL başvuru harcı ile 80,70 TL peşin harç olmak üzere toplam 161,40 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın talep halinde ve masrafı yatırıldığında taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2022
Katip Hakim
e-imza e-imza