Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1288 E. 2023/422 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/1288 Esas – 2023/422
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2022/1288 Esas
KARAR NO : 2023/422

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
K. YAZIM TARİHİ: 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 27/06/2016 tarihinden bu tarafa ticari ilişki mevcut olduğunu, davalının 29/09/2018 tarihinde … nolu ve 8.915,26 TL’lik fiyat farkı faturası düzenleyerek müvekkili firmaya gönderdiğini, müvekkilinin Etimesgut … Noterliğinin 26/10/2018 tarih ve … yevmiye numaları ihtarname ile söz konusu faturanın içeriğine itiraz ederek iade ettiğini, davalının amacının müvekkili cari hesap borcunu ödememek olduğunu, bu amaçla herhangi bir dayanağı olmayan fiyat farkı faturasını düzenleyerek müvekkili firmaya gönderdiğini, müvekkili firmanın alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalının haksız ve kötüniyetli yetki ve borca itirazı nedeniyle takibin yetki yönünden durdurulduğunu beyan ederek, davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli yetki ve borca itirazının iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötüniyetli itirazından dolayı asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili; davacı tarafından başlatılan icra takibinin yetkisiz yerde açıldığından dolayı geçersiz icra takibine dayalı açılan işbu davanın esastan reddinin gerektiğini, davacı tarafın taraflar arasında teamül haline gelmiş fiyat farkı faturasını iade ederek menfaat temin etmeye çalıştığını, taraflar arasındaki 3-4 yıllık ticari ilişki incelendiğinde sık sık aynı hususlara dayalı iade faturalarının düzenlendiğinin görüleceğini, ayrıca davacının dava konusu ürünlerde 5 defa taklit ve tağşiş yaptığının … Bakanlığınca tespit edildiğini, sahte ürünleri müvekkiline satarak müvekkilinin ticaretini baltaladığını, davacının hukuka aykırı faaliyetlerinin bunun ile de sınırlı olmadığını, müvekkilinin müşterilerine aynı ürünü daha düşük bedelden teklif ederek haksız rekabet ettiğini, müvekkilinin davacının bu eylemi nedeni ile davacının teklif ettiği fiyat üzerinden müşterisine mal satmak zorunda kaldığını beyan ederek, davacının yetkisiz icra takibine dayanarak açmış olduğu işbu davanın diğer hususlar dikkate alınmadan esastan reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde işbu davanın yetkisiz mahkemede açıldığından yetkisizlik kararı verilerek yetkili olan İstanbul Adliyelerinde görülmesine, taraflar arasında teamül haline gelmiş fiyat farkı faturasının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz edilerek iade edilmesi neticesinde açılan işbu davanın tümden reddine, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, davalıya ait 2016-2017 ve 2018 yıllarına ait BA-BS formları, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan 31/07/2019 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasındaki satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 24/12/2019 tarih 2018/942 esas 2019/819 karar sayılı kararı ile özetle; “DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu edilen 8.915,30 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, ” dair karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiş olup, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 22.Hukuk Dairesinin 04/11/2022 tarih, 2020/389 esas 2022/1502 karar sayılı ilamı ile özetle;” davalının yemin deliline de dayandığı dikkate alınarak, davalıya karşı tarafa yönelik olarak yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, davalının yemin teklif etme hakkının hatırlatılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dava dosyasının kapsamı ile mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde; mahkemenin hüküm kurmasını sağlayacak olan tüm esaslı delillerin toplanmamış, mahkemece değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davalı yanın istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerden ötürü kabulüne, yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmekle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, dosya yukarıdaki esasa kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Davalıya yemin deliline dayanıp dayanmayacağına ilişkin mahkememizce 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili süresinde yemin metnini sunmakla, davacı şirket temsilcisi …’ye tebliğ edilmiş ve davacı şirket temsilcisinin katıldığı son celsede yemini eda ettirilmiş, “29/09/2018 tarihli faturadan kaynaklı … sayılı fiyat farkına ilişkin davalı ile aramızda anlaşma yoktur. Fiyat farkı faturası nedeniyle davalı firmaya borcum yoktur. Borcum olmadığına yemin ediyorum ve fiyat farkına ilişkin anlaşma olmadığına yemin ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 8.915,30 TL nin tahsiline yönelik olarak faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 14/11/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 16.11.2018 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı, taraflar arasında süregelen gıda satışı nedeniyle davalıdan alacağının bulunduğunu iddia etmiş, davalı ise taraflar arasındaki fiyat farkı uygulaması gereği davacı adına iade faturası düzenlendiğini, fiyat farkı uygulaması sonucu davacıya herhangi bir borcun kalmadığını savunmuştur.
Davalı yanın defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünden yazılan talimat sonucu aldırılan bilirkişi raporunda; davalıya ait 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerin TTK ilgili hükümlerine göre delil niteliğini haiz olduğu ve ticari defterlerinde davacıya herhangi bir borcunun kayıtlı olmadığı, davalının ticari defterlerinin incelenmesi kapsamında 20/06/2016-20/08/2018 tarih aralıklarında davalının, davacıdan 344 fatura satın aldığı ve buna mukabil 125 adet faturayı iade ettiğinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve bu durumda davacının satın alınan faturalardan yaklaşık 3/1 ‘inin fatura adet bazında iade edilmiş olduğu kayıtlarda yer aldığından, taraflar arasındaki ticarette fiyat farkı/iade faturası uygulaması bulunduğu ve teamül haline gelmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacı kayıt ve defterlerinin incelenmesine yönelik olarak alınan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacının kayıt ve defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğini haiz olduğu, 8.915,30 TL alacak kaydının bulunduğu, davalı tarafından 29/09/2018 tarihli … sayılı fiyat farkına ilişkin fatura düzenlediği ve bu faturanın davacı tarafından 26/10/2018 tarihli ihtarname ile iade edildiği, taraflar arasında geçmişe dönük fiyat farkı uygulaması bulunduğu ancak son faturanın davacı tarafından kabul edilmemiş olduğu, buna göre davacı şirketin … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 09/11/2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 8.915,30 TL alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
28/11/2019 tarihli duruşmada verilen ara karar ile taraf vekillerine, ticari ilişki kapsamında düzenlenen tüm iade fatura örneklerinin sunulması, son iade faturasının hangi satışlara ilişkin olduğunun açıklanması için süre verilmiştir. Taraf vekillerince iade fatura örnekleri sunulmuş ancak, son iade faturasının hangi satışlara ilişkin olduğu açıklanamamıştır. ava konusu … sayılı fiyat farkına ilişkin fatura içeriğinde de bu yönde bir açıklama olmadığı görülmüştür. Sunulan iade faturaları incelendiğinde, fatura miktarlarının genel olarak düşük miktarlı olduğu binli rakamlara ulaşmadığı, en yüksek miktarlı faturanın dava konusu fatura olduğu ve faturaların açıklama kısımlarında sadece “fiyat farkı” açıklamasının yapıldığı görülmüştür.
Tüm bu açıklamalara, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıya mal satışı nedeniyle alacak iddiasında bulunduğu, davalının ise aynı miktar alacakla ilgili fiyat farkı faturası düzenleyerek davacıya göndermiş olduğu, iade faturasının davacı tarafından kabul edilmediği, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında fiyat farkı uygulamasına yönelik fatura düzenlendiği ve faturaların davacı tarafından kabul edilerek kayıtlarına işlendiği, son faturanın ise davacının talep ettiği tüm alacağı ile aynı miktarlı olduğu ve davalı yana verilen sürede bu faturanın hangi satışlara dair düzenlendiğinin açıklanamadığı, yani fiyat farkını gerektiren hususun ispat edilemediği, davacının diğer fiyat farkı faturalarını kabul etmiş olmasının tüm faturaları kabul edeceği anlamına gelmeyeceği ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 22.Hukuk Dairesinin 04/11/2022 tarih, 2020/389 esas 2022/1502 karar sayılı ilamı doğrultusunda davacı tarafından yeminin eda edildiği gözetilerek, davalının fiyat farkını gerektiren hususu ispat edemediği davacının davalıdan mal bedeli olarak alacağının bulunduğunun kabulü ile davanın kabulüne, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan icra inkar tazminatının tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, Davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Takip konusu edilen 8.915,30 TL asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 609,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 107,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 501,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 107,68TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 44,58 TL peşin harç, 35,90TL başvuru harcı, 5,20TL vekalet harcı olmak üzere toplam 193,36 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 214,10 TL tebligat ve posta gideri ile 1.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1414,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 8.915,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/03/2023

Katip Hakim
E-imzalıdır. E-imzalıdır.